- 1151 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Sanat ve Eleştiri
Sanırım eleştiri sanat’tan sonra gelişen ve sanat kadar değerli bir kuram.
Kutuplar üzerine kurulu olduğuna inandığımız Dünya’nın farklı olması da beklenemezdi doğrusu.
İyi ve kötü’nün izinde başka ne olabilirdi ki?
Tanrı’nın izinde insan izi, insan izinde Tanrı izi arıyor gibi bir durum.
Bir düşünceye göre; cennete inananlar yeryüzünü cehenneme çevirmektedir (nasıl olsa ben cennetliğim diye).
Cennete inanmayanlar ise yeryüzünü cennet yapmakla uğraşır (nasıl olsa cehennemliğim diye)
Eleştirinin tarihi elbet bu değil.
Bir şekilde takdir edilme insanın derinliğinde oluşmuş.
Ve bunu bekler, barbar atalarımızdan, dervişimize kadar her kişi.
Ama o sürecin eleştiri ile oluştuğunu kabul etmez hiçimse.
Sanat insan içinse! insan gelişmekte ise! hatta insan gelişememekte ise, eleştiri yokluğudur bu durum
günümüzde.
Yüzbinlerin şair olduğu varsayımı var bir düşünceye göre, bir tane şair yok ortada bu ayrı.
Birkaç yüz eleştirmen varmış. Bu bile şüpheli. Orantı berbat…
Her okuyanın eleştirmen olması gerekirken, yazarından az okuyanı olan bir toplumuz.
Yüz bin yazar ve on bin okuyucu…komik değil. O yüz bin yazar birbirini okusa yüz bin ederdi rakamsal.
Sanatçıyım diyenler eliniz nerede? Yeryüzünü kaosa iten taşın altında mı!
Yoksa gelecekte dünyada bir cennete yapışan siz misiniz?
2004/Stuttgart
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.