- 992 Okunma
- 14 Yorum
- 0 Beğeni
Sevene Ölüm Haramdır
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
—her şeyden bir fazla seviyorum seni…
Bir sen uğruyorsun şu garip gönlüme. İmkânsız bir rüya gibi, dalıyorsun uykularıma… İnan hiç uyanmak istemiyorum. Üzülüyorum, gideceksin diye. Anlamıyorsun ki, sensizliğinden kalan tek şey bu yatak bana. Seni görebildiğim tek yer. Bu yüzden seviyorum bu yatakta uyumayı ve hiç kalkmamayı… Sensizliğe dayanabildiğim tek yerken; sen söyle gül yüzlüm, nasıl uyanmayı yaşamak bilirim. Bu aşksızlık olmaz mı?
(rüyalarda olmasa/ dayanamazdım sensiz bu yatakta uyanmalara…)
Her gün yeniden ölsem de/ martılar gibi özgürce uçamasam da, yine senden vazgeçmem! En çok seni sevmeyi hayatımın sırrı sayarım. Yüreğimi seninle doldurmuşken, bana unutmaktan hiç bahsetme(yin)! Seni unutursam yine aşk’la unuturum…
…yıllardır tatmadığım mutluluğu, seninle tatmak; hemde bu kadar kısa zamanda olması, çok sevmelere inanışımın bir kanıtı. Kendimi seninle tanımlamak, şimdiden karşıma çıkacak her engele meydan okumam demektir. Bu yüzden sana adanmış bir ben, sıradan bir yaşantı olamaz artık. Gücümü senden aldığımı bilmek, korkusuzca yaşamak değil mi? Evet, seni düşünmek bile cesaretken; sevmeleri nasıl bir kahramanlık anlatamam. Uğruna destanlar yazmaya hazırım. Her günümde sen olduğun sürece, en zor kaderin bile ızdıraplarına dayanırım. Seni yaşarım, inandığım sürece…
Her gün biraz mutluluk için, senli yolculuklara çıkarken; nasıl yıkılmış bir bedende yaşıyormuş hissi verebilirim yüreğime? Sana varan yollarda nasıl bir umut olduğunu bilmediğimi mi sanıyorsun, yanılıyorsun/ hayallerimle geliyorum bu sefer!..
Artık “sen” diyemeyeceksin bana, çünkü sen oldum artık bende… Her şeyimle sen oldum! Yüreğimdeki en büyük sırsın sen… Hiç kimseyi senin kadar sevemiyorum. Seni sahiplenmeye çalışmamdan belli değil mi? Aslında senden çok şeyde istemiyorum. Biraz güneş ışığına benzer bir sıcaklık yeter bana. Senden gelen birçok şeye hazırım. Yalnız şunu hiç unutma ki: benim bu dünyaya tekrar gelmek isteyişim sebebi sadece sen olursun… Bunu sakın hiç unutma! Kendini unuttuğunda bile…
Her gün biraz daha çöküyorsun içime. Biraz daha kızıyorum gecelere… Neden, karanlık susuyor. Oysa ben her günün ardından haykırırdım gecelere “seni seviyorum” diye, şimdi karanlıkta susuyor ya, öylesine kayboluyorum. Yüreğimde yine sen…
…yıllar seni unutturur mu sandın, unutmadım işte! Hayat sevenlere zarar veremez gül yüzlüm. Yüzyıllar boyunca kokundan ayrı kalsam, dört mevsimde yine seni yaşarım. Baharda açan papatyaları ve anlamlarıyla evlilik tekliflerine eşlik eden gülleri yine “sen” sanıp, koşarım… Aşk budur, sevmek budur! Hiçbir ayrılık yoluna girmem/ vazgeçmem senden. Yüreğimin sesinde sen varken, tüm kâinatın yaşam alanlarında sadece seni ararım. Bir tek sana: çok seviyorum, diyebilirim. Kaçmak istediğim tek yer, yine yüreğin… Kaybolmak istediğim de. Senli doğmalara hazır bu yüreğim, ölmelere değil!..
Artık, senden gelen ufak bir tebessüm bile aşktır bana. Garip gönlüm yine seni bekler, sözlerim yine sanadır. Ve zaman tüm hoyratlığıyla seni almaya çalışırken yüreğimden, en korkunç sesler yine benden çıkar: “seni severken, ölüm haramdır bana!”
—seni her şeyden daha çok seviyordum/ haberin var mıydı?
( yürek burkulmalarında-ki tozlu yazılar–28 ) —Emre onbey