- 1316 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
bir lahza aşk - merhamet...
Bir lahza aşk merhametti. Rahmetti. Hani küçükken rüyalar görürdük en korkuncundan. Bir karabasan hani. Korkup koşmaya başlardık ama bir çizgi film karesi gibi hep yerimizde saydığımız geceler vardı. Nefes nefese uyanırdık uykudan. Korkuyla annemizin yanına koşardık. Onun yanındayken korku yoktu artık.
Bazen derin bir uykuda gibidir insan. Uyanmak ister o kâbustan ama beceremez. Uyansa bile sığınacağı kucak annesinin kucağını çoktan aşmıştır. Anne merhametinin kuşatıcılığı eski yıllarda kalmıştır artık. Onun yerini artık Rahmet almıştır. Merhamet kâinatta ki insanın erdemiyken, Rahmet Rahman olanın esirgemesiydi. Anne kucağından öte anne rahmi kadar güvenli bir limandı. Oksijeni, suyu, güneş enerjisini, ağaçları, bitkileri, bir çok meyveyi, etinden, sütünden, yününden, derisinden ve gücünden yararlandığımız pek çok hayvanı ve daha nice nimetleri insan emeği olmadan insana veren Rahmanın Rahmeti… Eğer beceremeyeceksek o limana yanaşmayı rıhtıma vuruyor gemimiz her yanda su almaya başlıyor işte. Sonuçta batıyoruz aheste aheste.
Bir lahza aşk en kudurgan kasırgalarda bile aşk gemisini güvenli bir limana demirleyebilmekti. Ne kaptanlığı becerebiliyoruz nede tayfa olmayı. Kalbimize düşen nice kara lekelerle yıllar yılı yaşamayı göze alıyoruz da o lekeyi nerde nasıl temizlememiz gerektiğini hiç sorgulamıyoruz. Nice Süveyda’larla aynı rüyada yaşamak zorunda kalıyoruz işte.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.