D E M İ R P E R D E (M)
bedenindeki saati kurar;
güneş doğmadan kalkardı kadın,,
ahırdaki inekler,,
kümesteki tavuklar,
kundaktaki bebe,,,hep eline bakardı sabahın kör vaktinde,,
körolası talihine isyan etmek,,haramdı,
koca,,kaynana,,görümce ve eltiye hizmet eden hizmetçi,
tanrının yeryüzüne gönderdiği bir tuhaf elçi,
öyle görmüş,
böyle tanımıştı birkere hayatı,
ne su akardı musluktan,,,taşıma suyla evirip çevirdiği ev işinde,
ne de hayrını göreceği gün yüzünde, yüzüne vuran güneşten alacağı bir dirhem nasip,
kaderdi,
kederliydi her bakışında payına düşen mana,
nasırlıydı elleri,
hasır üstünde kıldığı namazın sonundaki ettiği dua kadar sessizdi,
bilinmezdi,,bilemedim her elini açtığında içinden geçenleri,
ama izlemek huzur vericiydi,
içtendi,
içimdeydi,
içtiğim sütündeydi yani,
yani sırtında yük bellemediği sepetin içinde bir sağından,
bir de solundan kafamı uzatıp kulaklarına,
tarla yollarında,
yağmurda,
çamurda ızdırap duymadan,
bir kere olsun sızlanmadan,,guguk sesiydim kulaklarında,
mutluydu(k)m yani,
ne umut kaygısı taşıdığımız bir gelecek,
,,,,,
,,,
,
kadındı,
karınca kararınca yaşardı hayatını,
yarı aç yarı toklukla geçecek bir ömre adanmıştı kaderi,
şikayet etmezdi,
çekmekle mükellef olduğu uçsuz bucaksız acılara açıktı sinesi,
izlerdim,
anlamaya çalıştığım anlamsızlıklara uygun bir kılıf arardım içimde,
bulamazdım,
mayıs 21,55
YORUMLAR
Kanaatkarlık hep başa bela olmuştur zaman zaman.
İç sızlatan anıydı ya da kurgu .Hiç de önemi yok.Ne yazık ki hala çoğu yerde geçerli.
Biraz içini boşalltım rahatlamışındır belki.Aslında yazmalı ve söylemeli insanlığımıza yakışmayan haller.Haa kim duyar kim anlar ayrı mesele.Ama bilmeli karşıdaki bir diğerinin yaşamını nasıl gasp ettiğini.
Gerçekten kutluyorum.
karbon
teşekkürler annemmm :)
Eskıden eş dost yada yoldaş aranmazmıs evlılıklerde kaynanaya hızmet kocaya akşam hızmet sabah ısını yemegını yapacak bır kole gelın kıymetı yokmuş kız evlat gorulmezmıs acmı tokmu acıkdamı hastamı dusunulmezmıs hasta olmaya hakkı yok sızlanmaya hakkı yok kıbar kolelık dıyelım
karbon
Kardelen_-3372
Geçmişte her şeyi haram kılmışlar, günümüz de mübah. Düşünmez misin diyor ALLAH. İnsan gibi yaşamanın inceliklerini kimse kavramıyor, dolayısıyla zalim ve mazlum olarak ayrılıyor. Ama ben zalim kadar kızgınım mazluma da.
İçerikteki kadına acıyanlar en az onun kadar acınacak durumdalar. Sadece farklı senaryolar!
Bir gün bam telinde bir çocuk gördüm. Kışın ortası, kar kapatmış evlerin kapılarını. Spiker soruyor çocuğa bir şeye ihtiyacın var mı?
Çocuk: Omuzlarını dikleştirip yanıtlıyor. '' Hiçbir şeye ihtiyacım yok.'' Kamera tam o sıra çocuğun ayaklarını çekiyor. Yırtık bir ayakkabının içinde görünen parmakları.
Şimdi seyrine çıktığımız çocuğa; kimi acır, kimisi de benim gibi dik duruşuna hayran kalır.
Hayatı tüm zorluğuna rağmen kucaklayabilenler, gördüm ki daha mutlular. İnsanlar aldıkça daha aç ve daha şükürsüz. Maddi manevi böyle.
Senin için hep iyi düşünürüm, ama tutumun bazen şaşırtıyor beni. Şimdi anladım anlatmak isteyip de anlatamadığını.
İyiler hep kazanır. Kaybeden kötülerdir. Bu görünmeyen tarafıdır madalyonun. Ama değerler derinlerde saklıdır. Düşünebilen anlıyor yaşam sanatının inceliklerini.
Kalemin İnsanlığa hizmet etmiş teşekkürler.
Günümü düşünerek sonlandırmama imkan verdiğin için de ayrıca teşekkür.:)
karbon
Nilgün Akçay
O zaman neden sorasım geldi. Tabi cevaplamak durumunda da değilsin. Duyarlı olmak kadar güzel bir şey yok. Ama öğretmek değil de bildiklerimizi paylaşmak güzel olan sanırım. Neyse efendi keyfin bilir diyelim. :)
Değişik ve hüzünlü olmuş, sanki senin tarzının dışında gibi, gercekmi uydurmamı diye sorası geliyor insanın :)