ANA - BABA OKULU
“Elazığ Okuyor” kampanyasının devamı sayılabilecek başka bir projeye yine Sayın Valimiz imza atmış bulunmaktadır.Memlekete hayırlı olsun diyerek söz konusu projeye her türlü katkıyı ve katılımı sağlamak lazım diye bir girizgah iyi olur.
“Elazığ Okuyor” çığ gibi büyüyerek okumayan bir topluma okuma alışkanlığını kazandırmak adına “Türkiye Okuyor” a dönüşüyor. Sayın Cumhurbaşkanımız, “Türkiye Okuyor” projesinin meşalesini Elazığ’da yakacak ve Elazığ’da ortaya çıkan bu kıvılcım Türkiye’nin dört bir yanını saracak ve memleket insanını aydınlatacaktır.Öyle umut ediyoruz ve bunu gerçekleşmesi için çaba harcıyoruz.Annelerimiz dikiş ve nakışa ayırdıkları zamanı okumaya - yazmaya ayırsaydı, emin olun bugün çok daha farklı bir noktada olurduk. Babalarımız kahvehanelere ayırdıkları zamanı çocuklarına ayırsaydı, emin olun ki çok daha farklı olurdu bu memleket insanı.Anne okursa çocuğu da okur, baba yazarsa çocuğu da yazar. Bunun lamı cimi yok. En ücra köyüne dek kütüphane kuran ve ecnebi diye yaftaladığımız ülkeler, bugün her türlü tekniğe ve güce ulaşmanın zevki ve havası ile gelişemeyen ülkeler üzerinde tahakkümlerini sürdürmekte, kendi insanlarının refah seviyesini yükseltmektedir. Biraz geç kaldığımızı, hatta çok geç kaldığımızı ifade etmek istiyorum. Ama zararın neresinden dönersek kardır anlayışı ile bu açığımızı son derece seri bir şekilde kapatmalı ve hak ettiğimiz çizgiye ulaşmalıyız.Bu da ancak ve ancak eğitimle olur.
Elazığ Valiliğinin başlattığı “Ana- Baba Okulu” kampanyası Cumartesi günü ilçemizde de başladı.Sayın Kaymakamımızın ilgisi ile güzel bir başlangıç yapıldı.Tam olarak 10 hafta sürecek olan bu kampanyada her hafta Cumartesi günleri saat 13-15:00 arası ilden görevlendirilen öğretim görevlilerince anne ve babalara yönelik seminer konuları anlatılacak ve 24 Mayıs itibariyle sonlandırılacak olan bu seminer neticesinde katılımcılara sertifika ve çeşitli hediyeler verilecek.
”Evlilik İlişkilerinde Doğan Sorunlar, Ailede iletişim, Anne Babaların Çocuk Başarısında Etkileri, Engelli Çocuk Ailelerine Öneriler, Anne Baba Tutumlarının Çocuk Üzerine Etkileri, Mutlu Çocuk, Çocuk Hastalıkları, Ergenlik Dönemi ve Eğitimi, Neden Ana Baba Okulu, Çocuk Gelişimi ve Eğitimi” konularında anne ve babalara seminer verilecektir.Söz konusu seminere katılımın fazla olması ve bu ilginin son haftaya dek bu şekilde sürmesi halinde emin olun ki ana baba üzerinde gayet olumlu ve güzel bir iz bırakacağını umut ediyorum.
Daha bilinçli evlat için, daha bilinçli anne ve baba için “haydi diyelim”.Okul yollarını bu kez anne ve babalar aşındırmalı, okul havasını bu kez ebeveynler solumalı. İletişim kuramayanlar, diyalog konusunda sıkıntı yaşayanlar dikkat edin. Kapınıza kadar gelmiş olan bu seminerler sizin kişisel gelişiminize olumlu katkıda bulunacak.Çocuklarınızla, eşinizle diyaloğunuz daha güzel olacak. Sosyal bir ortam yaratacaksınız ilçede.Artık kısır “kısır” partileri, fuzuli çay içmeleri olmasın.Her hafta değişik insanlarla muhatap olacak ve bir aktivitenin içinde yer alacaksınız. Çocuklarınızın başarısı için sizlerin ne kadar önemli olduğunu anlayacak ve daha mutlu bir aile tablosu çizeceksiniz.Engelli çocuğu olan ve bundan dolayı her türlü sıkıntıyı büyük bir özveri ile göğüsleyen ve asla bu halinden serzenişte bulunmayan anneler ve babalar belki de bu eğitimle biraz daha rahatlayacaklardır. Belki de ilçede bu konuya bir yönelme, bu konuda bir bilinçlenme cereyan edecek daha mutlu çocuklar yetiştireceğiz.
Anne ve baba tutumlarının çocuk üzerindeki etkilerini sorgulayacak belki de yanlış olan tutumlarınızı değiştireceksiniz.”Benim kızım şöyledir, oğlum böyledir” demeyecek onlarda mevcut olanı görecek ve ona göre davranacaksınız.”Başkasının çocuğu çok zeki, çok güzel, çok başarılı “görünmeyecek ya da kendi çocuğunuz da onlar kadar zeki ve başarılı görünecektir size. Hep daha iyiye ve hep daha güzele doğru bir yönelme olacak ve neticede son derece sağlıklı bir toplumun oluşmasına katkıda bulunacaksınız.
Mutlu olmayan, kendisi ve çevresi ile barışık olmayan nice insanla günlerimizi geçiriyoruz.Evde, okulda, çarşıda, pazarda, parkta.İşini sevmeyen, eşini sevmeyen aşını sevmeyen insanlar. Mutlu aile demek, mutlu gelecek demektir. Mutlu aile üssü olarak bundan sonra ilçemizde adından söz ettirecektir.Çocuğuna güvenen, ona güzel bir şekilde hitap eden, çocuğunu şiddetten uzak tutan ve çocuğuna şiddet uygulamayan, çocuğunun her dediğine evet demeyen, yeri geldi mi hayır demesini de bilen, ihtiyacından fazla harçlık vermeyen ve onu kolaya alıştırmayan analar babalar.Çocuğuna güvenen ve bu güveni onlara gösteren analar babalar. Çocuğuna olan sevgisini söze ve fiiliyata döken; “seni seviyorum yavrum” diyen ve çocuğunun başını okşayan analar babalar.
Dik duran; eğilip bükülmeyen çocuklar için .Öylesine en ufak bir esintide kırılıp dökülmeyen çocuklar için. Her şeyi emme basma tulumba gibi kabul edip uygulamayan çocuklar için. Konuşması ile, hali ile, bakışı ile bir duruş sergileyen ve etki uyandıran çocuklar için. Nezaketi ile, sevgisi ile, hürmeti ile alaka uyandıran çocuklar için.Haydi analar babalar…
Çocuk hastalıkları hakkında bilgi sahibi olan, mesela ateşi olan çocuğun üstüne battaniye üstüne battaniye örterek havale geçirmesine sebep olan anneler gibi değil, kocakarı ilaçları ile çocuğunun sağlığını hiçe atmayan anneler. Kayınpederinin yanında yemek yemekten utanan, büyükleri ile konuşmaktan hicap duyanlar, sakızını yazmasının üstüne çiğnenmiş vaziyette bir süs çiçeği gibi bırakanlar.Hepsi de bizim insanımız,yanlışı ile doğrusu ile..Ama ciddi bir şekilde; “EĞİTİM ŞART” diye bağırmak istiyoruz.Baştan aşağı EĞİTİM ŞART. Ana haber bültenlerinde devletini soyanlar, çalanlar, çırpanlar, cinayetler, kavgalar, gürültüler, patırtılar,yolsuzluklar,hileler, çeteler..Neden mi tüm bunlar? Nasıl mı tüm bunlar? Eğitimsizliğin saltanat kurduğu yılların faturasını bu toplum ödüyor bugün.Batacaksın ki çıkabilesiniz. Kirlendikçe temizlenecek bu toplum. El birliği ile, yürek birliği ile.
Dedem, teyzemi sırf erkek çocuklarla gidip geliyor diye alıkoymuş okuldan. Şimdi öyle mi Allah aşkına? Anneler, babalar okullarda. Buruşukluğu yüzüne yansımakta teyzemin, ruhunda tamir edilemeyecek yaralar açmış okuyamamak.Çocuğum için gerekirse ceketimi satarım diyen babalar var bugün. Saçımı süpürge ederim diyen analar var.
Çocuğu için seminere gidecek olan ana babalar da olmalı bugün.
Çocuğun gelişimini takip eden, sorunlu değil, sorumlu; ilgisiz değil ilgili analar babalar olmalı ilçemde.Ve bunu sağlayan yetkililer daima etkili olmalı ki eğitim yerini bulmalı.
Eğitimin yaşı yoktur.
Eğitimin günü yoktur.
Eğitimin mekanı yoktur.
Yaş bu yaştır, gün bugündür, mekan bu mekandır
YORUMLAR
"Annelerimiz dikiş ve nakışa ayırdıkları zamanı okumaya - yazmaya ayırsaydı, emin olun bugün çok daha farklı bir noktada olurduk. Babalarımız kahvehanelere ayırdıkları zamanı çocuklarına ayırsaydı, emin olun ki çok daha farklı olurdu bu memleket insanı."
çok uzun zamandır anneme babama söyleyip durduğum cümleler...
çok teşekkürler erkardeşim bizi iyi olatlardan haberdar ettiğinniçin...