- 561 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Boşluk
İstanbul istikrarsız hava hareketleriyle dolu bir güne daha uyanmış belli. Gecenin serin rüzgarı, sabaha karşının kuş ritüelleri, güneşin tepelerin ardından görünüp görünmemekteki kararsızlığı kaplamış her yanı.
Ufacık ayrıntılar gibi silik, ama aslında kocaman sonuçları doyurmaya acıkmış kaldırımlar. Üzerlerindeki hırçınlığın yumurtlaması an meselesi insanların. Trafik boğucu, erkenden yoruyor. En önemli randevulara bile geç bırakıyor. Sonrası küskünlüklerden kurulan cümleler.
Blogların arasından yüzler akıp gitmekte. Şehir hatıraları yazmakta birileri. Canı mı sıkılır burada yaşayanların demeyin. Sıkılıyor elbette.
Boncuklar gibiyiz sanki hepimiz. Dizildikçe dizilen, dizildikçe kalabalıklaşan boncuklar. Denize yaklaştıkça, rüzgar soğuyor adeta. Henüz kış konumunda deniz. Şarkısıyla başbaşa, anlaşılmanın telaşında biraz da.
Martılar her zamanki gibi yaygaracılar. Başı boş saatlerin yolcuları, akıllarından geçenleri sakınıyorlar herkesten. Onlara göre hala, taşı toprağı altın bu şehrin. Bir köşede varlık hesabı yapacaklarmış da, kimse onları görmesin istiyorlar adeta.
Ütülü pantolonlarımıza, koşuşturup duran halimize gülümseyerek bakıyorlardır kesin. Protokol de yerini aldığına göre, başlasın pandomim. Dökülsün sayınlı ve süslü kelam. Çözülsün bakalım memleketin yeni bir meselesi daha.
İstanbul dışarıda öylece dururken, aklımdan da çıkmazken üstelik ne gam. Bundan yıllar evvel hayalini kurduğum burada olmak, o burada olmakmış işte. Eşsiz ve de boşlukta...
YORUMLAR
KEŞKE HER BOŞLUK İSTANBUL LA DOLSA İSTANBUL KADAR BÜYÜK İSTANBUL KADAR GÜZEL ..OLSA BOŞLUKLARIMIZI ANLAMAK İÇİN DOLU DOLU YAŞAMAK GEREK BELKİ BELKİDE YAŞAYAMAMAK BİLMEM ŞAİR ÇOK ŞEY SÖYLETTİ YİNE SUSTUM