ÇILGIN ANNE VE BABALAR
Annemin odasına nedir bu ilgi anlamamıştım.Her zaman’ lap ’diye girdiğimiz odaya giremez olmuştuk.Annem gardiyan gibi odasını neden korumaya almıştı ki.Odaya yaklaştığımızda’ Ne var ne oldu’ diye sorup duruyordu.
Büyükler sakındıkça bendeki merak büyüyordu.Artık tek amacım odada ne olduğunu anlamak olmuştu.Annemi atlatıp göz atmaya kalksam da annem hiç uyumayan tilki misali başıma dikilip hemen ’ Ne var’ diyordu.Her seferinde yakalanınca artık ümidi keser olmuştum.
Annem bir cinayet işleyip odasında mı saklamıştı yoksa? Bazen odanın kapısı açılıyor biz hep beraber içeride neler olduğunu anlamaya çalışıyorduk.Fakat annem girerken ve çıkarken neredeyse kendinin zor sığabileceği kadar kapıyı aralayınca hiçbir şey göremiyorduk.
Annem çıldırmış olmalıydı!
Sonunda babam geldi.’Hah şimdi görürsün ’dedim içimden.Babam telaşla odasına girdi ve o da bize kapıyı içeriden kapadı.Demek babam da biliyordu neler olduğunu.Annem ve babam beraber cinayet işemiş olabilir miydiler acaba?
Babam çıldırmış olmalıydı!
Kafamdaki senaryolar çoğaldıkça kendimi kötü hissetmeye ve annemin babamın kötü işler yapmaması için dualar etmeye çoktan başlamıştım bile.
Annemin odasına tepslyle yemekler girip çıkıyordu.Allah Allah yatak odasında da yemek mi yenilirmiş.Annem çıldırmış olmalıydı ama sonra vaz geçtim yok yok babam da çıldırmış olmalı dedim.
Evet evet ikisi beraber çıldırmış olmalı ya da kötü bir suç birliği yapıyor olmalılar deyip onları ceza evinde hayal ettim .O zaman biz ne yapacaktık .Bize komşular akrabalar mı bakacaktı acaba?
Birden onlara yalvarıp bu suçtan dönmelerini istemek geldi aklıma.Acaba anneme ve babama bir çocuk olarak sözüm geçebilr miydi?
Birden kendimi polis adledip ‘’Bir avukat tutabilir kendinizi savunmanızı isteyebilirsiniz,konuşmak zorunda değilsiniz,konuştuğunuz her şey aleyhinize delil olarak kullanılabilir’’dediğimi hayal ettim.
Kafam gitmiş olmalı bir yerlere artık kendimde değildim.İnsanın yaramaz bir anne babası olması ne zor.Normal anne babalar gibi olmak çok mu zordu onlara?Sürekli bir şeyler karıştırıyorlardı.Anlamak zor ,neler oluyor bilemiyordum.
Annem gülüyordu odadan çıkarken.Babam da şakalar yapıyordu ama ikisinde de bir stres vardı.
Ben bu oda da ne olduğunu öğrenmezsem ölürüm dedim ve üzerime su döktüm .Sonrada dökülen suyun üzerine azcık sıcak ekledim ve ağlayıp yaygara çıkararak kapıya dayandım.
Yandım anne ,yandım diye çığlığı basınca annem kapıyı apar topar açmak zorunda kaldı ve içeriyi gördüm.
Aman Allah’Im oda dakinede bakın hele Mustafa amca.Mustafa amcaymış.Ne işi vardı ki annemin odasında.Kaç gündür beni meraktan öldüren Mustafa amca mıydı?Bildiğimiz Mustafa amca,elektrikçi.
Ne yapıyordu ki annemin odasında?
Babam deli olmalı annemin odasına bir adam sokmuş ve günlerdir tepsilerle kral gibi yemek taşınıyor, sır gibi saklanıyordu.
Annem benim ağlamadığımı görünce ‘’Hani sen yanmıştın cadı’’ dedi.A ben unutmuştum evet ben yanmıştım değil mi? Tekrar ağlamaya gayret ettim ama olmuyordu zorla ağlamak olur mu be ?
Babam’’ Bu iş bitti cadı oyuna son verdi’’ dedi.Ne be ne yaptım sanki?Cadı mı dediniz bana oh olsun size o zaman.
Fakat olayı halen daha anlayamamıştım.İyice dinlemeliydim .Babam çocuklar öğrendi artık olmaz niye demişti,ne olacaktı ki.
Her neyse sonunda öğrenmiştim ya oh olsun!
Mustafa amca yı polisler arıyordu ,darbe olmuş ve o bizim eve sığınmıştı.
Sonra dayımlar ,abimler ve arkadaşları ve bütün çevre hapse girmişti.Evlerde erkek namına bir şey kalmamıştı.Mahalledeki kediye takılıp ‘’Ulan bütün erkekler hapishanede senin burada ne işin var’’ deyip taşladığımız oluştur.
Aslında süper rahattı o günler.Sürekli yolda arkadaşlarıyla rastlayan dayımlardan kurtulmuştum.Ona rastladığımda ilk sorduğu şey’’Kız sana takılanlar falan var mı’’ sözüydü.Dövecek adam arayan bir dolu çılgından kurtulmuştuk.Bu seferde annem ve biz karakola yemek ve çamaşır taşımaya başlamıştık.Anneme ‘’Boş ver be gebersinler oh ne rahat’’demiştim ama annem dayımları ve tanıdıkları çok dövdüklerini söyleyince onlara kıyamamış ve çok üzülmüştüm.
YORUMLAR
Ne dönemler yaşandı güzel ülkemizde. Şu anda da kritik bir dönem yaşamaktayız.
12 Eylül gibi hüzünlü bir dönemi güzel üslubunuz ve içtenliğiniz sayesinde merak ve tebessümle okudum.
Sevgi, barış ve kardeşlik ortamının hakim olduğu bir ülkede yaşama dileği ile...