Dil Muhtarlığımla Aşka Mühürlü Cümleler Kurdum Şulenar
Hayrettin Taylan
*Aza’lar konuşacaksa benim dil muhtarlığım her zaman devam eder. Senin dilsiz romanında erir, dilimle mühürlü cümleler kurmaya devam ederim .
-Yaşamak hep köy gibidir.Hep doğal olanı sunar.Hep güzel olanı dilendirir.Ama hayaller, amaçlar, doyumsuzluklar kentlidir.Postmodern algılara postunu geçirmiş nefsi bir hayatımız var.
Plazamız yok;ama içimizde palazlanana emellerimizin plazası var.Hayalkentimizin en güzel katındayız.Kötülüğün olmadığı yerdir hayaller.Kötü hayaller olmaz;ama hayır olan bazı şeyler şer gibi gelebilir.Biz dersleri sevmiyoruz;fakat her olaydan sonra dersimize çalışmayı severiz.
-Hayatın her adımı öğrenciliktir.Kader hoca bile değildir.Kader okuldur, hoca kendimiz olmalıyız.Hem hoca, hem öğrenceyiz bu kader okulunun.
-Dijital tuvale yansıyan hayallerimde susmaz imgesel derinliğim.Efektleri alınmış cansız mankenin manalarında yeni anlamlara karışır adım.
-Bilişim ağlarına karışmış yeni türetmeler sınırında m’ayınlara basar y’adım.
-Bir görüşme sığınağında mehtaplarını sunan gecen gözünde dirilirim sana.
Ben gece daha çok görürüm seni.Seni görmek filmim geceleri hayalimin belleğinde canlanır.Çevrimiçi olur içsellerim.İçimdeki çocuk çevrimdışı duygularını doyurmak için canlı demlerine demlenir, seni içer, seni sever, seni yaşamanın diline dolarım.
-Kalbin tam ortası, aşk etinin tam ortası sayılır.Onunla güzel duyguların sucuğu, pastırması ya da kavrulmuş özlemlerin kavurması veya sevdanın kebabı olur güzel dimağlara teslim oluruz.
-Her şeyi güzel olana teslim etmek gerekir.Bu dünyanın yaratıcısı güzelliğin en tanımsız, en anlatılmaz, en özel, en mistik, en özel…
-Dünya güzelliklere üstüne kuruludur.Dünyanın en büyük bağı güzelliktir.Bu yüzden güzellikler içindir bütün çabamız.En güzel yemekler, yerler, yarlar, anlar, peşinde değil miyiz?
-Her şeyi güzel yapmaya meyilli değil miyiz? Her şeyde ölçümüz , son sınırımız en güzeli bulmak, yaşamak, yakalamak değil midir?
-Bizi yaratanın en yüce vasfındır güzellik.O güzel ki güzel olana karşı bizi zayıf iradeli yarattı.
-Güzelliğin içinde iyiler, güzel amaçlar da vardır.Dünyanın en kaybeden kavramı güzelliğin zıttı kötülük değil midir?
Bu yüzden sen güzelliğin bütün şifrelerini sundun.Güzel olana güzelliğini köprü yaptın.Arş- ı alanın güzelliğine arş-ı aşkımızı kattın.
-Şimdi güzellik ayna, güzelliğin güneş.Ve ben güzeli sevmenin mistik yolcusuyum. Seninle en güzellikleri yeniden tanımaya, tatmaya, anlamlandırmaya, yaşamaya geldim.Güzellik tek başına değil , gönlü, aklı, duruşu, ömrü, amacı temiz olanla yaşanır.Bu yüzden payımın paydası özel bir bölmenin işlemiyiz Şulenar.
-Kaybı yaşamış ayıbın diskinde dönüyor ruhumun sancıları. Kendimle yenilmezliğim seninle perçinleşiyor. Olumlu enerjinle gün’eşi güncelerime gelin kılıyorum.Beyazlar içinde hayallim. Bir gelin kadar gelici, bir gelin kadar heyecanlı, bir gelin kadar ağlamaklı gelmeler anında aynalaşıyor hasretin.
-Rengarenk balonlarınla ,yapma çiçeklerle, yapma şelale ve gökkuşağıyla süslenmiş özlemler mekanındayım. Önce yeşil gözlerin değiyor, önce mavi sözlerin değiyor, sonra ilklerin giriyor mekana.Yapma mekan, yapmacılığında eriyor.Gerçek oluşun sözsüz bir film gibi oracıkta oynuyor yaşanırlığımızı.
-Orada oluşun susturuyor dünyanın yeni teknolojisini, dünyanın yapma mekanlarının güzelliğini.Yapmacık sevdalara ders oluyor, gerçek sevdan, meleksi dünyan. Seninle olan gençleşir sevgilim.
Masmavi teninde eriyor deniz algılarım. Berrak kabarcıklarında kabarıyor sevda yanım.Seni sevmenin sularında olmak gururdan öte bir yerde yar oluyor içimde.
-Filiz vermiş uzun metrajlı huyların dalındayım. Benlik ağacımın meyvelerini topluyor bilinç.Kirletilmiş bilinçaltımı temizleyeli çok oldu.
Fikri tecessümlerin sınırına dizilen mayınlardan arınalı çok oldu.Her fikir aynı zamanda, zamanın çıkar ağıydı. Tarafsız olana, mutlak olana, sevda olana meylim artalı gençleşti ufkum.
Misket oynayan çocukluğum kadar temiz bir dünyada değiliz sevgilim.O zamanlar daha temiz sosyal çevremiz vardı. Kültürel emperyalistlerin sosyal ağları bu kadar yoğun değildi.Değerlerimiz sağlamdı.Temel dinamiklerimiz sağlamdı.Temel dinamiklerimizi besleyen kalp, beyin, mide üçlemi helal, sağlam,inançlı, ilerici, sosyal ve bizli emellerle doldurulmuştu.
-Her şeyimizle komşu, dost, arkadaş, sevgili, kardeştik. Her şeyimizle, bizdik, bizden olanlara kafiyeli şiir gibiydik. Manasız değildi emellerimiz.
Geçmişi aramak değil niyetim.Geçmişten daha güzel bir geleceği kurgulamaktı.
Şimdi uzaklığın yeni köprü gibi yazılarıma yazgı oluyor.Bir gün, bir güne güncelik düş.Sen varsın, bütün varların manası derinleşiyor.
-Arınmış bir dünyam var seninle.Bir aşk modelisin.Bir aşk modelistisin.
Gönül sahnemde salına salına en güzel giysilerini değil, en güzel huylarınla, en güzel sevgilerinle, en özel duruşunla, gülüşünle, sevginle bana geliyorsun.
*Ruh modelistimin tasarladığı özel sevda kreasyonusun.En şık sevgilerime göre tasarlanmış aşk şıklığısın. Model olarak sevdamın sahnesinde oynuyorsun. Güzel huylarını giyerek salınıyorsun yüreğimde.
Diz çöktürüyor amaçlarımın rüzgarı.İçimde esiyorsun.Yeni mevsim gibi yeni çiçeklerden yarınlara meyve kokuyorsun.
Dilin döndüğü sözler değirmeninde öğüttün sevdamı.Un gibi, an gibi, sen gibi, bizli aşk gibi dizildi yaşanırlığın sahiline.
-Güleç gelinciklerin açıldı, sevimli bir penguen gibi geldin buzul sahilime.
Sevdim erdim, eridim sevdim seni Şulenar..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.