- 840 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
BEN leri çoğaltmak lazım.....
Durup dururken "sen" yada "biz" olunması olanaksız. Bunun için ölçebileceğimiz, değerlendirebileceğimiz bir "ben" gerekiyor.Yani, kendimizi tanımamız, anlamamız, yapılandırmamız gerekiyor. Doğuştan gelen ve sonradan kazandığımız donanımlarımız ın algılamalarımıza nasıl etki ettiğini,bu etkileşimin "sen" ve "biz" yapılanmasındaki rolünü kavramamız gerekiyor, ki; buna iletişim diyoruz...
Biri çıkıp, "sen" yoksa "ben" i hangi ölçeğe vuracağız, diyebilir..Bu konuda ilk insandan çok daha şanslıyız... Aşama aşama ve bizde var olan temel algılamalarla, bir bakıma genetik şifrelerimizin " ben "imizi yönlendirmesi ile sen ve biz durumlarını kavramamızı sağlayacak skalayı oluşturuyoruz zaten.. Burada kargaşadan kurtarılması gereken kavramlar, BEN ve BENCİLLİK...
Her giydiği ile övünüp kendini alkışlatan ve tarzını dayatan kralı bencillikle,UMUDUNU kralın ihsanına bağlamış şakşakçılar takımının ahvalini İRADESİZLİK le tanımlaya bilir miyiz acaba ?
Peki, Yaradana sığınıp " KRAL ÇIPLAK" diye haykıran ve diğerlerinin de koyun gibi yaşamama UMUDUNUN eyleme dönüşmesini sağlayan CESARET ve İRADE yi neyle tanımlayacağız ?
Bunu da umutları olan bir BEN ile açıklayabilir miyiz acaba?
Aşk, sevgi, umut, irade, insanı ruhen ve fikren tekamül ettiren, insanı yücelten soyut kavramlar evet ama, sonuçları itibari ile bir o kadar da somut kazanımlar ortaya koyuyorlar.
Burada siyasi bir düzleme çekme ve çekilme kaygısı taşımadan, Gazi Mustafa Kemal’ i anmak ve hatırlatmak istiyorum. :Baba’ nın oğluna güvenmediği bir ortamda, neredeyse bitti denilen bir noktada, donanımlı tertemiz bir BEN, tükenmez bir UMUT, sarsılmaz bir İRADE ve GÜVEN le ortaya çıkmamış mıydı?
O gün KRAL ÇIPLAK diyen sesti o.Bu gün de hala çınlayan sesi ile Çıplak kralları ve şakşakçıları rahatsız ediyor işte...
Olmak istediği kişi olmuş, BEN’ i, SEN’ i, BİZ’ i kavramış insanlar, tekamülü tamamlamak ve kıvam tutturmak arzusu ile ara sıra şöyle bir yoklama yaparlar.Bu da son derece estetik, nazik ve haklı bir iç sorgulama, bir beslenme şekli...Alışmaya niyetli olunduğundan değil aslında..Tam tersi alışmamak, iğdiş olmamak, BEN leri çoğaltmak lazım.......
SELDA İYİEKMEKÇİ...
YORUMLAR
“İnsanlık tarihi yüz yılda bir dahi yetiştiriyor. Şu talihsizliğe bakın ki bu yüzyılın dahisi Türkiye’de doğmuştur.” Lloyd George...
O tam bir Türk düşmanı iken bunları söyleyebiliyor...
Türkiye'de yaşayıp da bu şansı talihsizlik gibi görenler maalesef var kızım...
Çok anlamlı bir yazıydı.
Kutluyorum.