- 1740 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
DOSTA MEKTUPLAR 2
Sevgili Dostum
Nisan ayı veda ediyor bugün.Ardında beni, çiçekleri, dala tutunan meyveleri, nisana doyamayan toprağı, dağ eteklerinde meleşen kuzuları bırakarak tüm şiddetini,heyecanını alıpta gidiyor.Gideceğini biliyorum ama cama yaklaşmıyorum nisan yağmurları gözlerimden boşalacak yoksa.Vedalaşırsak belki geri gelmez diye uğurlayamam onu, vedalaşamam, geri dön mutlaka seni çok özleyeceğim diyemem, seni bekleyen beni senden mahrum etme diyemem.Tıpkı sana gitme yada elveda diyemediğim gibi.Gidişine gözyaşlarımla boyun büksemde gitme diyemediğim gibi.
Ama silip gözyaşlarımı, gideceğini unutarak kendimi atmak istiyorum bu son nisan gününün kollarına.Vedalaşmadan, hiç gitmeyecekmiş gibi nisanla dans etmek istiyorum çimen kokulu topraklarda,rüzgarın, dalların, yaprakların, çiçeklerin, kuşların, arıların, uğur böceklerinin orkestrası eşliğinde.
Haydi sende gel dostum,katıl bana...
Açık havanın ruhunu temizlemesine izin ver, toprağın senin yükünü almasına izin ver, omuzlarında güneşin enerjisini hisset, bitkilerin sesini dinle, kuşların ve böceklerin hayat telaşını seyret.Hayat kısa, yaşamak güzel. acısıyla tatlısıyla yaşamak güzel, zararlı otları kökten temizleyebilsek keşke işte ozaman daha güzel olurdu yaşamak.
Geçen yılların, yorgunlukların ve hayat kavgasının bıkkınlığı nasılda kırıyor dizlerimizi. Keşke her şeyi kim ne düşünür diye düşünmeden yaşayabilseydik,
pervasızca,umursamazca var olabilseydik bu hayatta dediğini, sesindeki hüzün ve özlemi duyar gibiyim.
Kimin ne düşündüğünden çok, içimize sindiremediğimizden bazı şeyleri yaşayamıyoruz aslında. Çünkü yaşadığımız şeyler bize öğretildiği gibi. öyle yaşamaya mecburuz gibi geliyor, başka seçenekler bizim içimize sinmiyor, kendi içimizde kendimizi yenebilirsek başkalarını mazeret kılmazdık ki kendimize.İyisimi sağlık olsun , şerefenine seçimlerimizin deyip yola devam etmeli, en azından kendi seçimlerimizle mutlu olmayı başarabilmeliyiz, polyannacılık oynayarak, kimi zaman gözümüzü ve kulağımızı kapatarak deveyi gütmek, yada yeniden baştan başlamayı herşeyi göze alarak diyarı terk etmek, işte bu da bir seçim, gitmek mi kalmakmı, ama gideceğin yer gittiğin yerden iyi olmalı daha iyi en iyi yoksa bir daha başa dönme ihtimali,korktuğumuz şey aslında bu...
Yani hayat kısa ya değermi yorulmaya ... böyle öğretilmedimi bize...işte burda konuşacak başkaları.....................................ve bizde kimse konuşmasın hele diyerek olduğumuz yerde durup kalalım.
Ağlamayalım ardından,
Boşverelim herkesi,Atalım üzerimizdeki ciddiyet örtüsünü.
Haydi gel!
Çılgınlar gibi uğurlayalım Nisan’ı...