- 945 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Kendimizi Kandıralım
Bugün martı sesleriyle uyandım. Dün gece sızıp kalmışım sahildeki kayanın üstünde. Güneş tepemde parlıyordu sanki dün gece yağmur yağmamış gibi. Saat kaç bilmiyorum ama kenardaki çocuklar benim uyandığımı görünce kaçıştılar hemen. Galiba günlerden Pazar bugün yine burada uyandığıma göre ve bu gelen kalabalık seslere istinaden öğle vakti olmalı ki güneşi görenler toplanmış sahildeki çimenlere. Sigaramı yakıyorum ve güneşin tadını çıkartıyorum bede.
Usulca toparlanıyorum kayanın üstünde. Çantamı da alıp kalkıyorum usulca. Çocukların meraklı gözleri üzerimde yine. Kim bilir ne zamandır izliyorlar beni. Beklide onların düşüncelerinde ki kötü adamı oynuyorum şimdi. Kayaların arasında uyuyan yabancı ve kimsesiz birisi işte. Üstüm başım toz içinde ve yağmurla biraz kirlenmiş durumda. Umursamadan yürüyorum usulca. Dün gece karanlıkta geldiğim gibi şimdi güneşin altında sessizce yürüyorum eve doğru. Aslında evinde buradan farkı yok durumda. Sadece yağmurda ıslanmıyorsun o kadar. Onun dışında soğuk ve sessiz. Hatta böyle güneş bile vurmuyor odalarına. Ağır adımlarla yürüyorum biraz tutulmuş ayaklarım yürümemi iyice zorlaştırıyor zaten.
Etrafı gözlüyorum bende. Beni izleyenler gibi gizlice. Bu Pazar gününde güneşin tadını çıkartmaya gelmişler buraya. Eşi,çocuğu kiminin sevgilisi var yanında. İçimdeki boşluğu daha fazla hissediyorum. Hayatımın ne denli boş olduğunu. Birazda üzülüyorum. Burada yalan söylüyorum aslında biraz değil kahroluyorum gerçekte. Kimseyi kıskanmıyorum ama sadece içimde olduğum durumun acizliğinden kaynaklanıyor. Yaşadıkları mutluluk onların hakkı. Benim mutluluğum ise bana sürgün. Kader deyip geçiştiriyorum işte. Başka seçenek yok zaten. Her sıkıştığımda suçladığım kader suçlu yine. Ne kendimi suçlu görüyorum nede seni. Kader diyorum işte.
Aslında suç bizim olmasına rağmen başka nedenler yaratıyoruz ve suçlayacak bir şeyler buluyoruz. Kısacası bir kaçış bizimki. Aşk için hiç çabalamadık. Hiç savaş vermedik ki biz. Sonrada kader deyip geçiyoruz işte.
Olmadık şeyler için kavga ettik. Birbirimizi kırmak için sevmiş gibi. Keşkelerle yaşadık aşkımızı beklilere yer bırakmadan. Şimdi olduğu gibi. Her kavgadan sonra keşke etmeseydik dedik sonra yine kavga ettik. Belki diyerek başka bir yol izlemeye gerek görmeden. Hep kırdık hiç onarmadık. Sen başkası yok mu dedin? Ben yeniden severim dedim. Ve ikimizde yanıldık. Bunu benim kadar iyi anladığını biliyorum.
Arada bazen seni izliyorum uzaktan. Hayatını ve yaşadıklarını gözlüyorum. Benden bir farkın yok neredeyse. Ben cumartesi geceleri böyle ücra köşelerde sabahlıyorum sen evde fark sadece bu. Evlenmediğini biliyorum ve mutsuz olduğunu. Seni hep yalnız görüyorum. Aklındaki düşünceleri hissediyorum. Çünkü aynılarını ben yaşıyorum.
Boşver diyorum şimdi yine. Kaderimizde yokmuş birlikte olmak. Suçlu belli olduğuna göre yargılama yapmaya gerek yok nasılsa veya belki diye adım atmaya. Böyle sürüp gidecek işte bu hayat. Sen orda aynı düşüncelerde ben burada aynı düşüncelerde. Mutsuzluk yazılmış sanki bizim kaderimize. Kendimizi kandırmaya devam edelim sadece.
18.04.2013 17:07
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.