- 897 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
Maça denk gelen miting
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Ankara’nın Ulus semti tarihi bir gün yaşıyordu. Nasıl olduysa olmuş, bir siyasi parti mitingi ile bir futbol lig maçı aynı saate denk gelmişti. Ligde kalmak için ölüm kalım mücadelesi veren Ankaragücü ile seçimlere az bir süre kala kararsız seçmeni tarafına çekmeye çalışan Dirlik Düzen Partisi, o gün Ulus’ta son kozlarını oynayacaktı.
Semtin ara sokaklarını mesken edinmiş olan fukara tayfası, sabahın erken saatlerinde belediye temizlik işçilerinin süpürge dürtükleriyle uyandırılmıştı. Belediye Başkanının kesin talimatı ile şarapçıların yatıp kalktığı o kuytular dip köşe bir güzel yıkanıp temizlenmiş, sidik kokusu gitmişti.
Etrafı kolaçan eden asayiş ekipleri ise Ulus’un namlı delilerinden Şevket’i sokağın başında görünce, elleri ile git buradan işareti yapmış, Şevket anlamayınca onu kovalamışlardı. Hergele Meydanı’na mal almaya gittiğini söyleyen ve yolunu değiştirirse baya bir dolanması gerekeceğini tane tane anlatan Şevket, birden sinirlenip küfür edince onu dövmüşlerdi. Ekipler, mitingde maraza çıkmasın diye canla başla çalışıyorlardı. Halka yapılacak konuşma için her şey hazırdı.
Peşi sıra miting alanına varan otobüslerden üçer beşer inen partililer, stadyumun Ankara Garı’na bakan tarafında kendilerine ayrılan alanları doldurduktan sonra anons edilen DDP lideri Enver Münevver, ekseriyetle hacı amcalardan oluşan kalabalığı selamlarken maçın başlamasına az bir süre kalmıştı.
Kalabalıkları etkileyebilen bir hatip olmadığı için eleştirilen ve partideki muhalifler tarafından, vefatından sonra yerine geçtiği “Müteahhit” lakaplı kurucu lider Zahid Zorbıkan’ı mumla arattığı söylenen Münevver’in konuşması esnasında içi geçip iliştikleri bir kenarda uyuklamaya başlayan amcalar, gazeteye sardıkları biraları içe içe tezahürat yaparak stada yürüyen Ankaragücü taraftarlarının seslerine uyanmış, uyku semesi bir şekilde “Müteahhit Zorbıkan” sloganlarıyla taraftarlara eşlik etmişlerdi.
İşportacılar ise aynı gün Ankara 19 Mayıs Stadyumu’nun çevresini dolduracak olan iki farklı dünyanın mahşeri kalabalığından hangisine hazırlık yapacaklarını şaşırmış vaziyetteydi. Ankaragücü taraftarlarının devamlı müşterisi olduğu birkaç köfteci ve kaşkol - bayrak satanların dışında neredeyse tüm satıcılar, sermayelerini kelli felli hacıların beğeneceği ürünlere yatırmanın daha karlı olacağına karar kılınca gül lokumu, gül reçeli, gül suyu, gül kokulu tespih, gül kokulu seccade, gül kokulu başörtüsü, gül yüzlü mücahitim vcd’si ve güllü pişmaniye seyyar tezgahlarda yerini aldı.
Münevver’in çeşitli memleket dertlerine sırayla değindiği konuşması esnasında, kendileri için hazırlanmış portatif bir çarşı görünümündeki tezgahları elleri belinde birleştirmiş bir şekilde gezinen mitingci emmiler, yarım ekmeğe yaptırdıkları köfteler hazırlanana kadar genelde kartpostalcı İsmet’in posterlerine bakarak vakit geçirdiler. İsmet’in Hülya Avşar kartpostallarının arasına serpiştirdiği 35x50 cm.lik Zahid Zorbıkan posterleri, fiyatından mı yoksa etiketinden mi bilinmez, tanesi bir liradan kapış kapış gitti. Odasına sevdiği futbolcuların posterlerini asmak istediğinde babasının olmazlanmaları birden aklına gelen İsmet’in küçük oğlu Uğur, babasına: “Ya hani içinde resim bulunan eve melek girmezdi? “ diye sordu. İsmet kimsenin duymasını istemiyormuş gibi kısık bir sesle: ‘Amcalar da evlerine asmayacak oğlum” diyerek susturduğu Uğur’u kıçına hafif bir tekme vurarak çay almaya gönderdi.
Köftelerini bitirip, üstüne de birer porsiyon kemalpaşa tatlısını yedikten sonra karnı doyunca gözleri açılan amcalar, kalabalığa karışarak liderlerinin hala devam eden konuşmasını dinlemek için kulak kabarttılar ama o esnada Kayserispor’dan ikinci golü yiyen takımlarına küfreden Ankaragücü taraftarlarının gürültüsü yüzünden adamın dediklerini tam duyamadılar.
Ellerindekinin neredeyse tamamını bitiren köfteciler, o gün pek iş yapamamış allı güllü tezgahların sahipleri ile göz göze gelmeden ocağı, ızgarayı silerken, DDP Gençlik Kolları’nda görevli olarak Ankara’ya gelen beyaz gömlekli ve saçlarını ortadan ikiye ayırmış genç “müteahhit” adayları da takımlarının yediği üçüncü golden sonra stadı terkeden Ankaragücü taraftarı kızlara kesik atıyordu.
Günün en kazançlı çıkanları ise Hergele Meydanı’na uzun yoldan dolanarak giderken yerde 50 lira bulan Deli Şevket ve deplasmanda Ankaragücü’nü 3-1 yenen Kayserispor oldu.
YORUMLAR
Hoş geldiniz,
İlk yazınız ile kurdela alma başarısı göstermenizden dolayı ayrıca tebriği hak ettiniz fakat çıtayı çok yüksekten başlattınız. Bundan sonraki beklentimiz de bu doğrultuda olacak. Çok hoş okunası bir yazı. Ankara'yı bilenler için halk arasında bilinen semt isimleri yazıya ayrı bir tat katmış. Ankara'nın bazı cadde isimleri halk tarafından benimsenmediğinden eski hali ile biliniyor. Örneğin; Rabinbrattagore caddesi. Yanlış hatırlamıyorsam halk buraya 4. cadde diyor.
ahmet beyin ceketi
Hoştu yazı. Çok şey vardı dahilinde. Aramıza da hoşgeldiniz diyeyim ben de. Tebrikle.
ahmet beyin ceketi
Güncel olayları ince bir zekayla mizaha çevirmek güçlü bir kalem ister.
Aramıza katılan güçlü kalem, hoş geldiniz. Güzel öykünüzü tebrik ederim
saygılar.