- 894 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Çöpler bir ısırık alınmış kurabiyelerle dolu…
Yattım, kalktım… Sağa döndüm, sola döndüm, yok… Uyku tutmadı…
İçimde bir ses, oturma, yatma diyor… Uyuma!...
Bunlar uyunacak zamanlar değil!...
….
İnternetten gazete okuyorum, tam da günleri, çok severim Ece Temelkuran’ı, Tuba Akyol’un yazılarını…
Ece “öfkeliyim” diyor, ne tesadüf, bende!...
Tuba, ortak mutsuzluklarımızdan dem vurmuş… Bir de hayret içinde, karıncalarda da kurnazlık geni varmış… Gitti en güzel örneğimiz!...
Yeni içki yasakları varmış yolda, Mehmet Yalçın yazmış…
….
Geçenlerde, gülüşüyoruz arkadaşlarla, kızım, yok laiklikti, yok türban meselesiydi, yazıyorsun da, düşmeyesin mahpus damlarına…
Hani, köşe yazarıymışım havalarında…
Gülüyorum, yok ya, AKP nereden bilecek beni…
Hem, aydınların hapislere tıkıştırıldığı dönemler bitmedi mi…
Gülüyorduk yani geçenlerde…
….
Kadınlar kapatılıyor… Gerçi, kapandıklarını sanıyorlar hala, ama…
Doğurun, doğurun, hadi daha fazla!...
İşsizlik had safhada…
Her evden bir kişi çalışsa, çözülecek belki problem…
Enflasyon yok!
İşsizlik yok!
İçki yok…
Sigara yok!...
Rızk için dua edin Allah’a…
Olmadı mı… Buyurun tarikatlara…
Kapanın hanımlar… Kapatıldığınızın farkında değilsiniz hala ama…
….
İnsan doğası, ille de sahip olduğundan farklısına özenir…
Sarışınlar hep revaçta olduklarını bilirler, ama esmerlerin çekiciliğine özenirler…
Esmerler siyah kaşa inat, sarışınlaşır…
Minyonlar uzun olmak ister, uzunlar erkekler minyonlardan hoşlanıyor der…
İlle de örtüneceğim diye sokaklarda kadınlar, şeriat korkusundan gıkını çıkaramayıp, kaçsam da kurtulsam diyen milyonlarca İranlı kadın var…
Bir mübadele olsa keşke…
….
Ne yapmalı? Nasıl yapmalı?
….
Yoksa kıyamet çok yakın mı?
Hani, 2012 tarihi Maya takviminde sona erer…
Marduk’un beklenen hareketi de 2012 yi gösterir…
Doğa da kükrüyor zaten!...
Kitaplarda yetmedi insanlara sevgiyi anlatmaya…
Birbirinizi seviniz diyor kitap, öldür sanıyor bazıları…
Yardımlaşın diyor, bazıları oy verene kömür ver anlıyor...
Adaletli olun diyor, adalet bana uysun deniyor!
Yani Allah olsam, yettiniz artık ya, birini gönderdim, yok.
İkincisini, üçüncüsünü… Yok…
Hadi, hata bende, daha da anlaşılır kılayım, hem de zamana ayak uydurun diye dipnot düşeyim ki, boş bulunup da, yeterince akıl veremediklerim de anlasın deyip, dördüncüsünü yollayıp da, hala anlaşılamamışsam, yok… Yok bu hamur maya tutmuyor, hamuru toplayıp, bir daha deneyeyim derim!...
Bunlar kini, nefreti, kıskançlığı alt etmeyi beceremedi…
Alt edip de, içlerindeki sevgiyi bir türlü göremedi…
Dışı çok pişmiş kurabiyenin içindeki muhteşem çikolata gibi…
Çöpler bir ısırık alınmış kurabiyelerle dolu…
Çikolatalar mı… Onları fark bile etmemişler ki!...
Ama derdim, ben bunları çöpe atasınız diye size vermedim ki!...
….
Bilmem anlatabildim mi?
Gülgün Karaoğlu
Mart,23/08