PİJAMA
Çocukken en sevmediğim şey çok özel günlerde ,ta bilmem nereden alınan güzel elbisemi giyinip dışarı çıkmak istediğim anlarda, annemin beni yakalayıp güzelim elbisemin altına çiçekli bir pijama giydirmesiydi.
Mahallemizde küçük ev dizisindeki Neli misali kızlar vardı.Tam elbisemi giyip onlara hava nasıl atılır gösterecekken.Düşman yapmaz annemin yaptığını.Kızların yanına gidince baştan aşağı süzülürdü kıyafetlerim .En son pijamalara sıra gelince hep bir ağızdan gülmeye başlardılar.Ondan sonrada’’ Dışarı çık kızım niye çıkmıyosun,hadi çık ,hadi,hadi.Bu çocuk niye dışarı çıkmıyor,çok içine kapandı’’.Gel sen çık kolaysa anneciğim.
Mahallenin en güzel elbisesi sende olsun tut altına pijama giy olacak şey değil.Düşündükçe hala çıldıracak gibi oluyorum.Yani olmaz böyle şey ne mantıktır anlamak mümkün değil.Kollar kısa, küpür beyaz harikulade bir elbise, altta çiçekli pijama.Bazen fotoğraflara bakınca annemi yakalayıp hesaba çekiyorum.’Be kadın o zamanlarda külotlu çorap yok muydu,zorun neydi sen benim güzelliğimi nasıl bozarsın’’ diyorum.O da bana’’ Çürüğün tekiydin canımı okudun büyüyene kadar çok konuşma ‘’ diyor.Anlıyorum da anneciğim ben sadece alttan mı soğuk alıyordum acaba?
Çocuk felci denen hastalık herhalde tek bende iz bırakmadan geçmiştir.Annem her gün suda ayaklarıma masaj yapınca doktorların asla yürüyemez dediği bendeniz yürümüşüm.Fakat her gün suya girince sanırım çok üşütmüşüm .Yani öyle ki, üşütük olduğumu yazılarımdan hissediyorsunuzdur.Çok küçük olduğum için hatırlayamıyorum ama keşke hatırlayabilseydim o günleri. .Annem ve babam o günleri anlatırken izledikleri bir Türk filmini anlatıyorlar zannediyorum.Ağlıyorlar falan yeniden yaşıyorlar o günleri.Hatırlasaydım daha çok şükrederdim,yürüyebilmenin kıymetini daha iyi anlardım.Annem ayağımın kemiksiz gibi kıvrıldığını ve ayağımı düzelterek çorap giydirebildiğini söylüyor .Yabancı bir çocuğun yürüme hikayesini dinler gibi tam ağlayacak oluyorken ‘’Bu benim ya şimdi ağlarsam ayıp olur’’ deyip ‘’Yeter ya uf bıktım bu masaldan susun artık’’ diyorum .Annem’’ Masal mı ,masal mı ?’’ diyor birkaç kere.Herhalde çok alınıyor bir anne olarak gösterdiği mücadelenin hafife alınmasına ve susturulmaya .
Misafirler gelince ayağımdan konuşmasınlar diyecek ,darılacak kadar da büyükmüşüm o zamanlar.Tam yaşımı bilmiyorum buda benim ne kadar dalgın olduğumu gösteriyor sanırım,çünkü yıllardır anlatılan bir şey bu. Fakat okul yaşımda okula gidebildiğime göre yedi falandır herhalde.Annem okula zor yetiştin derdi hep.
Babam annemin bir gün kendini çılgın gibi karşıladığını ve yürüdüğümün müjdesini verdiğini anlatıyor’’.Ben ayakta baba bak ben yürüyorum’’ diyormuşum. Bunlar anlatılırken bazen boynu bükükler ‘i falan söylüyorum o zaman bana çok kızıyorlar.Anlatılanların ben olduğuma inanmam çok zor.Sanırım onlarda anlamayışıma kırgın. Bunları hayal gibi bile hatırlayamamak bazen çok kötü oluyor.Annem ve babam yine başladı diyorum bazen duymaktan bıktığım bir hikaye bu.
Hayatım film desem tam yeri olur sanırım.Annem zaten artisliği sever.Türk fimlerini izleye izleye konuşmaları ve davranışları bayağa bir benzemiştir.Babam deseniz garibim annem hangi rolü verse razı.Hele bir yapmasın.Bazen baba adam ,bazen sert ve otoriter güya.Annem in izin verdiği kadardır hepimiz biliriz halbuki.
Acaba bunlar gerçek mi?Bazen düşünüyorum annem çok film izleyen bir kadın.Eskiden de çok kitap okurmuş.Hatta benim adımı Kerime Nadir’in Ruh gurbetinde adlı kitabından koymuş.Adım Neslihan.İnanır mısınız o kitabı çok merak etmeme rağmen hala okuyamadım.Annem hayal alemindeyse babamla beraber girmiş olamaz bu aleme değil mi?Akrabalar da var yani.
Bilmiyorum garip bir kadın ,ya yalansa.Eskiden her birimizi bir yerde bulduğunu söylerdi ,nereden emin olabilirim ki.Beni nerede bulduğunu hatırlamıyorum ama bir tanemize seni lahananın altında bulmuştum dediği aklımda.Şizofren kadın !Senden de olsa olsa benim gibi bir kız çıkardı zaten.Hadi hep beraber içelim anneciğim.
Sanırım ayaklarımın düzelmesi ablam ve ağabeyim için kötü olmuş.Çünkü çocukken ve gençken tartışmalarda beni kovaladıklarında sırtımı bir yere verir vermez ayaklarımla attığım ard arda tekmelerden bana yaklaşamaz ve anneme bağırırdlar.’Anne sen bu cadının ayaklarına niye o kadar masaj yaptın ’.Yıllarca masaj yapılan ayaklarım o kadar güçlüydü ki yaklaşana aşk olsun.
Kaç yaşına geldi tutturuyor bana tablet alın ,bana leptop alın.Benim annem işte.Çocuklar anneannem ne yapacak kullanamaz anne diyorlar o zamanda ben sinirleniyorum.Tabi canım dünyada her şey sizin hakkınız zaten diyorum.Sonra da savunmaya geçiyor ve annemin ne kadar akıllı bir kadın olduğunu ,başardığı dolu hikayeleri anlatıyorum.
Annemi başkada bir yerde savunmam .Bu kadarına dua etsin.Nede olsa bütün resimlerde onun sayesinde pijamalı yım.Annem çocukluk fotoğraflarımızda hakkımız olmadığını,onların kendi hatırası olduğunu söyler o nedenle de bize hiç vermez .Elimde olsaydı bir tane pijamalı resim koymak isterdim.Ağbeyim de çok fotoğraf vardır çünkü o iyi bir hırsızdır.Belki bir gün biz de annemdeki fotoğraflardan çalmayı başarabilirsek bizim de çocukluğumuza ait hatıralarımız olur.
Sayende güzel bir resmim yok anneciğim.Pijama partisi gibi o ne öyle ya! Yani bir de sadece ben ,herkes çok şık benim de yarım resimlerim güzel ama boy resimlerim rezalet , altımda pijamaylaa .Bir daha ömrüm boyunca pijama
Giy
me
ye
ce
gim
Haberin olsun.Nokta.Bitti.
YORUMLAR
Ahahah ne tevafuk! Dünde ablam beni pijamamla rezil etti sayılır. Arkadaşlarım beni ablaları gibi görür. Dün bir arkadaşım eve geldi. Ablam da çamaşır asıyordu. O sırada eline benim pembe pijamam geçti ve arkadaşıma: "Siz onu olgun görüyorsunuz ama bak çocuk gibi pembe pijama giyiyor. " Sonra bana dönerek: " Ne oldu, karizman çizildi de mii?" diyerek pis pis sırıttı.
Yani Sayın Yürükçü sizi anlayabiliyorum. :))
Sevgilerle...
Yürükçü
benim de hiç çocukluk ve gençlik resimlerim yoktur.
Ama kerdeşlerimin veya akrabalarımın albümlerinde görürüm bazen.
Onlar da iyi birer hırsızdırlar.
Yürükçü
Annelerin yaptıklarının hesabı sorulmaz; vardır bir hikmeti... Elbise altına pijama giydirse de... Babaannemden rahmetli anneme sıra gelmese de nasıl giyineceğimiz hususunda, biz de lahanalar gibi kat kat giydirilerek büyüdük. İşin kötüsü, ben de çocuklarımı kat kat giydiriyorum, ama giydirmediğimde gerçekten hastalanıyorlar.
Çok güzel bir hâtıra yazısıydı, teşekkürler.
Selâm ile.
Sevgili Arkadaşım
Benim hatırım için arka fon rengini değiştirmen mümkün mü...Çok göz yoruyor.
Selam ve sevgiler.
sami biberoğulları
Yazına gelince...
Bu konuda en çok söz bana düşer sanırım, bir ayağı çocuk felçli bir insan olarak.
Tabii ki ben de senin gibi aylarca annemin-babamın kucağında hastanelere taşınmışı...O kısmı ben de hatırlamıyorum. Ama İlk okula başladığım yıllarda annemin hâla '' Bir umut'' diye ayağımı -içinde ceviz yaprağı olan- sıcak su ile ovduğunu, kardeşlerimin - sahana kırsa da yesek - diye bekleştiği yumurtaları kırıp kırıp ayağımı ovduğunu hatırlıyorum. Ve diyorum ki: Keşke annemin bu çabaları boşa gitmeseydi de hep çürük yumurta koksaydım...Kısa pantalon giyemeseydim hep sol ayağım ceviz yaprakları yüzünden simsiyah bir renk aldığı için.
Biliyor musun: Ben mahalladeki arkadaşlarla top oynadığımızda hep kaleci oldum...Bir kez olsun santrafor olarak oynayamamanın, beden eğitimi derslerinde tüm arkadaşlar kasa- minder atlarken bir kökeşede mehter kösü gibi oturmanın ne demek olduğunu ancak yaşayan bilir.
Keşke benin ayağım da iyileşseydi de tüm fotoğraflarım hep pijamalı olsaydı ve annemle babamın tek muhabbet konusu hep bu olsaydı.
Selam ve sevgilerimle.
Yürükçü
Yürükçü
amannnnn giyme.....inan benim giyecek bir pijamamda olmadı... taki yatılı okulu kazanana kadar....anlaşıldı huysuzluğun çürükçü... ama yazın çok sağlam biliyormusun saygılarımla