- 1648 Okunma
- 7 Yorum
- 3 Beğeni
Flu Kalmak
Uzun zamandır yazıyorum. Bu uzun zamanın bir bölümünde de edebiyat anlamında birer okul olarak nitelediğim yazın sitelerinde yazılarımı bölüşüyorum.
Yazdıklarımın arasında neredeyse benden hiçbir hayat kesiti yokmuş. Bunu farkettiğimde, karşımda duruyordum ve çizgilerimle, gerçek kesitlerimle de var olmam gerektiğini hissettim.
Aslında her şey anlaşılmakla başlamıştı. Doğru anlaşılmakla. Kaç göç hali, veya azıcık esrar katmak için değildi mahlas kullanışım. Şimdi bunları okuyan ve mahlas kullanan insanlara bir kinayem filan söz konusu bile değil belirtmeliyim. Öyle bir başlangıç yapmıştım, sonra sürüp gitti.
Yazdıklarım belki daha bir manalanır diye, bu süregidişe müdahale de etmedim. Öylece yazılıyordu kelimeler, anlaşılıyordu anlam.
Kendimden söz etmekten imtina edişimin bir nedeni de, vurgulamak istediklerimin doğru yordanamaması kaygısıydı belki. Nitelik ve noksanlarımızla biz birer bireyiz elbette. Farklı olana yaklaşım da önyargılar barındırmıyorsa kabulümüz olmalı. Lakin öyle çok önyargı taşıyoruz ki çoğunca, ürkütüyor bu da insanı.
Ne uzun bir girizgah oldu değil mi? Gevezeliğimden bu gevezeliğimden. Hep söylerim: Allah gözden almış, çeneye vermiş diye. Evet körüm ben. Görme engelli, görme özürlü, ama, sakat, pek çok tanımı var bu halimin ya, en net olanı körlüğüm.
Psikolojik danışmanlık yaparak kazanıyorum hayatımı. Seviyorum mesleğimi. Körlüğün en avantajlı yansımaları, mesleğim sayesinde karşıladı beni çünkü. Hani şu göz teması ve gözler yalan söylemez masalı vardır: İnanın asıl yalanı söyleyemeyen yüzler ve seslerdir. Her çıtırtının manası vardır, kocamandır.
Site yönetiminden talep te ettim adım ve soyadımla yazmak istediğimi artık. Ama olaki teknik bir nedenle bu olanaksız olacaksa, bendeniz Fırat Avcı efendim.
Kendimi bir yanımla kötü, bir yanımla gayet iyi hissettim şimdi. Sanki benden söz etmek zuldü, hayatımı anlatmak için burdaymışım gibi düşünülmesine neden olabilecekti. Ancak yapılmalıydı bence. Umarım doğru algılanır bu yaptığım.
Peki nasıl yazıyorum? Rüya görür müyüm? ya da daha pek çok merakın ilk açılışını giderme ile yapmalıyım bir de.
Yazılarımı bir bilgisayar programı sayesinde yazıyorum. Kitaplara uzak kalışımın önündeki engeli kaldıran bu teknoloji sayesinde, herkes gibi bilgisayar kullanabiliyorum. Evet rüya görüyorum. Yalnız, rüyalarımda da körüm. Dünden bu güne bendendi bu yazı birazcık. Edebi bir nitelik ve içerik taşımadığı, belki de bazılarınızın vakitlerinizi boş yere işgal ettiğim için yazımla, özür dilerim şimdiden. İçim rahatladı bunu da söylemeliyim.
YORUMLAR
Kıymetli dostum
Sizin her yazınıza denk gelip okuyamamış olsam da okuduklarımla hayranlık duyduğum bir yazarsınız.
Size hayranlık duyan bir okuyucunuz olmamın yanına, birde sizi kıskanan okuyucu sıfatı da eklenmiş oldu.
Fikir ayrılıklarımızın olacağı keyifli paylaşımlarda buluşmak dileğimle.
Saygı sevgi selamlarımla.
Fırat Avcı
Serhat BİNGÖL
Kıymetli dostum
Siz o kadar yetenekli kabiliyetli insansınız ki başara bildiklerinizi herkesin başara bileceğini zannediyorsunuz her halde. sahip olduğunuz yeteneğin gereği sizin için sıradan gelen işler benim gibileri için hararetle kıskanılacak özelliklerdir.
Beni dostunuz olarak kabul ettiğiniz için çok mutlu oldum iyi ki varsınız.
Saygı sevgi selamlarımla.
yürekte olmasın engel...
yüreğiniz öyle net görüyor ki...
bir kıssadan hisse aklıma geldi yazınızı okuyunca...
izninizle paylaşmak istiyorum...
Kör bir adam, gece sokağa çıkarken eline bir gaz lambası alıyormuş. Görenlerden biri bir gün, alaycı bir biçimde; “Sen zaten körsün, bu lambaya ne gerek var” diye sormuş. Kör sakin bir biçimde yanıtlamış dalgacıyı;
“Doğru, çok haklısın, benim için gerek yok. Yok da, senin gibi körler bana çarpmasın diye taşıyorum bu lambayı!”…
iki bakar gözü olup görmekten nasibini alamamış o kadar çok insan var ki...
hayranlığım ve teşekkürlerimle
saygılar Fırat bey...
Fırat Avcı
Fırat bey yazınız çok anlamlı çok duygulandım şaşırdımda görme engelli bir arkadaşımızın burda olmasına çok sevindim inanın nasıl heyecanlandım sizin kıymetli yüreğiniz görüyor zaten ve biliyorumki hayata bizden daha anlamlı farkına vararak hissederek tutunuyorsunuz
biliyorumki dedim çünkü görme engelli kuzenim var ona hayranım yaşam neşesine tertemiz sevgisine,
çok şanslı sayılırım o ve işitme engelli kuzenimle yaşamak benim duygularımı geliştirdi
saygı ve sevgiyle selamlıyorum kıymetli yüreğinizi ve sizi alkışlıyorum dilerim ömrünüz boyunca hep iyiliklerle karşılaşırsınız Allah sizi sevsin ve yardımcınız olsun .
Sevgili Fırat.
Yazını okumadan önce sana sormayı düşündüğüm iki soruya da ben sormadan cevap vermişsin. Demek rüya görüyorsunuz ve demek gözler görmese de bir bilgisayar tekniği sayesinde okumak ve yazmak mümkün.
Sen benim eski yazılarımı okudun mu bilmem..Benim de ayağım sakattır. Bu gurur duyulacak bir şey değil..Hayata küsmeme sebep olacak bir şey de değil.
İstanbul'a emekli olduktan sonra geldim. Geçen sene bana bir özel anadolu lisesinin müdürlüğünü teklif ederken patronum şunu sordu. '' Hocam, ayağın bir engel çıkarmaz deüil mi?'' cevap verdim..Devlet liselerinde tam 28 sene engel çıkartmadı..Tam 28 sene bu ayakla öğretmenlik yaptım..Bundan sonra da çıkaracağını sanmam...
Velhasılı kelam Fırat Kardeşim. Bencekendimizi yazmalıyız..En çok da kendimizi yazmayılız..Çünkü sen de ben de eğitimciyiz ve bizim hayatlarımızdan bu milletin, yatişen yeni nesln alacağı çok dersler var. Ben yazın derim hayatınızı..Ben yazıyorum mesela.
Selam ve sevgilerimle.