5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1241
Okunma
Hayatı aşka böl;hayat çoğalır
Hayatı aşkla çarp;zaman zor alır
Bütün hayatları topla aşk eder
Hayattan aşk çıkarsa;elde ne kalır???
A.Vahap AKBAŞ
Kumdan kaleleri bilirsiniz.Saatlerce uğraşırsınız o kaleyi inşa etmek için.Sonra küçük bir dalga koynuna alıp onu uzaklaşır sessizce.Ardından bakakalırsınız sadece….
“Hayat; büyük acıların içine saklanmış küçük mutluluklardır” nerede okuduğumu tam olarak hatırlayamıyorum ama çok etkilendiğimi itiraf etmeliyim…O gün bu gündür küçük mutluluklar inşa etmiştim kendime.Tıpkı kumdan kaleler gibi.Ama benim o küçük mutluluklarımın sonu da kum kaleciklerine benzedi.Kıyılarıma vuran her dalga mutluluğumdan birer parça götürdü giderken.Sonra…Sonra baktım ki hiç bir şey kalmamış elimde…Ve sonunda her şeye küskün biri olup çıkmışım…Dünya benim için dönmekten vazgeçmemiş….Ben ki onun gözünde çölde bir kum tanesi.İnsanlar ben üzgünüm diye gülümsemekten vazgeçmemiş.Ve en önemlisi kalbim bunca acıya rağmen hayata küsüp atmaktan vazgeçmemiş.Düzen aynı düzen.Her şey dün bıraktığım yerden devam ediyor.
Yazmayı bıraktım önce.Elinden oyuncağı alınan küçük çocuklar gibi kalakalmıştım ortada.Sonra baktım ki dünya hala dönüyor. Film kaldığı yerden devam ediyor.Üstelik aynı oyuncular ve aynı senaryoyla.Sonra,sonra dedim ki kendime şarkıdaki gibi ‘yine yine yine yine yeniden’ “MERHABA HAYAT” .
Bir adam sevdim ben; beni seven, beni gözetleyen.Bir adam sevdim gülüşü bana benzeyen.Bir adam ki uğrunda ölümü canına tercih ettiğim.Bir adam sevdim yüreğime habersizce girip yine habersizce çıkan.Bir adam ki ardına bakmadan bırakıp giden.Bir adam ki bu aşkı hissedemeyecek kadar ruhsuzlaşan.Bir adam sevdim işte dedim ya gülüşü bana benzeyen…
sevda tutmaz her yüreğin örgüsü
aşk dediğin kula Allah vergisi
ne günahı vardır nede sorgusu
sevmeyenler kinde erir aldırma
ayrılıklar bağrımızı delse de
soframıza hasret aşı gelse de
Muhammedler halimize gülse de
derdi veren derman verir aldırma
B.Gökçe
ALDIRMA YÜREĞİM……………ALDIRMA!!!!!!!!!!!
(Bana tekrar yazma cesareti veren Soloyin’e Emre ve Suat Abi’ye gönülden teşekkürlerimle.)