DAVA ADAMI, ADAMCA.
DAVA ADAMI, ADAMCA..
Dava; kararlılıkla yürünen, uğrunda her türlü çile çekip, fedakarlık yapılan, daha ileriye götürülmek istenen ve vefalı olunan çileli yola Dava denilir...
Dava adamı ise Bu dünyadaki yaşamlarını bir davaya adayanların fikirleri ile savunduğu idealidir.
Dava Adamı yaşam programını ideallerine göre düzene koyar. Fikirlerini, düşüncelerini, ideallerine göre disipline eder, nefsini, her türlü dünya işlerini yine ideallerine göre belirler ve olumsuzluklara, her türlü haram’a gem vurur..
Dava adamının yaşadığı hayat, kendi hayatı değildir!.. Davanın getirdiği hayattır.Dava adamının yüreği, kalbi, kafası davanın tarzına göre şekil alır, düzene oturur…
İdealleri olan dava adamlarına bilinçli kesim tarafından şöyle ifade edilir ‘’idealist’’ adam, fikirlerinin savunucusu, düşüncelerinin aynası kısacası; Dava Adamı olan samimi söyleyişle ‘’ çileli’’dir
Adamca, Dava Adamlarının ardına takılan insanlar (sampatizan)
Adam gibi Dava adamlarının ardına yığın, yığın Adamcalar takıldığı görülür. Lakin dava adamının ardındaki Adamca yığınlar içinde hayatını idealist düşünceye oturmuş çok az insan gösterilir. Bu nedenle dava adamlarının ardındaki topluluklar dava adamı değil ‘’sempatizan’’ dır yani Adamca dır..
Nihal Atsız, dava adamını şöyle tarif ediyor:
"Hayatın kamçısıyla sızar derinden kanlar.
Senin büyük derdinden başkaları ne anlar...
Vicdanını Paris’e Moskova’ya satanlar
Küfür diye bakarlar senin dualarına."
Dava Adamı ile Adamca (sempatizanlar) arasındaki fark;
Dava Adamları ;gündelik işlerini boş vakitlerinde yaparlar
Adamca sempatizanlarınsa; davalarını boş vakitlerinde savunmalarıdır..
Hekimoğlu İsmail Dava adamını şöyle tarif ediyor:
‘’Kedi, aslangiller familyasındandır. Ama 40 tane kedi bir araya gelse, bir tane aslan etmez. İşte dava adamı bu demektir’’.
Bu çileli Dava Adamlarından birisi de Hakkın Rahmetine kavuşmuş Cennet mekan Başbuğ Alparslan Türkeş’tir ‘’Cesaret, Yüreklilik, Atılganlık Olmayan Hiçbir Dava Başarıya Ulaşamaz’’ bir başka deyişi de; ‘’Fikir, iman, dava aşkı ... İnsanları güçlü yapan bunlardır’’ diyordu..Çünkü bir Dava Adamının, üzerine düşen vazifeyi yerine getirmesi, davasına olan inancı doğrultusundadır. Başbuğun sunduğu Ülkü davası kadar çileli, meşakatli bir dava daha bu yeryüzüne gelmeyecek ve bu dava uğruna beş binlerin şehit olma şerefine denk bir dava daha vücut bulmayacaktır..
Rabbim, davaları için şehit olanlara ve Hakkın huzuruna kavuşan bütün Dava adamları gani gani rahmet eylesin, mekanları Cennet Ruhları şadolsun.Amin..
Dava Adamı, davasını yaşatmak için ölür, her türlü saldırılara karşı boyun eğmez dik durur . Adamca olanlar yedirmek için yeseler de, Dava Adamı yedirmek için yemez, davası için daima oruçludur,
Dava Adamının fikriyatında darılma,kırılma yoktur, Adamca olanlar da darılmada,kırılmada çoktur.
Dava Adamı fikirlerini dünyaya yaymış adamdır, sözü dinlenen ,emirlerine itaat edilen adamdır. ‘’ben dava adamıyım’’diyerek fikirlerini anlatamayan dava adamı olamaz! İnandıkları davaya hizmet etseler de davaya hizmetkar olurlar ama dava adamı olamazlar.. Adamca( sempatizan) olurlar..
"Kendi gideceği yolu görmeyen körler başkalarına nasıl yol gösterebilirlerdi ki?
Kör köre yol gösterirse ikisi de çukura düşerler’’!!!
(A.TÜRKEŞ)
Dava Adamının en büyük görevi Adamcalara yol göstermektir..
Ölümlü bedenlerinde ölümsüz dava yaşayan Serdengeçtilere selam olsun..
Osman Onuktav
AVAR
22/Nisan/ 2013
YORUMLAR
Üstâd yine muhteşem bir nefes vermişsin bize...Ne zaman ki; adamcaların sayısı nicelik olarak Dava adamlarını geçer, ne zaman ki adamcaların sözü daha çok dikkate alınır işte o zaman samimiyetsizlik çoğalır...
Katılıyorum ağabey; Dava adamları "adamcalar" yol göstermeli, yoksa işimiz çok zor!
KAFKASİ
Alemlere rahmet Peygamber efendimiz S.A.V "Sağ elime güneşi, sol elime ayı verseler, ben yine bu davadan vazgeçmem." ifadesiyle; ayni gerçegi, çileli yollarda yaşayan dava adamları haykırmış ve meselenin misali olmuştur..
Yorumunla konuya renk katdığın için teşekkür ederim
saygılarımla..