Hile ve ihanet güçsüz insanların işidir. la rochefaucauld
rsmcnb
rsmcnb

KAMBUR

Yorum

KAMBUR

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

454

Okunma

KAMBUR

KAMBUR

Açık havada bir masanın etrafında dört kişiyiz. Günlük olaylarla ilgili sohbetteyiz. Bir bayan, masamızdaki küllüğü rica etti. Kıyafet ve davranışlarına göre bayanın buralardan olmadığı anlaşılıyordu. Arkadaşlarımızdan birisi sohbetimize katılmak üzere bayanı masamıza davet etti. Burada konakladığına göre belli ki öğretmendi.

Daveti kabul eden hanım efendi, önce tanışmamızı arzuladı:
-Beden eğitimi öğretmeni, Türkçe öğretmeni, Pedagoji öğretmeni. Dördüncü arkadaş adını söyledi. Bayan da fizik öğretmeniymiş. Memleketi soruldu: Kocaeli’nin Değirmenderesi ilçesindenmiş.
-Körfez depreminde en çok hasar gören yerlerdendi.
-Evet, bizim orada çok can yitirdik.
-Başınız sağ olsun. Sakıncası yoksa Tokat’a geliş nedeninizi öğrenebilir miyiz?

-Son günlerde fizik derslerine gereken önem verilmiyor. Bir gurup arkadaşlarla rektörden randevu aldık. Görüşmeye geldik. Fizik dersinin önemi hakkında görüşler paylaşıldı. Eğitim sorunları tartışıldı. Özellikle liselerdeki müfredatlar üzerinde duruldu. Mevcut eğitim politikası hakkında herkes görüşünü dillendirdi, içini döktü. Pedagoji öğretmeni, insanları yönlendirmek için onlara hitap etmenin önemini vurgulamak istedi:

-Öğretmen okulunda öğrenciyken Erzurum’da deprem olmuştu. Müdür bizi toplayıp depremzedelere yardım etmemizi istedi. Herkes gönlünden kopanı verdi. Toplananları az bulan müdür, Cebimizdekinin hepsini almayı kafasına koymuştu, bir kerre. Bir süre düşündü. Sonra depremde gördüklerini tane tane, ayrıntısıyla anlatmaya başladı. Burada hocanım söze karıştı:
-Rica etsem de konuyu değiştirsek, çünkü ben depremde hem eşimi hem oğlumu kaybettim.
Derin bir sessizlik… Bir süre sonra sessizliği pedagoji öğretmeni bozdu, yine.

-Yaranızı deştiğim için özür dilerim, hocanım. Amacım, sizi üzmek değildi. Müdürün etkili konuşmasıyla ereğine nasıl ulaştığını anlatmak istemiştim. Tekrar teşekkür ederim... Bir anda oluşan ağır havayı, bedencinin sözleri dağıttı.

-Biz de sizi akil insanlardan birisi sanmıştık.

Asılan yüzler gevşedi, kasvetli hava yerini tekrar güneşlere terk etti, dudaklara tebessümler yayıldı.

O arada çaylar da gelmişti zaten…
*
Ünlü fıkradır. Konuk olacağı evin kızının kambur olduğunu bilen hanım, kendi kendine karar almış: “O evde bulunduğum sürece kambur sözcüğünü kullanmayacağım.” Bir ara susayınca genç kıza seslenmiş:

-Kızım bir bardak KAMBUR getirir misin?

O hesap, Körfez, Değirmen Deresi, deprem denilmesine rağmen, arkadaşımız yine de deprem örneği vermekten kendini alamadı. Bu, bir dil sürçmesi miydi acaba?

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Kambur Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kambur yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KAMBUR yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL