NET: 50 KG


Fıkra denince aklımıza ilk gelebilecek bölgemiz hangisidir? Herkes’in "Karadeniz Bölgesi" dediğini duyar gibiyim. Bir gün Temel diye başladık mı, Dursun’la devam eder bitmek bilmez Karadeniz fıkraları. Soruyu değiştirelim. Fıkra denince aklımıza ilk gelebilecek il veya ilçemiz hangisidir? Ben Erciş diyorum. Belki il veya ilçelere has fıkraları bilmediğimdendir bu cevabım.

Erciş fıkralarının bir kısmı; Araştırmacı Yazar Cengiz ALPER, Araştırmacı Yazar Selahattin KOŞAR ve Araştırmacı Yazar Celal GAZİOĞLU tarafından yazılı kaynak haline getirildi. Sanal ortamda bir-iki fıkrada ben yazdım. Sözlü anlatımlarda; yazılı anlatımlardan çok daha fazla Erciş fıkrası olduğuna inanıyorum.

Hemen ifade edeyim: Benim fıkra kaynağım Emekli Öğretmen Mehmet Salih ALBAYRAK’TIR. O’nunla bir araya geldiğimizde anlattığı fıkralarla gülme krizine giriyorum desem abartmış olmam. Fıkraları anlattıktan sonra "men yazmasını beceremirem, san annatiram sen internette yaz ha" (internetten kastı www.ercisliler.net) demeyide ihmal etmez. Benim cevabım hep aynı: Sen müstehcen fıkra çoğ annatisan men nece yazım. O’nunda söğlediği hep aynı: e oğlum sende mustehcen olmayanları yaz...

Mehmet Salih ALBAYRAK’tan dinlediğim bir fıkra:

Net: 50 Kg

Ercişli hemşehrilerimizden birisinin anası yaz sıcağında Antalya’ya oğlunun yanına gider. Oğlu bunu plaja götürür. Plaja götürür götürmesinede! denize girmesini istemez. Anası denize girecem diye tutturunca oğlu istemeden razı olur. Anası fıstanını çıkarır, atlet ve uzun donla kalır. Donun önünde kocaman bir yazı:

Erciş Şeker Fabrikası.

Arkasını döner, başka bir yazı

Net: 50 Kg


ve bir başka fıkra:

Necesen?

Bir gün; kısa süreliğine Erciş’te bulunmuş birisiyle karşılaştım. "Sana bir şey soracam" dedi. Sor dedim. "Sizin oralarda karşıdan karşıya geçerken biri ’necesen’ diyor, öbürüde ’heç besen’ diyor ne demek istiyorlar" dedi Bir an düşündüm ne cevap versem. Heç, necesen diyi oda necesen diyi dedim.