5
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
987
Okunma
Hasan baba,odada yemeğini yedikten sonra terasa çıktı.Sarma sigarasından derin nefes çektikten sonra dumanını dağlara doğru üfledi.Düşünceliydi ama;ne yapacağını bilmiyordu.”Şu parasızlık yok mu ? en çokta belini büken,onu çaresiz hatta vurdum duymaz yapan da oydu.Para olmayınca ne yapabilirdi ki…
Ortanca oğlu İsmail de babasının arkasından terasa çıkmış eline aldığı bir çomakla beton üzerinde gezinen karıncaların yollarını keserek oyun oynuyordu.
Annesi kapıdan bahçeye, iki elinde,su kovası ve sırtına iple bağladığı su testisi ile girdi.. Köyde,evlerde su yoktu.bütün kadınlar evlerine en yakın çeşmeden kovalarla su taşırdı.
“-İsmail,oğlum, yardım et şu testiyi sırtımdan indireyim..”
İsmail isteksizce yerinden kalktı Annesinin sırtındaki testiyi yere indirdi.Canı sıkkındı İsmail ‘ in,İlkokulu bitirmiş Ortaokula kayıt yaptırmak,okumak istiyordu.Babası onun okuması konusunda sessizdi.
Ayşe iki elindeki ve sırtındaki yüklerden kurtulduktan sonra,derin bir nefes aldı.Kocasının yanındaki sedire oturdu..
“_Bey,bak ! eylül geldi..Köyün öğretmeni bu gün çeşme başında söyledi.”Geç kalmadan, İsmail’ in kaydını ortaokula yaptırın” dedi..”
Hasan baba,karısının sözleri karşısında her zaman olduğu gibi yine öfke krizlerine girdi.Karısını eline aldığı bir çomakla dövmeye başladı.Bu karısına attığı ne ilk dayak; ne de son dayaktı.Hasan öfkelendiği anda karısını dövmeye başlardı,ona hiç acımazdı...Ayşe kırık çıkık yara bereler içinde dolaşır..Gidecek hiç kimsesi olmadığından kocasının dayaklarına katlanırdı.Altı tane erkek çocuğu doğurmuş,onlara tek başına bakmış büyütmüş tarlada çalışıp evin işini görmüş.Kar kış soğuk demeden dere kenarında o kadar erkeğin çamaşırını yıkamış üzerine de dayak yemiş..fakirlik,yokluk ise bir başka dert olmasına rağmen hiçbir zaman şikayet etmemişti.Kaderini kabullenmişti.
Tek derdi vardı Ayşe ‘ nin Oğlanlarının okuması. köydeki mal varlıkları üç,beş dönüm susuz tarladan ibaretti ve altı oğlan çocuğuna o tarlaların bakması mümkün değildi.Okumadan iş bulmaları da çok zordu.Büyük oğlan ahçı olmuş,küçük oğlan marangozun yanına çırak olarak yerleştirilmiş .İsmail çok akıllı olduğundan okumasına karar verilmişti.İsmail ‘den küçük çocuklarda okulda çok başarılı olmuşlardı.Onlar şimdilik ilkokula gidiyordular.
Borç para bulup,İsmail ‘ i şehirdeki bir ortaokula kayıt yaptırdılar.Kayıt yaptırmakla iş bitmemişti.Bu sefer karşılarına kalacak yer sorunu çıkmıştı.Ortaokulun bulunduğu yerde devlet yurdu yoktu.
İsmail, çok uzak bir akrabalarının evinde,kalmaya başladı.
Evin kadını yenge dediği kadını,ilk gördüğünde sevmemişti.Kadın asık suratlı,her şeyden bıkmış, bir hali vardı;hele de İsmail ‘ in orada kalacağını duyunca,gözlerinden öfke çıkmıştı.
İsmail daha çocuktu ne yapabilirdi ki…
-“Ben burada kalmak istemiyorum..”Deme hakkı bile kesinlikle yoktu
Devam edecek...