- 1423 Okunma
- 2 Yorum
- 2 Beğeni
MEKTUPLAR-9
Kalbimde bir yıldızsın sen. İsmini söyle dersen ben sana utarid yıldızım derim. Yada idepya, beklide mirach yıldızım. Öyle güzel benzerlikleriniz var ki, utarid için, temizliği ve çabukluğu yani ok ile şekillenmiştir. Farsçada ise tir denmektedir. Hatta bir yerde bu yıldız için debiri felek diyede söz edilmiştir. Gecenin bitip, yıldızların söndüğü bir günden,günün eriyip yıldızların doğduğu bir geceden selamlar olsun. Çünkü günün bir çok güzelliğini besleyen, bitkilere hayat veren, her ne kadar gün ile görünen varlığını kaybetmişse de ruhuyla tüm güzellikleri beseleyen bir yıldızdır. İşte sende öylesin. Yokluğunda bile bendeki güzellikleri besleyip hayatta tutmayı sağlayan en güzel gıdasın. Tıpkı mirach gibi. Göklerin katibi derim bu yıldıza...senin gibi bir yıldıza…ah be can özleminle acıttığın içimden, bugün sana güzellikler ve mutluluklar gönderiyorum, şimdi diyeceksin ki neden acıttım içini, sen kendine yaptın diyeceksin. Doğruda olsa bazen her doğru aynı şekilde söylenmez... Çocuk sevinçlerimin içinde mektuplarımın satır aralarına sığdırdığım bir aşksın. Yazdığım,sevdiğim,özlediğim ama hiç yaşamayacağım bir aşksın sen. Gökyüzündeki belki tüm yıldızlara ulaşabilir, ama sana ulaşmamın yasak olduğu bir yıldız gibisin sen, dedimya yasak bir aşksın bende, ama yinede bunu senden duymak istemem. Akıllı kişi bir sefer söylenenden anlar. Aptal için ise, bin defada bir şey değildir. Yani akıllıysam zaten anladım bir sözünde, aptalsam daha binlerce kez daha söylesen bir şey değişmeyecek. Dün hastalığını bile soramadım, ama bugün daha iyi olduğundan eminim. Ve dün içinde bugün içinde çok çok geçmiş olsun.. yeni güzelliklerle dolu bir günden selamlar olsun diyorum. Bugün güzelliğe dair ne varsa hepsini kalbimden sana göndermeye geldim. Bugün sana aşkı değil ötesini söylemeye geldim. Herkesin ağzına doladığı bir histen söz etmek bana göre değil sanırım. Artık sana ne mecnunun yaşadığı, nede ferhattın taşıdığı duygularla bakmak, görmek basitlik ve fakirliktir.çünkü ben başkalarının yaşayıpta bıraktıklarını sana sarmak istemem. Kimsenin bilmeyipte keşfetmediği bir duyguyu bulup sana sarmak isterim. Aşk sana kalsın. Sana vermek isteyende olsun. Ben aşk kadar fakir olmadığımı anladım. Birinin sana verdiğini ben daha fazlasını verebilirim diyenlerden olmam. Bir gün bir kitapta bir şeyden söz edildiğini hatırlıyorum, Farsça ve çok eski bir kitaptı. Ehli kaf ta diye bir şeyden sözü edilen, ve minyatür resimlerle süslenmiş bir tavus kuşunun sembolik bir varlığında. Bir şeyden söz ediliyordu. Kaf dağını biz hep anka kuşuyla bildik, öd ağacından yapılmış sarayında, karşılıksız iyiliği temsil eden, kendi küllerinden kendini yaratan anka kuşu.. işte o kaf dağının ötesinde yani o yıldızın gerisinde her şeyi yakıp, özü var eden bir varlığın olduğundan söz edilir. Sana aşktan öte, sana sevgiden büyük sarılabileceksem bir gün oraya gidip tüm aşkları yakacağım. Tüm sevgileri eritip yep yeni bir selin felsefesinin temellerini atacağım. Tabi yeni bir isim yeni bir duygunun varlığını aşılayacağım tüm insanlara,bitkilere ve hayvanlara. Bunu nasıl yapacaksın diye bana sorarsan bir deli neler yapmaz ki...artık aşkı mezara gömüyorum bugün, dudaklarımı kutsanmış ateşle yıkayıp, hiçbir yerde sözcüğü bulunmayan yep yeni bir duygunun varlığıyla karşına geleceğim. Aşkı bilipte kim bulmuşsa,kimsen emenet almışsa o emanetleri kim vermek isterse istesin. Cılız sözlerin bir hıçkırığa döndüğü anlarıda yaşadım. Yüreğimdeki şarkının derin bir sessizliğe gömüldüğünüde gördüm. Ben sende kimsenin göremeyeceği kadar her şeyin ötesinde,herkesin ötelerinde bir şeyler gördüm. Ey bana gizlerin ve mücizelerin varlığını gösteren can. Ve aşktan söz edip, aşk imkansızdır diyen diyen can. Senden imkansızı istemem. İmkansız olmayan sende aşktan öte bir şey vermeye çalışacağım. Buna imkansız diyemezsin. Çünkü bilmediğin,ismi olmayan bir şeyin hayatındaki yeride belli değildir. Bir yanına söylenecek tüm sözleri yaktım dün gece. Dün gece birkaç damla gözyaşımın ateşinde her şeyi yaktım. Canımı da yakıp yeniden küllerinden, yeni bir günle yeniden yarattım. Sen hayattaki yoldaşınla yürü. Doğru dediğin,doğrularının güzelliğinde, hayatının renkleri içinde yaşa. Ben sana hiçbir rengi sunmadan, hiçbir renginin olmadığı geceye karışırım. Sana yazacağım mektuplarda öyküler anlatırım. Şair değilim, ama şiirler yazarım sana. Yolunda olan bir ağaç olmak isterim, ve yollarda geçenleri söyleyen. Hayallerinle süslemen için, hayallerini zenginleştirmen için sana başka dünyaların güzelliklerinden söz edecem. Yolunun seni vardıracağı yer neresi olursa olsun. Yoldaş bilipte gittiğin yolda mutluluk,güzellikler dilerim. Benim aklımın söyledikleriyle, seni alan vicdanın gördükleri çok farklıdır. İçimi acıtan, içim içime sığmaz acıların üzüntüleriyle kederlenmeyi unuttum. Sana, dostum; ben sana dost olurum, sende bana düşman ol derim. Çünkü en yakınımdaki rüyalarımı bölen, bana korkular salıp bir yerde durmamı sağlamayacak kadar büyük düşman ol. Ben sana yine dost olurum. Dostum ben hiçbir rengi olmayan geceyim. O korktuğun,o irkildiğin,o vahşi bilip hüzne boyadığın geceyim. Doğacak güneşini hiç ama hiç engellemeyecem.
Gülümse.
YORUMLAR
Şirin Kelebek tarafından 11/8/2014 12:44:38 AM zamanında düzenlenmiştir.
matrix1971
Bu kelimelerin seyrinde kayboldum ben, şiirlere/yazılara dair saplantılı bir fikrim vardır doğruluğu tartışılır ya seversin o senin olur, ya sevmezsin alta alta dizilmiş kelimelerden ibaret bir harf zayiatıdır okuduğun. Ben bu yazının her kelimesini sevdim.Defalarca okudum ,daha da çok okuyacağıma eminim .