- 508 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Boyut Savaşları!
Boyut Savaşları!
Bu konuda daha önce çok şey söylenmiş, yazılmış olabilir! Ben kendi felsefemi ve birikimimi yazacağım. Öncekilere uyar veya uymaz! Ya da akla uyar ya da uymaz! Ben felsefe olarak yazıyorum. Akla kapı açmak için; ben yaptım! Oldu…
Boyut savaşları konusunu açmamın sebebi, Dünya boyutunun esfel sefil sayılması ve en fazla müdahale edilen boyut olması sebebiyledir. Bu boyutta müdahaleler eski çağlardan beri; insan ilahlar, yarı insan ilahlar, ilahların insan veya nesne temsilcileri, temsilcilerin temsilcileri, kurtarıcılar silsilesiyle olmuş!
Maddenin yapısına bakalım: Maddenin aslı; soyut nur, data, ruh, ben, ene, kün, ol bilgisi taşıyan somut bir yapı. Maddenin üç hali öğretildi eskiden okulda bize! Katı, sıvı, gaz; şimdi dördüncü hali plazma hali de biliniyor! Plazma, sürekli hareket eden ve etkileşen yüklü parçacıklar topluluğu olarak da tanımlanabilir. İçindeki “-” yük sayısı “+” yük sayısına eşit midir acaba? Buradaki dengeleme gayreti maddenin devamını sağlar! Karşı madde yani maddenin soyutu somutuyla buluşunca madde ortadan kalkar. Bilgi kalır! Madde dengesizlikte bu boyutta varlığını sürdürür denge halinde ölür! Yani ölüm denge halidir.Zaten madde ebedi olamıyor çünkü entropi var! Entropi kısaca, maddenin hal değiştirdiğinde kaybettiği çok küçük bir enerji… Bu nedenle madde için eskime, uzun vadede kıyamet; canlı için yaşlanma ölüm vardır! Madde soyut bilgi içeriği taşıyan somut araç gibidir! Araç eskise, ölse bilgi kalıcıdır. Yani beden ölse ruh bilgisi kalır! Evrende bu bilgiler işler. Bilinen canlılarda veya başka formattaki plazma yapılarda bu kün bilgisi işler! Kün bilgisine “Nur” diyorum! Şimdi sıralayalım!
1- Nur üzeri nur: Kün bilgisini üreten asıl kaynak! Mahiyeti meçhul olduğundan buna ilah, tanrı, Allah, yaratıcı denir!
2-Nur: kün bilgisi; ruh, data, ol, ben, ene gibi adlarla anılır!
3-Madde: Plazma yapısı itibarıyla eksi ve artı titreşiminde enerji yumağı! Kün bilgisiyle açığa çıkar! “Toprak” olarak adlandırılabilir!
4-Canlı: Maddenin koordineli olarak işlediği, ve oluşumunu devam ettirme meyline, yeteneğine sahip olarak birleşmesi! İş bölümü ve canlılığın devamı esastır bu birleşmede! Tüm basit hücreler ve karmaşık hayvansal yapılar hatta insanın maddi cesedi bu kapsamda!
5-İnsan: Canlı hücrelerin akıl ve şuurlu olarak canlılığını sürdürmesi ve neslinin devamını sağlaması mükemmelleşmeye çalışması neticesinde hayvani yapıdan akıl ve şuur ile farklılaşan bir yapı! İnsanın maddi yapısı ruh olarak adlandırılan kün, ben, ene bilgisi ile zirveye çıkıyor! Yani insanın nihai hedefi “Nur üzeri nur” olarak birinci maddede anlatılan tanrısal halidir. Şuurlu olarak yaratmaya yeltenen insandan bahsediyorum… “Enel Hak” konusunu açmayım.
Kün bilgisini taşıyan varlıklara, şuurlu varlıklar diyorum.
Bunların çeşitleri ve mahiyetleri konusunda da fazla akıl karıştırmak istemiyorum. Bedenli olanlar insan, bedensiz ya da plazma beden olarak farklı formatta olanlara hatta sadece sinyal olanlara işaret etmek isterim. Her aşamaya dair bir yapı olacaktır. Yani nur üzeri nur aşaması zaten Allah’a verilmiş! Oraya girmiyorum. Nur yapı da “Ruh” olarak insanda var! Enerji ve sinyal yapılara da “Cin” denmiş bilinemediği için!
Şimdi bu kün bilgisinin maddede işleyişini irdeleyelim!
İnsan bedensel olarak kendini kopyalayan bir yeteneğe sahip! Böylece her kopya kün bilgisinin taşıyıcısı olarak Dünya’da işliyor! İlk insanda olan ruh tüm insanlarda aynı olarak var! Tekamül sürecinde öğrenme dediğimiz de ilk insanın zaten bildiğini açığa çıkarmaktır! Tüm öğrenme süreci aslında açığa çıkarma sürecidir! Var olan kün bilgisi açığa çıkar! Bu her kopyada biraz farklı gelişir. Entropiyi hatırlayalım. Maddenin eskimesi ama ruh eskimiyor! Eskiyen bedeni ruh terk etmek zorunda kalıyor! Reenkarnasyon konusuyla alakalı değil anlatmak istediğim! Bu ruhlar Eskimediğine göre, yok da olmadığına göre ne oluyor! Nasrettin hoca fıkrasında var ya hani; ayın evrelerini sormuş biri. Eski ayları da kırpıp yıldız yaparlar diye cevap vermiş! Buna benzer! Bedensiz ruhlar ve bedensiz kün bilgisi taşıyan varlıklar ne iş görür?
Cevap; kün bilgisi taşıyan bedenli insan bedenli olmanın hem avantajını kullanır hem de bazı sıkıntılarını çeker! Avantaj şudur; soyut kün bilgisi yani ruhunu tekamül ettirir, somutlaşır, görünür, açığa çıkar Dünya, esfel boyutta. Sıkıntısı da şudur; bedensiz kün bilgisi taşıyan diğer varlıklar onun bedenini kullanmak, binek yapmak isterler kendi kün bilgilerini tekamül ettirmek için! Burası en önemli nokta; boyut savaşları burada başlar! Kün bilgisi taşıyan önceden Dünya’da yaşamış olanlar veya hiç gelememiş olanlar bir şekilde bedenlilere musallat olur! Bedenlileri kullanır! Bunun boyutlarını yazmak bile istemem! Bu nenle eski zamanda insan ilahlar, yarı insan ilahlar, ilah temsilcileri, kurtarıcılar vardı! Bunların arkasındaki kün bilgisini düşünelim! Eski yazıtlarda var ya “Tanrı oğulları Dünya kızlarını pek sevdi!” mealinde… İnsanları o zamanlar kim kandırdı ise bu yolla günümüzde de aynı sistem işliyor! Şuursuzları şuurlular kullanıyor! Kullanacak da. Çünkü evrende aslen şuur geçerli! Şuursuz olanın kün, ben, ene bilgisi de başkalarının hesabına işler!
Son tahlilde; kün, ben bilgisi taşıyan insan ruhu insanın en önemli hazinesidir! Bedenin kaptırılmasından daha büyük felakettir ruhun kaptırılması! Bu açıdan her insan eğer gerçekten nur üzeri nur boyuta ulaşmak istiyor ise benliğine sahip çıkacak! Geçici Dünya hevesleri ve menfaatleri uğruna benliğinden feragat etmeyecek! Şuurlu ve bilinçli olarak hem bedenine hem ruhuna sahip çıkacak! Yoksa başkalarının yükselmesinde sadece araç olarak kalır ve asla terakki edemez!
Selametle,
Ahmet Bektaş