BOŞ SOKAKLAR
Gecenin soğuk yüzü yine uğruyordu pencereme. Elimde sigara yoldan geçenleri izliyordum. Çok da geçen yoktu hani. Tek tük geçiyordu karanlığa düşen, karanlık gölgeler. Sanırım gökyüzü de kapalıydı. Yıldızlar yoktu. Görünmüyordu bir pırıltı.
Yaşamaksa yaşıyordum. Ölmedim daha dedi fısıltıyla. Kızıyordum hayata. Ama neden, kime kızdığımı bilmeden. Yapılan yanlışlardan dolayı kendime mi kızsam, yoksa beni bir saniye bile olsun dinlemeden ya da dinliyormuş gibi görünüp giden arkadaşlarıma mı kızsam?
Ya da beni gecenin koynunda geceye yâr eden sevgiliye mi?
Konuşmalar içinde yitiyordu insan. Konuşmaların çaresizliğinde kayboluyordu. Herkes bir şeyler anlatıyordu ama çareler yoktu. Konuşmalar boştu. Boş bakan gözlerde.
Gecenin soğuk yüzü vururken pencereye. Kendiyle bir barışık bir ruhun serzenişleri düşüyordu, boş sokaklara.
M. Ö.
2008