- 2956 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
Çoban Ali
İnsanlığın sahip olduğu en eski kentlerden birisi olduğu söylenen Hasankeyf, Dicle Nehri’nin doğu kıyısında yer alıyor. Güneyinde Midyat, kuzeyinde ise petrol dağı Raman bulunuyor. Tarih boyunca yirmiden fazla uygarlığa ev sahipliği yapmış.
Tarihi kaynaklara göre Ortaçağ dünyasının en görkemli köprüsü 1116 yılında Artuklu Hükümdarı tarafından yapılmış...
İşte tarih ve doğanın barışık olduğu bu yere girer girmez sevimli çocukların sevgi çemberi ile karşılaştım ve o büyülü havayı solumaya başladım...Sanki hayal aleminde ya da bir rüyada yaşıyor gibiydim.
Fotoğraf grubuyla çıktığım bu gezide herkes kafasına göre takılacaktı. Kimisi alışveriş yapacak kimisi fotoğraf kimileri yürüyüş...Ben de iki arkadaşımla doğayla başbaşa kalıp en yüksek tepeleri arşınlamak ve huzurun sesini duymayı düşünüyordum ki hemen yanıbaşında gülümseyen sevecen gözlerle bana bakan bir sesle irkildim.
Gezdirip rehberlik yapmak istediğini söyledi ve bir yandan da anlatmaya yürümeye başladı...
Adını çok duymuştum . Çoban Ali...
Hasankeyf’te bir mağarada 1980 yılında dünyaya gelmiş. Uzun yıllar çeşme suyu ile ve elektriksiz yaşamış. Eşeklerle Dicle’den günde 20-30 defa su taşımış.
Babası 40 sene kadar muhtarlık yapmış.
Bu gözlerini açtığı mağarada hala yaşamını devam ettiriyor bu mağarayı göstermek istiyordu. Filmlerdeki gibiydi mağaralar ve oyukları. En aşağıda Dicle ve o rüya gibi köprüsü sanki bana bakıyordu... ...Orada yaşamak bana göre bir ayrıcalıktı. Belki kışın yaşam şartları çok ağır ama farklı bir yaşam farklı bir mutluluktu bu.
Yıllarca koyun sürülerini güden bu sevimli çoban Ali şimdi bu mağaraları turistlere anlatıyor gezdiriyor ve yaşadığı her kareden çok keyif alıyor.
Heyecanla anlattılarını dinliyor ve bir yandan da minare ve köprünün fotoğraflarını çekiyordum. Keçiler ve kuzuların arasında ben de seke seke yürüyordum. Taş ve toprak zeminde yürümek oldukça zordu. Çok hızlı yürüyen bu Çobana yetişmekte zorlanıyordum.
Hasankeyf’in keyifli Çobanın keyfine diyecek yoktu çünkü benim ve arkadaşlarımı fotoğraflarını çekiyor ve bir yandan da o yanık sesiyle türkü söyluyordu.
Kışlalar Doldu Bugün
Kışlalar doldu bugün
Doldu boşaldı bugün
Gel kardaş görüşelim
Ayrılık oldu bugün
Naçar elinden vah vah yar yar yar
Geceler yarim oldu
Ağlamak karım oldu
Her dertten yıkılmazdım
Sebebim zalım oldu
Garib elinden vah vah yar yar yar
Türkü sevmeyen ben gözyaşlarıma engel olamadım ve o kadar içli okudu ki anlatamam. Türkü hala kulaklarımda ...
Bu genç çocuk bir kere aşık olmuş çok sevmiş ama nedense ayrılmışlar. Anlatırken gözlerindeki hüznü görmemek imkansızdı. Şimdi tek bir aşkı var o da Hasankeyf...Bu mutluluk gözlerinden okunuyordu. Bundan böyle Hasankeyf için yaşayacağını söyledi.
Aslında herkese türkü söylemediğini ve sıcak gördüğü insanları gezdirdiğini anlattı..
Hisleri düşünceleri kuvvetli olan bu Çobanla en yüksek tepede manzaraya karşı kahve içtik. Orada bulunan diğer arkadaşlarımızda bize katılarak sohbeti koyulaştırdık.
Kahve sunumu çok güzeldi. Yanında iki çikolata, kurabiyeler ve lokumların sunumuyla tadı damağımda kaldı...Üstelik fiyatlar çok çok ucuzdu.
Şimdi çobanlığı bıraktığını ve Bir Çobanın Hayat Öyküsü adlı bir kitap yazdığını anlattı. Birinci bölümde barajı ikinci bölümde kendi hayatını ve üçüncü bölimde ise para insan ve güven ...
.
Beste de yaptığını hatta Sezen Aksu, Cansu Dere gibi sanatçıları da ağırladığını söyledi.
Kaval çalmayı türkü söylemeyi seven Çoban Alinin en büyük hayallerinden biri de Uluslar arası bir festivalde kaval sevgisini herkesle paylaşmak...
Mardin Midyat ve Hasankeyf gezimin en büyülü en içten en unutamayacağın anlarını bu tepede yaşadım.
Yüreği sevgi dolu bu Çobanın umarım tüm hayalleri gerçek olur.
İnsan her zaman hayallerince yaşarmış. Ben de bu gezimi hiç unutamayacağım. Her zaman yaptığım gibi yazımı bir şiirle bitiriyorum...
Yürüdüm Hasankeyf’e
Taşlı yollarında
Her yanı tarih kokan
Huzurlu dört bir yanı
Birlik var beraberlik var...
Müslüman Arap Süryani
Hepsi sevgiyle yaşar
Bir dünya ki taştan evleri
Büyülendim geze geze
Yine geleceğim Hasankeyf
Elimde makine sırtımda çantam
Yine geleceğim geleceğim....
Canan Demirel
YORUMLAR
canandemirel
Ya Böyle bir yazı görülmez mi? Görülüp de iki satır yorum yazılmaz mı?
Öncelikle ellerine sağlık diyorum sevgili Canan.
O gezdiğin yerleri ben de gördüm...1988 senesi sonlarında oklumuz öğrencileriyle oynadığımız ve çok beğeni toplayan bir tiyatro oyunundan sonra okul müdürümüz bizi ödüllendiri..Para verdşi bize..Biz de o parayla Batman'dan Hasankey'e gezi yaptık....O mağaraları, anlattığınız yerleri, öğrencilerimin rehberliği ile gezdik...Eşim ve iki çocuğum da yanımızdaydı...Hayatımın en güzel pikniğği, gezisi olmuştu...
Bana tüm bunları hatırlattığınız için ayrıca teşekkürlerimi sunuyor selam ve sevgilerimi gönderiyorum.
canandemirel
Selam ve sevgiler...