Ülkü'de Yol Arkadaşlığı...
Yola çıkacağın kişiyi tanımak için,ortak birçok şey paylaşmak gerekir.Hayatımızda iş arkadaşı,aşk arkadaşı(eş) ile yol alırken bazen bu yol arkadaşlarıyla anlaşmazlık olunca kaybedecek pek bir şey olmaya bilir.Çünkü Asıl mesele dava arkadaşlıklarıdır.
Bu ortak paylaşımda; Dava ve idealler var ise arakadaş veya yoldaş olduklarımızı çok daha iyi tanımamız gerekir.Ciddi arkadaşlıklara ve dostluklara girilmeden, kişilerin birbirlerini tam olarak tanımadan çıkılan yolculuklarda yarı yolda yalnız kalmak genelde rastlanılan bir durum .
Büyüklerimiz şöye derlerdi ;’’Bir kişiyi iyi tanımak için ya onunla alışveriş yapacaksın ya da yolculuğa çıkacaksın’’ bizim için bu sözün geçerli noktası (şu an için) çıktığımız yolda yaptığımız fikir alışverişleridir.
Yaşamaya çalıştığımız hayatımız kısa bir yolculuktan başka bir şey değil. Bu kısa hayat da yarı yolda kalınca, yalnız yürünemeyecek kadar kendine has bir yoğunluğa sahip. Bu hayatta gerçek dost ve arkadaş yani ülküdaş gerekiyor insana.
Yarı yolda bırakmayacak, sımsıkı sarılacak, her kırbaca sinesini açacak, iyi hoş olan olaylarda gülmeyi başaracak yol arkadaşı gerekiyor…
İşte bu kısa hayatta uzun şeyler bırakabilmek adına çıkılan yolculukta, insanın kendisini yalnız bırakmayacak arkadaşını , ülküdaşını tanımak çok zor…yarı yolda kalmak daha zor...
Hayatın riyakâr yüzü gün geliyor insanların karakterine de yansıyabiliyor. Günübirlik çıkarlar uğruna kendi nefislerine kapılan kişiler, gözlerini bile kırpmadan en yakınındakileri, ülküdaşlarını bile terk edip, kendi fikirleri benimsenmediğinde kendini haklı sayarak, boş kuru sloganlarla çekip gidebiliyor…
Hayatın birçok bölümünde ayakta durabilmek ve gelecek için fikirlerimizi savunmaya ihtiyacımız var.
Fikriyatına güvenerek yol arkadaşı seçtiğimiz dostlarımızla sağlıklı bir şekilde yol alabilmek için eşe-dosta örnek olurken, düşmana karşı fikirlerimizi silah gibi kuşanmak gerekiyor...
Yol arkadaşı seçmek, onunla yola çıkmak,çıktığın yolda bir işe başlarken yanındaki arkadaşlarını belirlemek de büyük bir marifet ister.Bir kaç küçük fikir ayrılığında seni yarı yolda bırakan kişiyle yol arkadaşlığı yapmak değil, ondan uzak durmak en iyi tercihtir.Yaşanan küçücük bir sarsıntıda,arkadaşlarını,doslarını,Ülküdaşlarını yarı yolda bırakanlar,bugün ve yarın daha zor bir durumla karşılaşınca kaçmak için bahaneler arayacaktır.Yarınlar için böyle kişilerden durum ne olursa olsun bir an önce uzaklaşmak en iyisidir...
Sıkıntıyı görünce kaçandan,yarı yolda dostunu,ardadaşını,Ülküdaşını çocuksu sebeplerden dolayı, oyun oynar gibi “Ben küstüm oynamıyorum.” diyenlerden, bırakın yol arkadaşı olmayı can olmayı,canan olmayı beklemek yanlış olacağı gibi, dava adına herhangi bir fayda beklemek de anlamsızdır.Böyle kişiler durmuş olduğun safta,savaş meydanında,ateş hattına girdiğin cephede, silahı bırakıp mevziiyi ilk terk eden kişilerdir....
Biz Ülkücülerin amacı; ülkü uğruna çıktığımız bu kutlu yolda, davamız için dava adamı kazanmak olduğuna göre, sudan bahanelerin bize çok uzak olması gerekir.Ucuz oyunlarla, kaçamaklarla dava arkadaşlarını, dostlarını terk edenler, çıkılan yolda onları yarı yolda bırakanlar, kara bir bulut gibi üstümüzde duracaksa böyle kişileri terk etme yolunu seçenler, bu kez gönül rahatlığıyla biz olabiliriz.
Özellikle bu sanal ortamda yol arkadaşlıkları pamuk ipliğine bağlı bir hassasiyetle yaşanmaktadır. Dar alanda yaşayan kişiler ve sınırlı alanda yapılan faaliyetler hep göz ününde olduğundan atılan her adım açıkça görünmekte ve bu sebeple olayların gizli-saklı kalması mümkün olmamaktadır. Ayrıca böyle yerlerde herkes birbirine kendi yüzünü göstermekten kaçındığından, yanlarında hep ikiyüzlü maskeler taşımaktalar.(nefis,ego,çok bilmişlik, vb.)
Duruma göre değişik yüz takınan böyle kişiler ne yaparlarsa yapsınlar gerçek yüzlerini gizleyemezler.Herkes bilir kimin kim olduğunu, ne olduğunu...
İyi bir insan olup dost seçerken de insancıl davranmak gerekiyor. Arkadaşın en büyüğü ve değerlisi, arkadaşının,dostunun değerini bilen insandır. Yolun hafiften yokuş olması sonucunda yolu terk edenden, her şey beklenir.
Yol arkadaşını iyi seçip öyle düşmeli yola,…bugün küçük bir alınganlıkla bizi terk edenler,yarın büyük imtihanlar için iyi bir örnek teşkil etmektedirler.
Bugün Tuna’yı geçerken kendini geriye çekenler, yarın Turan’a çıkarken okyanusta yaşanan bir olumsuzlukta, bir can simidi bile atmaktan aciz kalırlar.Bu karakterlerde olan arkadaşlarımızı gönül hanemizden silip atmalıyız.
Sayıların çok olması önemli değil, az ama öz bir şekilde sağlam ülküdaşlarla,dostlarla arkadaşlarla çıkmalı yola…
Tek kalana dek, kalpler çarpmaya devam edene dek,sürmeli dostluk,arkadaşlık,ülküdaşlık… Sayılarımız fazla olup yarı yolda kalmaktansa,varsın olmasın kimse yanımızda...
Biz nefesimizi ALLAH(CC) den, Çıkışımızı Ergenekon’dan, adımlarımızı Kursad’tan Duruşumuzu,Yavuz’dan,Fatih’den,Alparslan’dan, sözlerimizi Yunus’dan,Mevlana’dan,Hacı Bektaş’dan,Yesevi’den, alarak devam ederiz yolumuza...
Yeter ki Rabbim bizi yarı yolda bırakanlardan eylemesin.
AMİN.
Osman Onuktav( AVAR)
YORUMLAR
KAFKASİ
Yorumunuzla katkıda bulunduğunuz için teşekkür ederim
Ülkücünün sevgisi gönüllerinden taştı
Turan’a bağlandıkça ülküsü dağları aştı
(avar)
Siz gibi ülkü gülleri ve erleriyle ülkü denen yolu da dağıda aşacağız inşallah..
Saygılarımla..