Yaşamında öteki kişilere ulaşabildiğin anlar, bir ormandaki kuş ötüşleri gibi olacak... uzaklardan gelip geçerken, kısacık bir süre yapraklarda yankılanacaklar o kadar. orman bütün sessizliğiyle yine yalnız duracak orada... ı.kant
matrix1971
matrix1971

MEKTUPLAR-6

Yorum

MEKTUPLAR-6

3

Yorum

2

Beğeni

0,0

Puan

1311

Okunma

MEKTUPLAR-6


Selam can.
Yeni bir günden, yeni umutlarına ve tüm güzelliklerine günaydınlar diyorum. Bugününde güzel,mutlu,umutlu,güzellikler dolu,gönlünce geçmesi için tüm dualarımın en güzel yerindesin. Bugün farklı bir gün sanki, herşey daha sessiz, gün ağlamaya hazır bir tebessüm içinde,ama gökyüzü masmavi rengine boyanmış. Sanki sevgim bir yerde, benimle kalkmadı bu sabah, uykuda kaldı belki,yada uykunda kalmak istedi, ama benimle yola çıkmadı,daha bir yalnız işe geldim. Belkide içimi yine acıtan bir şeyler oldu, belkide zaten acıyacak olan yerlerime, bugün az bir ömürlerinin kaldığını, hepsinin ölüme mahkum olduğu amansız bir hastalığa yakalandığını söyledim. demiştim ya, ölümün geldiğini görmek, ölümden çok daha zor ve acı vericidir. Ahh benim canımın içi, yasaklı sevdam. Sen yasaklı bir ülke, ben yersiz,yurtsuz kimsesiz bir kaçakçı, yurduna gelmeye çalışan…
Neden bilmiyorum ama gideceğini görmek,sanki birinin bana yükseklerden seslenişi gibi geliyor.”Mehmet emin ölümü de izle “ demesi gibidir. Hiç bu kadar acı bir gerçek varmıdır? Sevgi varmıdır? Sevgi üzerine çok şey söylenmişsede, sevginin ne olmadığını kim açıklamıştır. Bugün tarifi imkansız duygular içindeki kalbimden,sana sanki başka bir ses tonumla seslenmek istiyorum, hiç nedenini bilmeden. Biliyorum sesim aslında sevdiğin değil, seni avutandır, biliyorum sesimi sevdiğinden değil, sevdiğini bulmanın güzelliğini veriyor. Yani bir şeyi anlatmak aslında kolaydır, ama onun olmadığını anlatmak çok zordur. Olmadığını kabul etmek acıdır. Bende bugün kü mektubumda, tüm inançlarımı, bildiklerimle sevginin ne olduğunu veya ne olmadığının yolculuğuna seninle birlikte çıkacam. Tüm duygularımdan arınarak, tüm giyinmişlerimi soyarak, kaybetme korkusunu yakarak, kavuşma heyecanını yitirerek. Bankette konuştuğum bir adama konuşur gibi sesleneceğim sana. Bugün biz varlığında hiç bir şey bulamadığımız sevgimizden, olmadığını görecek acıları yaşayalım, hep mutlu olacak değiliz ya. Bugün gökyüzü daha mavi,hava daha serin, bugün daha bir sessizlik hakim herşeye…Sevgimin ne olduğunu, lafla değil, yüreğimin sessiz ve konuşmayan bakışlarımdan anlayabilirsin ki, bu dili sana çok konuştum, ama ne olmadığı hakkında hiç konuşmadık. Ahh can; iki kişinin birileriyle aralarında sevgi bulunduğunu hissetmeleri. Onlara göre bu sevgi çok güçlü, derin ve kalıcı bir ifade vasıtasıdır. Burada yanlış olduğunu sandığım sözcük kalıcı sözcüğüdür. Severek evlenenlerin,nefretle boşanmalarına nasıl sevgi diyebiliriz? Eğer bu harikulade ve kalıcı sevgiye dikkatle bakarsak, kalıcı olmadığını görürüz. Dün verilenler,yapılanlar bugünkü sevginin kanıtı değil, bugün ne olmadığının cevabıdır. Yada asla bunu öğrenmemek için görmek istemeyiz çünkü bazı şeylere karşı uyumayı hep çok sevmişizdir. Bak can, kalıcı sevgi beslediğiniz biriyle hayati bir konuda fikir ayrılığına düştüğünüzde ya küser, ya tartışır, ya da ona bağırıp çağırırız, yok sen böyle yaptın, yok bu soruma cevap vermedin,sana bir şey dedim açıklamadın. İnsan sevdiğine kızmaz, insan sevdiğinin hatasını görmez, bunu neden yaptın demez. Yani hoşnutsuzluğumuzu, sevgimizin yalan olduğunu çeşitli şekillerde dile getiririz ama biz hiç öyle görmeyiz, çünkü sevgiyi bilmiyoruz. Bunların hepsi kızgınlık ve gücenme belirtileridir derler, oysa sevgide kızgınlık ve gücenme yoktur, ve böyle olan herşey sevgi değildir, çünkü sevgi böyle yaşanmaz. Çünkü sevgi sadece verildiğinde verilen değildir, çünkü sevgi insanın yarattığı değildir. Aklımızın söylediği,kalbimizde beslediğimiz dediğimiz değildir. Senin beni sevdiğinin avuntusuyla ben daha bir içten, daha samimi sarılmışım sana. Oysa ben sende sadece bir alışkanlık, bir anın hoşluğundan başka bir şey değildim. Sana göre herkesin sevgisi farklıdır. Bana göre ise “Allah” birdir. Uykun geldiğinde uyuyan,biri aradığında sesini kesen. Oysa ben hiç sana kızmadım. En acı sözünü kalbime sapladığın anda bile… çünkü sevgide gücenme,darılma, kızgınlık yoktur.
Bir bilgeye göre bir duygunun sevgi olup olmadığını sadece kalıcılığına değil, heyecan olup olmadığına bakarak da anlayabilirsiz demiş. Ama sıradan insanın söz konusu duygunun sevgi mi, heyecan mı olduğunu ayırt etmesi oldukça zordur. Belkide gerçek sevgi yoktur yalan olan hayatımızın hiç bir anında. Sevgi olduğunu düşündüğümüz her şey, aslında sevgi değil bir çekim hareketidir. Eğer çekim varsa itme de vardır. Bir insanla derin ilişkide olup da, bu çekme ve itme olgusunu itiraf edecek kadar dürüst olmayan birine söylenebilecek pek az şey vardır. Birine güçlü duygular beslediğimizde, bunun sevgi olduğunu söylemek doğru değil. Dikkat et, bir insan hakkında zihnimizden çok karanlık, olumsuz, öfkeli, küskün ve ben merkezci düşüncenin geçtiğini açıkça fark edebiliriz. Sevgi elektrik ampulü gibi yanıp sönen bir şey değildir, bir gün sahip olup bir gün yitirdiğiniz bir şey de değildir. Öylesine sevgi denmez, heyecan denir. Görüldüğü gibi, heyecanı sevgiden ayıran en önemli özellikte kutupluluktur aşk. Eğer bir duygu çekme ve itme gibi zıtlıklar barındırıyorsa o duygu sevgi olamaz, çünkü sevgide zıtlar yoktur, sevgi yekpare bir duygudur. Sevdiğiniz birine hem sevgi, hem de öfke duyamayız. Çok sevdiğiniz biri bizi kızdırabiliyor ya da incitebiliyorsa, bilki ona duyduğunuz sevgi değil çekimdir, çünkü her çekimin bir de karşı kutbu, yani itme hareketi vardır. Sevgi yaptığınız bir şey değil, olduğunuz bir şeydir. Sevgi özümüzdür, varlığınızın ta kendisidir, onun üzerinde bir kontrole sahip değiliz, koşulsuz,karşılıksız,hiç bir şey vermediğini söyleyip, yine sana bağlanma,inanma, ben herşeye rağman iman ettim deme gibidir. Çünkü biz “O” yuz can! Sevgi “Allah” tarafından verilmiştir, her şey ondan yaratılmıştır. Elimde sana ondan katıksız,koşulsuz,her acına,her anına,her söyleyeceğine,her yapacağına karşılık olarak, aynı güzellikte sunulan bir sevgiyle sesleniyorum can. Ben “SENİ SEVDİM” çünkü sevginin ne olduğunu biliyorum. Çünkü değerini bildiğim bir şeyin yüceliğinide görebiliyorum. Anlarsın ya sen, kör için elmasta,camda bir, ama en güzel sözüde sen söyledin. Önemli olan cam iken elmas değeri görebilmektir. Ben bunu böyle yorumlarım. Bir taş değersizdir,ama yontup bir eser ortaya çıkarabilirsen en yüksek değere ulaşır. Eğer sevecen olduğuna inanıyorsan, lütfen kendini dikkatle izle. Sevecen olup olmadığını nasıl anlayabilirsin biliyormusun? Bu çok basittir. Eğer aklına gelen her kişi hakkında şefkat ve anlayış duyabiliyorsan sen sevecen bir insansın. Ama bunu kendi üstünde değil, bizi sevene inandığımızda görmeli, onda bakmalı, onun sevgisini anlamamız gerektiğini hiç ama hiç bilmiyoruz. Bilirsek bile kabul etmez, sahip olduklarımızı kaybetmek istemeyiz. Çünkü gerçek sevgi aykırıdır, tüm yaşamımıza,kurduğumuz düşüncelerimize,kurduğumuz hayallerin yıkıyıcısıdır…

Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Mektuplar-6 Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Mektuplar-6 yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
MEKTUPLAR-6 yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Etkili Yorum
Şiirin Kızı
Şiirin Kızı, @siirin-kizi
17.4.2013 22:15:57
Sevgi üzerine yazılmış iç tutarlılığı olan güçlü bir argümandı.Biraz sevdiğiyle,biraz iç sesiyle sohbet tadında.Kaleminiz daim olsun.Yalnız sevgiliye cevap hakkı doğmuş bazı bölümlerde :)) Bir kitap olarak basılsa kendime ve ona mektuplar olabilir diye düşünüyorum adını ...
Ayrık Otu
Ayrık Otu, @ayrikotu
17.4.2013 21:41:12
derindi..güzeldi..
Şirin Kelebek
Şirin Kelebek, @sirinkelebek
17.4.2013 21:18:41
10 puan verdi


Şirin Kelebek tarafından 11/8/2014 12:45:40 AM zamanında düzenlenmiştir.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.