- 624 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Frambuazlı Aşk Çıkmazı (İkinci Çıkmaz)
Ortaokul dilimine de geldik Xenon’um.Bu anı biraz daha heyecanlı çünkü artık kızlara bakış açım biraz değişmişti. Kızların tabiriyle odun olmuştum yani.
Sekizinci sınıftaydım.Önümdeki OKS’yi mi düşüneyim,sınavları mı düşüneyim,yoksa Tuğçe’yi mi ? Tabii ki cevap belli Xenon.Tuğçe…
Aslında Tuğçe’ye Cemre kadar aşık olmamıştım.Sadece,ergenliğin yarattığın hormonlar dolayısıyla fazla ilgi gösteriyordum.Tabii,o zaman anlamıyordum orası ayrı.
Tuğçe, Cemre’den biraz daha taştı,yüreği de iyidi ama diyorum ya Cemre kadar aşık olmadım ona.Sadece,Hormonlar Savaşı’ndan yenik çıkmıştım.Almanya’nın yenilince Osmanlı’nın da yenilmesi gibi saçma durum…
Yalnız bir sorun vardı ona karşı açılmamda sevgili Xenon.Tuğçe’nin manitası vardı,yani başı bağlıydı.Benle çıkması imkansızlık içinde imkansızlıktı.
Gelgelelim,umut fakirin ekmeğidir derler.Gene de umut vardı içimde,belki ondan ayrılır,yeni bir erkek arkadaş için beni bulur falan gibi umutlar…
Belki onla çıkamadım,belki gene platonik takıldım ama bu kızla farklı bir anım oldu sevgili Xenon.Onu da anlatayım sana.
Mezuniyet gecesiydi.Herkes toplanmış tabii,hava sıcacık.Masalarda yemekler,ortada havuz,müzik çalıyor cıstak cıstak.Şimdilik millet kendi başına dans ediyor ama slow müzik çalınca tabii herkes partneriyle dans etcek.
Şansıma da Tuğçe’nin manitası mezuniyette değildi.Neden geldiğini bilmiyorum ama iyi ki gelmemiş.Zaten bende sormadım niye gelmediğini.
Slow müzik çalmaya başlayınca Tuğçe’ye ‘’benimle dans eder misin’’ dedim.O da hemen kabul etti ve bir saat dans ettik.Elimin onun belinde olması…Ne büyük bir heyecan değil mi Xenon ? Lakin sadece o güne aitti böyle heyecan.Çünkü,onun manitası vardı… 30
Evet bu ikinci dilimi de Tuğçe için yiyorum Xenon’cum hadi hayırlısı…Midemde bulantı oluşmadı yerken,hayret !
Xenon’un biraz uyukladığını fark ettim ve hemen elimi çırpıp :
-Lan Xenon ! Uyuma,daha üçüncü dilim var.
-Yok uyur muyum hiç ? (esner)
-Ahh,ulan,ahh !
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.