4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1184
Okunma
Kitaplarla aramı bozmuşum.
Bende diyordum neden yalnızım. Neden mutsuzum. Neden keyfim tam tamına yok. Neden can sıkıntısıyla beraber baş ağrım da var. Demek (ki) yalnızlığımın yegane sebebi, demek (ki) ruhumun kötü vaziyetinin nedeni kitaplarmış.
Kitaplarmış ruhumu doyuran, zamanlarıma üç kipte eşlik eden.
Kitaplarmış beni düşüncelerden düşüncelere sevk eden, kalbime anlamlı anlamsız satırlar gösteren.
Kitaplarmış gecelerime aydınlıkla merhaba diyen dostlarım, kitaplarmış canımın ne istediğini bilen...
En kısa zamanda dost bildiğim kitaplarla, yeniden kucaklaşmalıyım.
Benimle onlar arasındaki soğukluğu gidermeliyim.
Eskisi gibi canım sıkıldığında sarı sayfalarına koşmalıyım.
Kahramanlarla yolculuğa çıkmalıyım. Tereddüt etmeden yaprak yaprak kaybolmalıyım.
Kitap kokusunu eskisi gibi içime derin derin çekmeliyim...
Yazık etmişim. Yazık etmişim kendime, gözlerimi kitaplardan uzak tutarak.
Kitaplardır edebiyatta bulunma amacım.
Kitaplardır söyleyemediklerimi bana söyleyen, dile getiremediklerimi güzel bir şekilde ifade eden.
Kitaplardır niçin yaşadığımın en mantıklı cevabı...
Özledim sizi ’’okuyacaklarım’’ diye alıp bir köşeye bıraktığım kitaplar. Kitaplarım.
Affedin beni canlarım.
Sizi yine sevebilirim bütün kalbimle.
Hem siz de benden razısın, size merhaba der demez anlıyorum üzerime serptiğiniz sıcaklığı...
Sizi okumak, boynumun borcu.
Ki kitap kurdu olduğumu biliyorsunuz.
O zaman filmimiz, öykümüz, romanımız ve şiirimiz kaldığı yerden devam edebilir hayatına...
Mehmet Selim ÇİÇEK
16 Nisan 2013, Kızıltepe