- 545 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Hicranla geçen günleri hasretle anarken ağlarım!
Ne vakit bir dalgın can görsem
Uzaklardan halinin serencamında bir vakit kederle eylensem
Düşlerin insicamına ne desem, düşünmenin ufkumda ki gamına ah uzar etsem
Acaba kimbilir deyip, o melül mecalinin perdelerini hiç çekmeden niyaz etsem ve tebessüm ederek geriye çekilsem
Her doğan can beşer olarak varolur
Ancak sosyal denge ve sünnetullahın gereği sabiye her gönül yar olur
Kimsesizlik ne kadar meşekkatli ve elim bir hissiyat ayazında nefeslenemek nar olur
Hazan afakımda timsallenen ibretin şiarında halimin her lahzasına duçar olur, şad-u şevkin icmalinde hazz-ı efkar ar olur
Rabbime ne kadar hamt etsem azdır
Artık ömrümün uzatmalarını yaşadığım hak ve hakikat –ikramdır
Hekimler neler söylemişlerdi, artık yolun sonu olabilir diye nezaketle tenbihlemişlerdi, nasıl meraktı
Refikam ne güzel ve ne kadar zarif bir eda ile bakarken sakın hayı adeta haykırıyordu, opera olmamamı istiyordu
Ey ehlim, gönlümün süruru zevcem
Neden bu kadar telaş içindesin, yoksa gideceğim yerden emin mi değilsin dedim
Gözyaşlarını tutamıyordu, meraklanma Rabbimin huzuruna gitmek için asla kaygılarınla zan içinde yüreğini hırpalama diye tebessüm ettim
Vasiyetimi ve emanetelerimi tek tek sıraladım, evlatlarıma tahkik ve emr-i bilmağrufu hatırlattım ve sonra yoğun bakımda gözlerimi açmıştım…
Mustafa CİLASUN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.