- 1292 Okunma
- 1 Yorum
- 2 Beğeni
MEKTUPLAR-2
Senin kirlenmiş tüm dünyaya rağmen hala temiz bir yüreğin var, senin kirlenmiş tüm yüzlere rağmen aydan düşmüş bir yüzün var. Senin okyanusları kıskandıracak kadar derinliğinde güzellikler saklayan gözlerin var. Kendine has bir edan, bir duruşun, birde mahcup bakışların var. Bir çocuğun hiç kirlenmemiş yüreğine benzer. Senin renk değiştiren çok güzel gözlerin var, anlamak bazen çok zor, anlayamamak ise büyük bir acı. Şimdi gözlerinde, yüzünde, kalbinde gördüğüm benden uzak, güneş sıcaklığındaki tüm duyguları kıskanıyorum, hapsedilmiş tüm duygularıma, gözlerimde bıraktığın hayalini anlatıyorum. Gözlerimi açık tutan hayat gibi sanıyorum seni. Dünyanın ebediyen kötü, aşkların ise yaşanmışlığıyla tükenişine inanmıyorum. Dünyayı güzelleştirecek bin bir renkten bir çiçek olduğunu biliyorum, aşkın tüm renklerini barındıran, her insanın karanlık yüzüne inat, gecede kaybolmuş tüm yalancı aşklara inat, kalbime, içime, en derin değiştirilmez duygularıma gir diyorum, çünkü aşk senle başlar, aydınlık sensin. Hayatımın binlerce kargaşasından, binlerce çığlığın ortasında kendimle uğraşırken, derin bir okyanusta hiç kimse oluvermişim, sanki bir çocuğun içindeki ölümüne benzemişim, her gece kelimelerden hayatı, aşkı sevgiyi sıralarken, derin özlemlerimi avutarak, kendimi unutuvermişim, uyuya kalmışım yalnızlığın rıhtımında. Böyle fırtınalı diyarların kudurmuş denizinde hiç gemiler geçmez sanmıştım, Yanılmışım. Şimdi üzüntüyü yaşıyorum, üzüntü keder, aşk ve hatta etrafımdaki kişiler bile acıtmıyor içimi, seni tanımışım sana geliyorum. Sonsuz dar bir patikadan, kan çanağı gözyaşlarımla sana geliyorum, senden geçiyorum, kelimelerden şiirler, şiirlerde aşkı, aşkta seni tanıyorum. Sahili bomboş tüm denizlerin kıyılarında buluşma yerleri yaratıyorum, tüm dünya bizim, sen bütün dünyam oluveriyorsun bir an, sonrada kayboluyorsun. Acıyı yaşıyorum, o acılar ki, yüzüme, gözüme, dilime vuruyor. Çünkü yüreğim temiz, acı kirli duruyor, yüreğim acının lekesini örtecek kadar kirlenmedi, yüreğini kirletenler acıyı görmez, kir üstünde kiri kim arar, kirlerin üzerinde lekeler görünmez, sende bende acıyı yaşıyoruz. Sol yanımda biri konuşuyor, biz bize küs konuşmuyoruz. Göz göze duruyoruz, bıraktığın her şeyde gözlerini görüyorum, gözlerine temas eden, ellerinin sıcaklığını duyan her şeyde seni görüyorum. Senin gözlerin renk değiştiriyor. gözlerinin sıcaklığında ısınıyorum, aydınlanıyorum tüm gece. Boşluktayım yuvarlanıyorum. Bir anafor anın boşluğunda yuvarlanıyorum, annemin yüreğinde ki yangın yeri kadar, yanık yüreğim, aşk bana geliyor, biliyorum ki ne zaman yüzünü görsem, ne zaman dilime güzelliğinden bir anlam düşse, yalnızlığımın o umutla bekleyen erişilmez gerilimdeki güzelliğin çarpıyor yüzüme. Gözlerin, gözlerim oluveriyor ve düşünmeye başlıyorum. Sen benim içine neysen, acaba bende senin için öyle miyim? İçimden bir ses mırıldanırcasına cevabını verir ki, bunu benden başka kimse bilemez. Kalyonlardan denize akan bir ırmak gibi hissediyorum kendimi, ne zaman sana bir şeyler yazmak istesem beni aşan şeyler oluyor, sanki kalbimin uydurduğu bir masal dinliyorum, sanki ömrüm bir nefes kadar kısa, sanki şafakla darağacına çekilenlerdenim. Aşkla ayrılığa tahammül edemiyorum. Param parça olmuş, içimde bir kölen gibiyim. Gözlerime hiç bahar değmemiş gibi soğuk, can çekişen bir hasta kadarda hazırım ölüme, ayrılık bir intihar kadar dayanılmaz. Beni artık bir seven olursa da inanmam, sevmeyi sadece ben biliyorum, seni kendimden bir parçam gibi, annenin gözlerinde görmeyi biliyorum, ben temiz bir yüreğin tüm umutlarını, aşkın tüm renklerini biliyorum, gökkuşağının altından çok geçtim, aslında ben özlediğin aşkı da çok iyi tanıyorum, ama onun benden haberi yok. Acı içimde, yasaklar yaratıyor imkânsız bir yolculuğu. Her şeyde varsın, aldığım nefeste, çarpan kalbimde, içtiğim sigaranın dumanında. Her gece vahşileşip seni içimde besleyen hücreleri bir, bir öldürüyorum, her gece katil olup, sabaha kadar cezasını çekiyorum, ne ben bitiyorum, nede seni bitirebiliyorum. Her gecenin sabahında senle uyanıp, isminle güne başlıyorken, içimde, gözlerimde, baktığım aynada seni görüyorum. Öyleyse biz hiç ayrılmadık diyorum, ayrılık sadece bir yalan. Korkunun bana seslendiği, bana sevgiyi veren yerden, sana sesleniyorum her gece. Biliyorum ne ben bu dünyaya ayak uydurabilirim, nede bu dünyayı kendime uydurabilirim. Sevgimi öldürüyorum bir yanımla, seni öldürüyorum tüm benliğimle, ben ölüyorum her şeyimle, uyku ölümün bir şekliyse, en çok uyuduğum zaman mutlu oluyorum. Bugünde burada son veriyorum. Başka bir gün belki başka bir zamanda yine sesleneceğim sana. Yâda sen bir ses verip ben suskunluğuma bürüneceğim.