Sevgiliye Mektup!.
Sevgiliye Mektup!.
Sevgili Efendim...
Senin yolunda yürüyemeyen, nasıl yolunun izindeyim diyebilirim ki. Bir öğretmen olarak öğrettiğin güzel şeyleri yapmayıp, yasakladığın şeyleri hoş gören, bizlere bıraktığın emanetleri unutan bir topluluk olarak nasıl ümmetindenim diyebilirim ki. Senin istediklerinin yerine sadece kendi isteklerimi yaparken.
Sevgili Efendim.
Rahman ve Rahim olan ALLAH (CC )’ adıyla başlardı krallara, sultanlara, ülkelere gönderdiğin mektupların
Sevgili Efendim...
Ben de Senin gibi Yüce yaradan; Allah (CC) adıyla başlıyorum satırlarıma Ey Sultanlar Sultanı Nebi.
Ey Sevgililer Sevgilisi, sevgili Efendim...
Ey günahkarların umudu! Affına sığınarak, kirlenmiş ruhlarımla, günahkar dilimle sesleniyorum sana. “Kişi sevdiğiyle beraberdir” derdin sevgili Efendim. Ümmetin olarak bu satırları yazarken. Bütün bedenim, ruhum Seninle beraber olamamanın hüznünü yaşıyor, Efendim sana yazarken , Rabbim bana el değil eller verseydi belki seni anlatırdım…
Sevgili Efendim...
Her nefes alışında, her adım atışında, ümmetin aklına gelirdi Efendim. Mübarek hayatında gönlünden hiç eksik etmediğin bu günahkar ümmetin ise her nefes alışımda gönlüm daralır, her adım attığım da tökezlerim.
Sevgili Efendim...
Ellerim titrer adını yazarken.yüzüm kızarır adını anarken, Yüreğim yerinden fırlarmış gibi olur. Seni nasıl anlatacağımı bilemiyorum, çünkü Seni anlatmak için önce günahsız olmak lazım.Seni anlatmak için güneş gibi gece ve gündüz içimi yakan sıcaklığını hissetmek lazım. Günahkar kalbimle, kırılası ellerimle, kendimi düşünen duygularımla seni nasıl anlatabilirim ki. Seni anlatmaktan acizken Rabbim aklıma gelir..
Efendim...
Ben de senin üstün şefkatine, nur yüzüne, engin merhametine sığınarak başlarım satırlarıma.
Nur yüzün hatırına kainat yaratılan Sevgili Efendim! Sen her işinde alemlerin Rabbi olan Allah( CC) yardım isterdin. Biz ise hep başkalarından medet umuyoruz, menfaat bekliyoruz. Sen Allah’tan korkardın. Biz Senin ayağının altına aldıkların şimdi başlar üstündeyken hangi cüretle Sana seslenelim Efendim! Vasiyetini taşıyamadım, sana hizmet edemedim, Sünnetlerini, Nasihatlerini yaşayamadım. Bir eline güneşi diğer eline dünyayı verseler dahi vazgeçmediğin davana, inancına sahip çıkamadık. Ve sözünü iyi dinleyemedik, ruhumuza işleyemedik Efendim. “Allah’ım Bilmiyorlardı, bilselerdi yapmazlardı” sözünü duyunca utanıyorum kendimden.
Sevgili Efendim...
Bilerek yapmış olduğum günahlarım aklıma gelince ellerin titriyor, yüzüm kızarıyor, yüreğim sızlıyor. Sonra “Allah’ım onlara merhamet et, çünkü onlar cahil bir kavim.” duan aklıma geliyor,kalbim rahatlıyor, ümitleniyorum. Ümidimizi kırma Efendim.
Ümidimizi kırdırma Allah’ım. Sen gidince gündüzlerimiz gece oldu, güneşimiz, ayımız soldu Efendim. İnanmak istemedi yokluğuna sana açılan ellerimiz, hisseden kalplerimiz. En uzun gecelerde ışığımız sendin Ey Nur yüzlü Nebi! Sensiz şu kalabalık, fani dünyada yalnızlığımız. Çaresiziz, Ey çaresizlerin çaresi.
Ey sevgililerin sevgilisi...
Dünya senle nurlandı,alemler yüzü suyu hürmetine yaratılan, sevgili Yüce peygamber efendim; Seni anlamayan sağır, seni görmeyen gözler kör, seni sevmeyen kalplerin kapısı mühürlüdür..
Sevgili Efendim...
Huzur, mutluluk senin sevginde, senin yolunda. Allah (CC) ayırmasın yolundan, Kendimizi buluyoruz sevginde, şefkatinde...
Gönüllerin tacı, kalplerimizin ilacı, sana sevgimiz o kadar büyük ki, ne yazsak eksik bir yanımız.
Anlatılmaz duygularımla, bütün varlığımla, Canım kurban olsun can yoluna, kurtarıcım , öğretmenim
Sevgili Peygamber S.A.V Efendim.
Günahkâr Kul
Osman ONUKTAV.
03-02-2012
YORUMLAR
Bu mücrimin de adını zikredebilir miyiz bu mektubun altındaki imza listesine...
Hürmetle...
KAFKASİ
Her ne kadar imzamız olsada yazının içeriği her günahkâr kulun serzenişidir..
İlginiz, alakanız ve hisseden yüreğiniz varolsun.
Rabbim Peygamber Efendimiz'in yolundan ayırmasın,şefaatinden mahrum bırakmasın. AMİN!