T.C. Kalıcıdır.
“T.C., namusumuzdur. T.C., haysiyetimiz, şerefimizdir. T.C.’yi kaldırmak demek Atatürk’ü silmek demektir.” (Ulusal Basın)
T.C., Türkiye Cumhuriyeti devletinin rumuzudur. Cumhuriyetimizin kurulduğu günden beri bu rumuzu ulusça ve devletçe gururla ve onurla kullanmaktayız.
Cumhuriyetimizin kurucusu, dünya lideri, ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm şehitlerimizin kanlarıyla sulanmış olan bu kutsal vatan topraklarında dalgalanan ay yıldızlı bayrağımızın adı Türk Bayrağı’dır.
Katıldığı bir televizyon programında konuşan bir gazeteci (adı hiç önemli değil) Türk bayrağının adının değiştirilmesi gerektiğini söylemiş! Bunu önerebilmek için ‘haymatlos’ olmak bile gerekçe oluşturamaz. {Alm. heimat (yurt) + los (-siz, -sız, … yoksunluk eki) = heimatlos}
T.C. rumuzunu yüce devletimizin başkenti Ankara ve bakanlıkların dışında kullanmanın bir gereği yokmuş! Valilikler dâhil tüm resmi kurum ve kuruluşların tabelalarında bu rumuz bulunmasa da tamamının devletimize ait olduğu konusunda hiç kimsenin bir çelişki, kuşku ve kaygı geliştirmesinin gereği yokmuş!
Anayasamızın başlangıç maddelerinde Türk Devletinin resmi dilinin Türkçe olduğunu ve bunun değiştirilemeyeceğini zikreden amir hükme rağmen buna da el atılmış olup, sözde yeni anayasa çalışmaları (!) ile ‘Devletin dili Türkçedir.’ biçiminde değişiklik yapılarak başka dillerin de zamanı geldiğinde resmi dil statüsü kazanabileceği vurgulanmak istenmektedir.
Gizliden gizliye süregelmekte olan Amerikan Eyalet Sistemi çalışmaları üst düzey bir baş yetkilinin açıklamaları ile iyice perçinlenmiş olup, bu noktada yerel yönetimlerin özerkliği için yasa değişiklikleri de yapılarak büyük yol kat edilmiş bulunmaktadır, maalesef!
Türk tarih büyüklerimizin portrelerinin eğitim kurumlarından kaldırılması, öğrenci andının değiştirilmesi, ulusal bayram kutlamalarının Ankara dışında okullarda sadece basit bir anma ile geçiştirilmesinin yanı sıra Türk Lirasının yeni simgesinin Ermeni Para Birimi Dram’ın simgesinin baş aşağı ters çevrilmiş biçimde olmasını ise hiç yorumlamak istemiyorum.
O görkemli barış süreci, ‘Yurtta sulh, cihanda sulh!’ diyen Ata’mızın söylemiyle uyumlu olarak Türk Devletinin ve Türk Milletinin hayrına sonuçlanır, inşallah!
Ayrıntılarla uğraşmak hem zaman hem de enerji yitimine neden olur, kuşkusuz. Hal böyle olsa da küçük ayrıntılar, nüanslar (ince ayrım) ve bazı kör noktalar bazen onarılması güç hatta imkânsız büyük sorunlara, kalıcı sıkıntılara ve ulusal kâbuslara yol açabilir.
Dünya konjonktüründe (toplu durum) bir zamanlar Komünizmin sloganı olan ‘Böl, parçala, yut!’ Sovyetler Birliğinin dağılmasıyla birlikte Emperyalizmin ve Siyonist felsefenin özünü ve temel düsturunu oluşturmuştur.
Tarih boyunca iç ve dış düşmanlarımız gittikçe artmış ve son bağımsız Türk devletinin (devlet-i ebed-müddet) temeline dinamit koymaktan asla vazgeçmemiş olup, yüce devletimiz en ufak bir zafiyette durumdan vazife çıkaran bölücülerin, fırsatçıların ve işbirlikçilerin hedefi olagelmiştir.
Halkının yüzde doksan dokuzunun Türk üst kimliği taşıdığı ve tamamına yakınının Müslüman olduğu bir ülkede sağduyu sahibi ve ulusal birlik beraberlik savunucusu olan hiçbir yurttaşımızın T.C. simgesinden rahatsız olabileceğini düşünmek bile istemem.
Ulusal kimliğimizin ve özümüzün yitmesine neden olabilecek her girişim, gelişim ve oluşum eninde sonunda mutlak hüsrana uğrayacaktır.
Şu hiç unutulmasın ki T.C. tabelalardan, yazışmalardan ve söylemlerden silinse bile tüm kutsiyeti ile zihinlerde ve yüreklerde varlığını ebediyen sürdürecektir. Bunu kazımaya hiçbir güç yetmez ve yetmeyecektir.
Amacım, asla siyaset yapmak ve kişiselliğe kaçmak değildir. Yaşamakta olduğumuz zor zamanların stresini bir nebze azaltmak, duygu ve düşünce bazında nezih bir paylaşımda bulunmak dışında hiçbir niyetim yoktur.
Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretlerinin bir şiirinde nakarat halinde terennüm ettiği üzere
Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler…
Ulusal, manevi ve etik değerlerimiz bizi biz yapan hazinemizdir. Her şey âli devletimizin ve necip milletimizin hayrına olsun, inşallah!
11.04.2013
YORUMLAR
Bazen düşünüyorum neden bu kadar tahammülsüzüz birbirimize, sevmekten neden korkuyoruz. Ve birlikte kazanılmış bir ülkenin, ganimeti neden eşit bölünmüyor! birileri hükümdar birileri el açıyor!
Hepimizin diyoruz, ama türküm doğruyum derken kürt kardeşlerimizin varlıklarına darbeyi vuruyor onları içlerinde parçalara bölüyoruz.
Müslümana her gün ne mutlu ermeniyim demek gibi birşey.
Bir ırk tanıyorum İNSANLAR. Üstünlük kalplerde ve bunu ancak Allah biliyorsa, Türkün hükümdarlığı değil İnsanın ADALETLİSİ olmalı.
Kanunlar İnsanlar içinse bu insanlar sadece Türkler mi?
Ben öyle Kürt tanıdım ki hayatın gerçek değerlerini onlarda gördüm, kırgınlıkları boş değil de, kulak veren ve dinleyen yok malaesef ki.
Selamlar Seçil Hocam.
Eğitimci
Eğitimci
Eğitimci
Sayın Seçil hocam merhaba. Bizi biz yapan değerlere niçin sahip çıkamıyoruz. Bu kadar cahil ve yapılmak istenenden bihaber miyiz? Ağrıma gidiyor bu yapılan şeyler.Yani Türklüğü kabul etmiyor olabilirsin. Ama hepimizTürkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız. T.C' yi kaldırmak.Ne cüretkarlıktır bu?! Vallahi anlamış değilim!! Hocam yazınızla moralim iyice bozuldu.Yem yapılmak isteniyoruz.Netice bunu gösteriyor..Hoşça kalın. Saygı ve selamlarımla...