KAR
Her yerde kar var!
Aldığım nefeste bile.Bitmiyor sonu gelmiyor .Kirpiklerimin arası yüzümdeki her kıvrım.Bazen de yüzümdeki şeftali tüylerine yapışıp kalıyorlar .Göremiyorum,görüşümü engelleyen bir kar bu. Kirpiklerimi kısarak bakıyorum hayata. Ağzıma ,burnuma dolan ,gözlerime giren bu kar ,gözlerimi bozunca puslu görmeye başlıyorum her yeri.
Her yerde kar var!
Ağzım açmadan nefes almalıyım .Burnumu sarmalıyım.Ya gözlerim .Onu da saramam ya!
Neyse ki kısarak bakmayı öğrendim bu kara.Kendimden uzaklaştırmak istedim olmadı ben de kısarak bakmayı buldum sonunda.
Bütün dünyam kar altında.Döne döne gelip duruyorlar.Yaşama kalitemi bozuyor bu kar,sinirlerimi de,aynı hızla ,aynı tarzla yağıp duruyor.Dinlemiyor ne yaparsam yapayım .Kızıp isyan etsem,ağlasam ,çırpınsam ,söylensem ,kırıp döksem ortalığı ne fayda!
Yaz kış yağan bir kar bu.Yakında bu karın altında kalıp boğulacağım.
Her yerde kar var!
Bana sormadan yağıyor bu kar.Sakinleşip düşünsem, çok olgun davransam da olmuyor.Hiç bir duygu,düşünce ve tavır karın yağmasını engellemiyor.
Sormuyor yağabilir miyim diye,hiç bir karın sormadığı gibi.
Bu arada ben bu karı ne olursa olsun çekmek zorunda kalacağım.
Ben karı her zaman sevmişimdir oysa ki.Fakat bu başka ,hayatımı felç eden bir kar bu.Her şeyin fazlası zarar ya,durmayan bir kar bu.Gülerken ,ağlarken ağzıma dolan bir kar.
Sınırsız ve sorumsuzca yağıyor,vereceği zararları düşünmeden!
Düşüncesizce,kayıtsızca…
Umurumda bile değilsiniz diyor.Aynı ahestelikte ve aynı gamsızlıkla…
Onun gamsızlığını gördükçe ne kadar çaresiz olduğumun farkında olduğunu anlıyor ve susuyorum.
Her yerde kar var !
Hayatım karlar altında kaldı.
Çaresiz katlanacağım bu kara.
Her şey boş.
Bir gün biter mi bu ?
Peki ben bir gün biter miyim?
Belki de , ben biter ve kurtulurum,kim bilir!
YORUMLAR
yine hey heylerin üstünde....bırak yağsın....sen bitme inan kar bitecek yürükçü.... saygılar
Yürükçü
Değerli arkadaşım
Önce Neşet Ertaş Üstaddan bir türkü ile başlayalım...Bak ne diyor büyük usta.
Kar mı yağmış yüce dağlar başına
Merhamet eylemez gözlerimin yaşına
Daha değmemiştim on beş yaşına
Vurdu felek kırdı kollarımı dalından
Nerelere gidem arz edeyim halimden
Şu dünyanın vefasını görmedim
Geçti cahil ömrüm bir murada ermedim
Eller gibi dem-i devran sürmedim
Vurdu felek kırdı kollarımı dalından
Nerelere gidem arz edeyim halimden
Bu da benden...
BAHTSIZ BEDEVİ
İnsanın kaderi ters yazılmışsa
Düz yol bulamaz da sapar gidermiş.
Talih kuşu ser’e etsin beklerken.
Ağzının içine yapar gidermiş.
Bir kere yutmaya başlarsa hapı.
Ne bir balta olur, ne onun sapı.
Yüzüne kapanır çaldığı kapı.
Açan olsa bile kapar gidermiş.
Sen yanıp giderken bir ela göze,
Canını verirken bir tatlı söze.
Maşuk dediğinse tam bir öküze
Hindu rahip gibi tapar gidermiş.
Soran olmaz artık gönül, hatırı.
Boynuna çalarlar paslı satırı.
Hatta Kör İmamın uyuz katırı.
Arkana çifteyi teper gidermiş.
Derdinin sayılmaz asla sayısı.
İnsanın olmazsa sağlam dayısı.
Çölün ortasında kutup ayısı.
Çok fena şekilde öper gidermiş.
İnsan tahtını kendi yapabiliyor ama bahtını kendisi yapamıyor maalesef.
Selam ve sevgilerimle.
Yürükçü
sami biberoğulları
Bazen bazı şeyler mutluluktan değil..lakin anlatım tarzı insanlarda benim çok mutlu, çok pozitif, hayata hep iyi tarafından bakan biri olduğum izlenimini uyandırıyor.
Neyse..Bu konuyu bir yazı yazarak ele alacağım...
Selam ve sevgiler.