- 12907 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
YAPRAK SIKILMIŞTI AĞAÇTAN
Sonbahar mevsiminin en ürkütücü fırtınasına yakalanmıştı ormanın ortasındaki bakımsız küçük ev..
Pervaz aralıklarına bez parçacıkları sıkıştırılmış pencere camları zangır zangır titriyordu tam karşısındaki kalın gövdeli çınar ağacının azametine karşılık..
Rüzgar önüne kattığı gün görmüş geçirmiş sonbahar yapraklarını sürüklüyordu her bir koldan her bir yana dolu dizgin..
Yağmur iç içe daireler çizerek yerden yukarıya doğru havalanıyor ardından ters dönerek tekrar yere vuruyordu kendini hızla..
İç malzemesi ormandan toplanmış otların karışımıyla karılmış. İncecik yufkaları elde açılmış börek tepsisi aralıksız yanan kuzinenin fırınından mis gibi kokular yayarken etrafa..
Üstündeki irili ufaklı gözlerden birinde yöresel yarma çorbası da kıvamını buluyordu ağır ağır..
Diğer gözde evladiyelik bakır güğümdeki suyun ısındıkça çıkardığı cızırtılar ise bu sessiz suskun odaya ilahi bir nefes gibi ruh katıyordu usul usul..
Dışarıdaki soğuk havayla çarpışan içerideki sıcak ısı buharlaşıp ince beyaz bir tül gibi kapladı camları..
Üzerleri geniş dantelli bembeyaz patiska örtüyle bezenmiş ot yastıklı uzun divana dizlerini kıvırarak oturan küçük kız buharlı camı küçücük elleriyle silmeye başladı büyüklerini taklit ederek..
Yumuk yumuk ellerinin beş parmağını bile tamamlamamıştı yaşı henüz..
Yine bir sonbahar mevsiminde ve yine bu küçük evde dünyaya gelmişti çığlık çığlığa..
Annesi az ötedeki odun kulübesine gitmişti eve odun getirmek için..
Rüzgarın havalandırdığı yapraklar art arda gelip camlara yapıştıkça küçük kızın menevişli gözbebekleri büyülenmiş gibi iri iri açılıyor ve bu sihirli renk renk yapraklar onu hiç tanımadığı bir masal dünyasının içine çağırıyordu sanki camın öteki yüzünden..
Buna yağmurun olanca coşkusu ve rüzgarın ısrarlı ıslığı da eklenince küçük kız bu masal yolculuğuna çıkmakta bir an bile tereddüt etmedi..
O artık bu küçük evden de kendi küçücük dünyasından da sıkılmıştı..
Hiç arkadaşı da yoktu üstelik..
Şimdi üç arkadaşı birden olacaktı oysa..
O da tıpkı yağmur rüzgar ve yapraklar gibi özgür olmak istiyordu..
Aslında bahaneydi sonbahar.
YORUMLAR
Diğer gözde evladiyelik bakır güğümdeki suyun ısındıkça çıkardığı cızırtılar ise bu sessiz suskun odaya ilahi bir nefes gibi ruh katıyordu usul usul..
Dışarıdaki soğuk havayla çarpışan içerideki sıcak ısı buharlaşıp ince beyaz bir tül gibi kapladı camları.
GÜNAYDIN DOST YÜREK ;
HARİKA BİR ANLATIMDI YİNE..NE GÜZEL BETİMLEMELERLE ÖRÜLMÜŞTÜ HAYAT GERÇEĞİ.....
YÜREĞİNİZ VEDE KALEMİNİZ DERT GÖRMESİN..YÜREKTEN KUTLARIM ..EMEĞİNİZE SAĞLIK .
SELAM VE SAYGIMLA
TÜLİN ÖZTUNÇ
Ömrünüze bereket..
Selamlar...
gerçekten enfesti...gerçekten gözümü kapadım ve yaşayabildim küçük kızın gözüne bakarak . sevgi ve saygıyla kalın hep. selamlarımla.
TÜLİN ÖZTUNÇ
Yüreğinizden sevgiler hiç eksilmesin dilerim..
Benden de selamlar...
Kalemin ve yuregin gücünü hissettirdiği Enfes betimlemeleri okumak güzeldi.
Sebepsiz yaprak bile kimildamiyor aslında. Ayrıcalığı yaşattığınız için teşekkürler efendim.