- 827 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
AYRILIK YAMALI ELBİSE 10. bölüm
10. BÖLÜM
DAFİNA
Portakalı Soydum
Baş Ucuma Koydum
Ben Bir Yalan Uydurdum
Duma Duma Dum
Kırmızı Mum
Dolapta Pekmez
Yala Yala Bitmez
Ayşecik Cik Cik Cik
Fatmacık Cık Cık Cık
Sen Bu Oyundan Çık
Dafina hep ebe olurdu tüm oyunlarda,okuduğu romandaki tekerleme geçmişe götürdü bugünden kaçmak isteyen kadını.
Evet Arnavut kökenli bir ailenin 5 kızından biriydi , babası Türkiye de iflas ettiğinden çocuklar Türk ailelere verilmişti, aile bir sır gibi yok olmuştu.
Genç kadın bu gerçeği biliyordu çünkü kendisini alan aile bunu anlatmıştı.
İzmir Alsancak ta büyümüştü , kendisini büyüten aile o zamanki şartlarda izmir in en iyi durumdaki aillelerin den biriydi.
Kemal bey ve eşi Neriman hanım çok meşakatli yollardan geçtikleri bir sırada Dafina yı evlatlık almışlardı.
Ama karı koca kızcağıza 17. yaş gününde gerçeği söylediler.
Sarı saçları ve yemyeşil gözleriyle ailenin gittiği tüm partileri süslerdi güzelliği.
Oldum olası içine kapanık olmuştu ama kendini büyüten bu aileye bir vefa borçlu olduğunu biliyordu o yüzden büyük bir sadakat göstermişti onlara,güçlüydü Dafina , öyle ki hayatının ilk aşkını bile reddetmişti evet o yaz dağ yürüyüşüne çıkmışlar ve Ömer e tanıştığı kampın 10 günü, su gibi geçmişti , o kavrerengi gözleri o dağ manzarasında birbirlerine verdikleri sözleri, unutması kolay olmamıştı.
Ömer çok yakışıklı ve duygulu gözleri olan bir adamdı , şimdi kim bilir nerede ve nasıldı zaman onuda değişime uğratmış mıydı.
Değişmiştir dedi kadın ve romana takıldı gözleri , kalktı yerinden içerideki kokuyu kovmak istercesine camlara yöneldi adımları şu anda o zamanın üzerinden 20 yıl geçmişti.
Çok sıcak dedi saçlarını topladı, içeride birine seslendiği belliydi..terasa koştu ayakları.
Çok alımlı ve gizemliydi, yeşil gözlerine çerçeve yeşil bir kalem çekmiş ve siyah bir elbise üzerinde sanki ressamın elinden fırlamış bir tabloydu o.
Dafina dedi içeriden bir ses Dafina..!
Gözleri denizlerin dalgasındaki hırçınlıkla buluşamadan içeri girdi kadın.
Buradayım çıkma sen geliyorum.
Adam zor adım atan Dafinadan bir hayli büyük gözüken biriydi, bu genç ve güzel kadın burda ne arıyordu.
Yama her yerdeydi elbisenin tüm aşklarda olduğu gibi.
Kadın şevkatle bakıyordu adama yatağına gideceğiz tut beni , yorma kendini.
Şiir oku bana dedi adam şiir oku.
Tabi aşkım dedi kadın , hangi şiiri okumamı istersin.?
Geleceğim dedi , deniz gözlerinden bir kapı açıp
yarını, düne katıp ekmeğimi de alıp geleceğim.
Şimdi sen kal kumsalda gündüz eriyor avuçlarımda.
Pusula benim kaybolmam gözlerin, yeşili
batıyım , üzülme güneyim
kal gitme tut rüyalara bırakma ne tenimi ,ne terimi kal.!
Kuşlar , karıncalar yok hepsi hikaye.
yol çizilmiş sana beni unutma Dafina.
Adam bozuk aksanıyla eşlik etmişti yıllar önce kadına yazdığı şiire.
Kadın merhametliydi gülümsedi şevkatli elleri adamın saçlarını okşadı.
Geçmişe döndü tekrardan babasının odasına çağırmasını onu ikna için saatlerce konuşmasını hatırladı evet arkadaşı ,dostu ve herşeyiydi bu adam eşinini trafik kazsında kaybetmiş ve bu yaşamdan vazgeçmişti.
Kemal bey ise onun hemen evlenmesi gerektiğini ve de Dafinanın ona iyi davranıcağını düşünerek o sırada şirketlerinin kötü durumunu da göz önünde bulundurarak bu evliliğe kızı adına karar vermişti.
Adam şirkete ortak olmuştu.
Batan bir gemi daha iflastan kurtulmuştu.
Ama bir ömür daha değişti yamalandı ya da söküldü.
Öyleki babasına duyduğu saygı o kadar büyüktükü ömeri seviyorum diyememişti.
Ömerse istanbul dan büyük heyecanla gelip bütün elbisesi sökülmüş ayrılacaktı, her taraf yama olacaktı.
Dafina kendinden 28 yaş b üyük amca dediği adamla evlenecekti , ona bakacak , koruyacak ve kollayacaktı onu mutlu etmeye proğramlanmış bir robot olacaktı.
Evet bu adama karsının acısını umutturacak babasının şirketini kurtaracak aynı zamanda sadakatinden özveride bulunmayacaktı.
Ve hiçbir zaman çocuk sahibi olamayacaktı.
Yansa da , kavrulsa da kendini büyütenlere borcunu ödeyecekti.
Dafina köle doğmuştu ve kaba tabirle köle olacaktı.
Annesi kimdi , babası kimdi , esas memleketi, orada açan çiçekleri , oradaki gökyüzünün mavisi, oradaki çocukların saçlarının buklesi,
ülkesindeki tekerlemeler, yemekler ..nasıldı bilemeyecekti.
Bir tek adı gerçekti ve ona sahip yaşayacaktı.
Ülkeler , aşklar
yalnızlar , gökyüzü
limanlar ,çöller
sevdalar başlar.
Yazmak ; dedi Dafina ama baktı adam uyumuştu, aldığı ilaçlar ve bu hastalık çoktan uyutmuştu onu.
Genç kadınsa yeni uyanıyordu düşen iki damla yaş uyandırmıştı onu.
Hatice Nilüfer Dirilen
YORUMLAR
bir insana ait duygular naif çe işlenmiş hüzün koksada..
Ülkeler , aşklar
yalnızlar , gökyüzü
limanlar ,çöller
sevdalar başlar.
Yazmak ; dedi Dafina ama baktı adam uyumuştu, aldığı ilaçlar ve bu hastalık çoktan uyutmuştu onu.
Genç kadınsa yeni uyanıyordu düşen iki damla yaş uyandırmıştı onu.
Harika bir betimleme..anlayış uyuyana...2 damla yaş ve uyanış..
YAAA DOST KARDEŞİM ÇOK ETKİLEYİCİ..BİR DUYGU ANAFORU..
Tebrikler ...Amma bu makele makele sayfasından çok şiir olarak daha iyi yakışırıdı..