- 495 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
ÖLDÜRÜLEN ŞAİRLER(37): MEHMED SUBHİ ÇELEBİ(Ta’likîzade)
ÖLDÜRÜLEN ŞAİRLER(37): MEHMED SUBHİ ÇELEBİ(Ta’likîzade)
Mustafa CEYLAN
*************************
1609 Yılında Denizli iline saldıran eşkıya tarafından yakalanıp, idam edilerek öldürülmüş bir şairimizdir. III Murad ve III. Mehmed dönemlerinde yaşamıştır. Denizli doğumludur ve Denizli’ nin eşkiyâlar tarafından ele geçirilmesini önlemek maksadıyla kurulan halk savunma brimini teşkilâtlandırmış, halkla beraber eşkiyaya karşı koymuştur. Doğduğu ilin insanlarını çok seven Mehmed Subhi Çelebizade, Ta’libi Mehmed Çelebi’nin oğludur.
*
Demiştir Ki:
“Al ele câm-ı safâyı kahve fincânın gider
Bu mesel meşhurdur “huz mâ safâ da’ mâ keder.”
*
Eserleri:
1-Şehname veya Şemâilname-i Âl-i Osman: Bu eser, Selçuklu sultanlarından bahseder ve Sultan I. Osman’dan Sultan III. Murad’a kadar padişaharı ve özelliklerini ele alır.
2-Muradname veya Tebriziye : Özdemiroğlu Osman Paşa’nın Tebriz seferini anlatan bu eser Sultan III.Murad’a sunulmuştur.
3-Gazavât-ı Osman Paşa : Revaniye adıyla da bilinir. Revan seferini anlatan bir eserdir. Padişah III.Murad’a sunulmuştur.
*
Demiştir Kİ:
“Emîrân-ı sancak bî-hükm-i zamân
Dilenci alemdâra döndü hemân.
*
Şehzadeliği döneminde III.Murad’a bağlanan şairimiz, tam on iki yıl bu hizmette bulunur. Arada bir padişahın huzuruna çıkar ve görev ister. Padişah, onu vilayet tahririnde görevlendirir. Hakkının yenildiğinden bahsederek arada bir padişahın huzuruna çıkar ve bu sebeple ilerleyemez, makamlarda yükselemez; en iyisi İstanbul dışında görev yapmak diyerek gurbeti tercih eder. Özdemiroğlu Osman Paşa ve Ferhat Paşa ile İran seferine katılır. Hattâ Osman Paşa’ nın kâtipliğini yapar.
Yazdığı eserleri padişaha sunar. Ancak, padişah’tan beklediği takdir ve iltifatı göremez. Bunun üzerine kırılır, içine kapanır, kahreder ve Veziriazam Sinan Paşa ile Yanık Seferine gider. Seferden dönüşte araya hatırı sayılan kişiler girer ve şairimizi sonunda "Şehnamecilik ve Müteferrikalık görevi" ne atarlar.
*
Böyledir işte. Şiir bu… Akıl, sır erdiremezsiniz ona. Makam sahiplerini iyi bilir. Makam sahiplerinin gözünden yüreğine ve yüreğinden diline düştüğünde kılıktan kılığa girer, şairi isterse vezir eder, isterse rezil eder. Şairin amacı, makam sahibinden teşvik ve destek almak ise; şiirin oynak ve kaygan yapısı hiç belli olmaz, esas amacı şiir olmayan şairi sırt üstü getirebilir.
Kaderini çizer şairin şiir ve o kaderi Padişah sarayından, saray koridorlarından memleket sokaklarına kadar uzatır, getirir. Getirir ve şairin doğduğu evin önünden geçen sokakta eşkıya kurşunuyla alır canını.
*
SON SÖZ OLARAK ŞAİRİMİZDEN BİR BEYİT SUNALIM:
Minâre gibi ser-i bülend-i cihân
Dışı doğru ve içi eğri olan.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.