D İ Ş İ
sevgili günlüğüm,,
sana yazacak anı aramak,
samanlıkta iğne aramak olsa yine iyi,,arasam bulurum yinede er ya da geç,
samanlığım yandı,
kül oldu,,
diyeceksin ki külü kar bulursun bişeyler,,
yokk o külden anka kuşu yapıp saldım o ülkeye,
o ülke neydi ismini unuttum ya her neyse,,zaten öyle bişey yapmadım,
beceremem ben öyle külden kuş muş yapmayı,,
saat oniki oldu,,
elini eteğini topladı zaman,,
el ve etekkk,,buyur burdan yak,
yine tüm dişiliğiyle soyunuyor kavramlar,,
gece gece,,
yarı aygın yarı baygın,,
say ki günahsızımm,
dönsün dünya,
dönsün başım,
dursun zaman,,
kıs gecenin ışığını,
ben hazırım,,
nisan 00,18
YORUMLAR
bence de en başta zaman olmak üzere bütün kavramlar dişi,
yoksa bu denli üreyip çoğalamazlardı,
zaman; git git bitmeyen birşey işte
tek yöne, geridönüşsüz,
daha bugün düşündüm,
saatleri neden yuvarlak işleyen bir kadran mekanizmasında icat etti insanlar,
ve bunu, yaradan neden bu şekilde, başka bütün şekillerden münezzeh bir kati kural halinde icat ettirdi ? diye
dümdüz giden, belli bir yerde mesela saat başında başa dönen bir mekanizma, çubuk gibi mesela, icat edilmedi.
belki daha kolay bile olabilirdi.
zaman ileriye giden bir yürüyüş ve adım adım ilerleyişyi nihayetinde.
yok ama olmazdı.
dönme dolaplık, hareket ve zamansal helezonik sarmal yaşayış ancak yuvarlanmakla izah edilebilirdi.
ve bu da ancak dairevi kadranda sembolleltirilebilirdi.
saatler ve zaman, içinden çıkamadım gitti.
nerede tamamlanacak bu daire bilmiyorum. ucu yok.
sarmal yaylar misali uzayıp gidiyoruz vesselam,
adına da hayat diyoruz, dünya dönüyor biz niye dönmeyelim değil mi?
saçmalamak tam da bu saatte 12'den sonra çok ciddi ivme kazanmakta sanırım.
okuduklarım bunları yazdırdı.
teşekkürler.
karbon
sesime ses olduğun için ayrıca teşekkür,