Yaşamında öteki kişilere ulaşabildiğin anlar, bir ormandaki kuş ötüşleri gibi olacak... uzaklardan gelip geçerken, kısacık bir süre yapraklarda yankılanacaklar o kadar. orman bütün sessizliğiyle yine yalnız duracak orada... ı.kant
Mustafa Topaloğlu
Mustafa Topaloğlu

"Ben Çorbamı İçerim"

Yorum

"Ben Çorbamı İçerim"

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

370

Okunma

"Ben Çorbamı İçerim"

“BEN ÇORBAMI İÇERİM!”
Eskiden çay mı vardı? Sabahları çay içmeler yoktu. Çayın yanında peynir,zeytin. Mevsimine göre domates,menemen.Patates kızartması.Yumurta. Hele kahvaltı! Kahvaltı tabiri dilimize gireli şunun şurasında ne kadar oldu ki....Bunlar sosyetikti.
Sabahları çorba içilirdi.Bulgur çorbası,düğürcük çorbası. Midenin cilası,bedenin şifası çorba.Gözüne fer,dizine kuvvet. Çorba; muhibb-i fukara! Sofraların olmazsa olmazı...Sofraların sultanı.
Çay icat oldu. Çorbanın pabucu dama atıldı. Sabahları çorba kazanı kaynamıyor artık. Çay varken kimseler çorbaya kaşık sallamıyor.Bana sorarsanız çorbayı tek geçerim arkadaş.Açık büfe kahvaltı sofrasında çorba yoksa geçiniz efendim.Kuş südü de olsa o sofra benim indimde eksiklidir.
Tilimon Anşe (Ayşe) sabah bir kazan düğürcük çorbası pişirmiş.Kıska doğrayıp tereyağında kızartmış ve düğürcük çorbasının üstüne döküvermiş.Bir tutam da nane.Misler gibi kokuyor mübarek.Oğulları Bahri,Yusuf ve Şaban yeni kalkmışlar.Evin içini dolduran çorba kokusu sofraya davet ediyor yiğitleri.
Tilimon Anşe oğullarının üstüne titriyor.Eşini kaybettikten sonra babalık görevini de üstlenmiş.Elinden geldiği kadar çocuklarını ele güne muhtaç etmeme mücadelesi veriyor.Bahri,Yusuf ve Şaban emsal sayılır.Araları birer ikişer yaş.Yeni yetişip gelmedeler.Birbirleriyle geçimleri pek yok.En küçük bir sorun çekişme nedeni.Kalkıp yükleniyorlar.Bazen ikili,bazen üçlü... Saç saça baş başa. Tilimon Anşe yalvar yakar oluyor.Ayırmaya çalışıyor.Ne çare!
“Kardeş kardeşi bıçaklamış.Dönmüş geri kucaklamış.” derler.Bu kavgalar bazen kendiliğinden son bulur.Kimi zaman da komşuları Duran Usta gelir ayırır gençleri.Tilimon Anşe’nin iki gözü iki çeşme...
Sofra ortada.Çorbanın dumanı üstünde. Yusuf oturmuş.Bahri ile Şaban başladı kayıkçı kavgasına. Kapıştılar. Tilimon Anşe ayırmaya çalışıyor.Ne mümkün...
“Yusuf! Oğlum yardım et.Ayıralım şunları.”
Tilimon Anşe Yusuf’tan imdat umuyor.Yusuf hiç oralı değil.Bir yandan çorbasını kaşıklıyor.Bir yandan da anasına cevap yetiştiriyor:
“Bana ne ana? Onlar yesin birbirini.Ben çorbamı içerim.”

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
"ben çorbamı içerim" Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz "ben çorbamı içerim" yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
"Ben Çorbamı İçerim" yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.