- 810 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
Bir Şehrin Kıyısı ve Ortası
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Bir şehrin kıyısında dönüşü olmayan baharlar sevk edilir geçmişe.
Ve zaman hiç geniş olmaz, is kokusuyla çizilen hayatlarda.
Bir şehrin kırık dökük çatılarına eylül yağarken, sıvası dökük evler üşüyen sırtını verir dağın eteklerine. O evler ki gülümsemeyi nemli bir bakış zanneder yenilgiyi ise kader. Yengi nedir diye sorduğunuzda bir çocuk gülümser kirli yüzünde beliren saf bir meydan okuma ile.
- On misketini aldım Ahmet ‘in, ne bilek var ama bende bir de yarın görün siz beni; der
İncitilmiş yarınının farkında olmadan üşüyen ellerine hohlayarak ve ısıtmayan nefesine şaşkın cümleler kurarak.
Bir şehrin çamurlu sokaklarında yaralı rüzgarlar eser. Çarpa çarpa sahipsizliğin yüzüne. O sahipsizlik ki parçalanmış, her parçasına bir yanık türkü tutunmuş kimliksiz ekmek kırıntılarıdır aslında.
Kimi zaman bıyık ucundan dökülür isyankar bir küfürle, kimi zaman bir gamzeye tutunur asi bir gülüşle. Bunun adı arsızlık mıdır, kırgınlık mıdır, kırılgan bir yüreği acıyla doyurmak mıdır?
Herkes bilir bu sorunun cevabını da kimse tek kelime etmez nedense. Sepici bir hastalık olmasından mı ürkülür ya da adam sendecilik midir çamurlu sokaklarda yürümekten sakınmanın sebebi.
Bir şehri dışarıdan içeriyi seyreden pencerelerin kırığında, nemli akşamlar okunur, al yazmaların nakışlarında ve dağ yürekli babaların bakışlarında. İntihar yüklü rüzgârlar dokunur ince gömleğin açık yakasından sızarak sahipsizliğin en ince yerine. Ha kırıldı ha kırılacak bir testidir bin can bir parça ekmek peşinde.
Ve bir şehrin tam orta yerinde ırmakların, dağların, vadilerin albenisini göremeyen, sıcak çorbaya dalan kaşıkların ışıltısında kamaşan gözler bakar birbirine.
O gözler ki göremez delileri ve çöpleri karıştıran kedileri. Göremez hayatın yediveren rengini.
Halbuki nefesi ellerini ısıtmayan çocuğa sorsalar kışı sırtlanan baharın yediverenle ahengini, size hüzünsüz garlar anlatır, parayla satılmayan hazlar anlatır. Anlatırda onun cılız sesi şehrin kıyısından orta yerine hiçbir zaman ulaşamaz…
Fergül
24.11.2009
Kümbet Dergisi Sayı 39
YORUMLAR
İnsanlar değiştiğindenmi acaba bu yabancılaşma, artık bir tepeden bakar oldular. Zirvedekiler bizi bıraktı, biz onlara yabancılaştık.
Artık yaralıyız alabildiğince biz arkada kalanlar. yeni bir şehir ve yeni bir dağ bulana kadar.
O zaman özlem dayanılmaz oluyor çocukluğumuzun sokaklarına, kim sarabilirki yaralarımızı başka.
Fergül Sonhazan
ne dersin
Bu gün güzel yazı okuma günü galiba. Hani başlıklara bakıp yazıya yaklaşırsınız da sonrası bazan hüsran olur ya, bu gün başlıklar da, altındaki satırlar da gayet doyurucuydu okuduklarımın. Yazınız da bunlardan biriydi. Tebrikle.
Fergül Sonhazan
saygılar