- 1688 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SANAL, ARKADAŞLIK, DOSTLUK VE AŞK
Önce hayatımıza giren sonrasında da bizden bir parça ve vazgeçilmezlerimizden olan paylaşım siteleri artık tüm iç ve dış dünyamızı tahakkümü altına almış durumdadır.Bu halin ise kişileri asosyal yaptığı gibi, depresyonlara, psikolojik bozukluklara sürüklediği bir gerçektir.Kaldı ki; bu durum malum sitelerin dışında ciddi diyebileceğimiz paylaşım sitelerini dahi kapsamına almıştır.Adına sosyal medya dediğimiz ortam, bunalımlara sürüklemekte ve kişi/yi/leri aslında yalnızlığa mahkum edip, kendilerini yeni ama sonu uçurum olan bir dünyaya itmekte, sonuçları hüsran olmaktadır.Bu tespiti gerek kendimizde ve gerekse yazılı ve görsel medyada sıkça görmekteyiz.
Önce hayal dünyasında var saydığımız, sonrasında birkaç yazışma ile tanıdığımızla ve arkadaşım, dostum olanlar arasında ki ilişki giderek büyüyüp bir aşk (!) filizi, haline gelip sonrasında sevgili olabiliyorsa ve adını sanal olarak koyduğumuz dünyada onu gerçek kabul etmemiz kendimizle bir çelişki yaratıyor ama göremiyor veya kabullenemiyoruz.
Nasıl olsa sanal deyip; klavye arkası kabadayı efeleri ve sevgilileri ile her türlü olumsuzluğun yaşandığı ortamı hayal alemi veya yok saymak ne kadar mümkündür? Konuşanlar, yazışanlar canlı... Tanımasalar da muhatapları var.O halde sanala sığınarak bir takım şeyleri makul göstermek ve görmek ne kadar doğrudur? İşler sarpa sardığında " işte sanal ortamı" diyerek tüm suçu ve olumsuzlukları sanala yüklemek doğru değildir.Doğru ise, o zaman sanala sığınıp istenmeyen durumlara sebebiyet verilmemesi en doğru olandır.O ortamda kişiler oldukları gibi değil, kendi dünyalarında yarattıkları yeni bir tip, fizik ve ruhsal konuma bürünüp yeni bir kimlikle riyanın en riyasını yaşayıp yaşatarak hem kendi dünyasını hem de karşısındakinin dünyasını harap etmektedirler. Sonuçları ise hepimizin bildiği üzere yuvaların yıkılması, soygunlar, hüsran ve belki de cinayetlere kadar uzanmaktadır.
Kişinin kendini ve kimliğini gizliyerek başkalaşması onarılamaz yaralar açmakta ve toplum olarak bir çöküşe neden olan sanalı iyi anlamak ve yaşamak gerekir.Ona sığınıp başkalarının da dünyalarını yıkmaya, karartmaya hiç kimsenin hakkı yoktur.
Gerçekte; arkadaş, dost, sevgili olamayanların, aşkı gerçekte bulup yaşayamayanların, bu değerleri sanalda bulmaları abesle iştigaldir.
Refik
Istanbul
06.04.2013
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.