- 575 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YILKI ,UNUTULMUŞ DOSTLARA...
Akşamın erkeninden kesintisiz yaşanan bu sürece gecenin, belki de sabahın beşi demek daha doğru. Dışarda bembeyaz kar,sığınıldığının bile farkında olunmayan sıcak odanın penceresinden görülen bu tertemiz masumluk tüm yolları, hem de en sonсusuna değin belki çaresiz bırakılmış tüm ayak izlerini kapamış. Uzaktan bir alarm sesi, sesle uyumsuz yanıp sönen ışıklar pek de karanlık olmayan sokağı daha da, ama ara ara aydınlatıyordu. Bir hırsız mı, yoksa lapa lapa yağan kar mı sebebi bilinmez. Zaten sebep, gecenin tüyler ürperten soğuğundan titreyen bedenini, belki yalnız mışıl mışıl uyuyan bir bedenin yanına , belki de uzağına ama sıcacık sererken aklında yılkının ölüme yakın, yorgun hüznü, çok umurunda da değildi.
Yetmeyecek yem, bitmeyecekmiş gibi görülen kıştı sorumlusu yılkının. Yazın ilahi bedenleri, kışın yük olurdu sahibine. Bazısı ilk, bazısı ikinci ama çok azı üçüncü yılkısına çıkardı al, doru, kır, kara atların. Genelde aygırdı kara yazgılı olanlar, doğurgan kısraklar değildi bu unutulmuş dostların...
* Öykümde kullandığım fotoğraf/resim bana ait değil, internetten alıntıdır.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.