- 1720 Okunma
- 10 Yorum
- 0 Beğeni
_Gönderilmekte geç kalınmış bir mektup_
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Ahh güzel can dostum sana bu mektubu yazdım ama gönderemedim bu aralar yine yorgun bitkin ruhum ,yüreğim hatta bedenim,
iyi değilim...
Tabiata aşığım ben bilirsin içimde yine özlem var bu aralar kendimle başbaşa kalmaya doğayı dinlemeye ihtiyacım var,
bu betonlaşmış şehir hayatı nereye dönsem taş duvarlar usandırıyor beni .
En son geçen yaz kaçtığım tatilde yazmıştım sana bu yazıyı anlatmaya çalışmıştım , sende yaz mutlaka demiştin bana.
Doğanın ruhunu hissetmeyi bilirmisin,sadece duyarlı yürekler konuşur doğayla.
Hani hep bahsederim sanada doğayla konuşmanın, tabiatın özüne inerek hissedebilmenin bambaşka tadı olduğunu,
insanlardan buz gibi soğuyup, yabancılaştığımdan itibaren bu yönüm dahada gelişti .
Hayvanlarla daha yakın bağ kurabiliyorum gözlerimle konuşabiliyorum,
burda her zaman oturduğum sahildeki cafede bir köpekle kedicik var çok tatlılar ikiside bembeyaz pamuk gibi
onları okşamak sevmek inan çok iyi geliyor,bazende rastladığım başı boş köpeklerle ,kedilerle konuşuyorum gülüyorum kendi kendime görenler deli diyorlardır aman desinler:)
karşılıksız bir sevgi tertemiz rahatlatıcı ,huzurlu.
Güneşle aramız iyi arada bunaltıyor ama ısıtıyor koca kış üşümekten kaskatı kesilen bedenime iyi geliyor,
hele akşam üzeri tam gün akşama kavuştuğu saatte buluşmak , ortalık kızıla dönüyor mahzunlaşıyor durgunlaşıyor etraf ,
sancıyla sessizce gelişini haber verir karanlığın geceye gebedir, sessizliğin sesini duyarsın ,
birde deniz kenarında isen tam güneş batarken ,anlatayım sana dostum dinle bak
sahilden bu tabloyu izlemek harika bir şey.
Gel dercesine bana gülümsüyordu denize düşen gölgesi sanki ona ulaşacakmışım gibi bir aydınlık yol oluşturmuştu içimden ona dokunmak geldi ,
önce adımlarımla yürüdüm ona doğru sonra attım artık serinlemiş suya kendimi yüzdüm sadece yüzdüm
güneşe ulaşmak güzeldi onla bütün olmak dünyayı unutturdu bir an değdi herşeye.
Deniz her haliyle bambaşka büyüleyicidir ,dalgaları arada huzurlu sakindir ama çoğunlukla çılgınca vurur sahile haykırır çıldırmışçasına ,
her nedense bana iyi gelir isyankar ruhumu görüyorum sanki ben vuruyorum kıyıya ve atıyorum içimdeki zehiri huzur buluyorum ,
ne masallar anlatır dinlemesini bilene...
En çokta gece uyuyor sanki usul usul kıyıyı yokluyor ayaklarımı okşuyorlar kıyıda otururken ve bir türkü söylüyorum ona yada bir şarkı ninni gibi iyi geliyor ikimizede ...
Burada masmavi bir deniz var ormanla birleşmiş daha insanoğlu mahvedememiş şükür küçük bir kumsalı var,
ama tenha oluyor genelde kumsalın dışındaki yerler rahat sadece denizin sesini dinleyebiliyorum uzanıp güneşlenirken.
Çay içmek kitabımı okumak için bir yer keşfettim çiçeklerle dolu bahçesi var sonra sedirler zeytin ağaçlarının altında huzurlu yani
sadece cır cır öten böceklerin sesi arada gerçeğe döndürüyor insanı ahenkle cırlıyorlar:)
cırcır böceklerinin orkestrası diyorum ben onlara ama keşfettim sonunda kendimce güya.
Bak anlatayım sana bir gün kitabıma dalmışım başımda arada bir kulak tırmalayıcı bir ses cır cır cır
dikkatle dinlemeye başladım çünkü önce benim sedirimin yanındaki zeytin ağacındaki ötmeye başlıyordu o başkanları sanırım:)
daha sonra çoğalıyordu sesler ve topluca susuyorlar sonra tekrar başlıyorlardı ama anlayınca olayı güldüm
cırcır böcekleri topluca rüzgarı davet ediyorlardı, çok farklı bir ahenkti bu güneşle rüzgarın düellosu ,
güneş toprağa yaklaşıp kavurdukça cırcır böceklerinin konseri başlıyordu
ve rüzgar güneşi kovup serin nefesini estirdiğinde topluca susuyorlardı bu böyle tüm gün sürüyordu.
Ağaçlarla rüzgarın dansını dinledinmi hiç ,
rüzgarın birde ağaçlarla dansı var dikkatle dinlersen duyarsın uğultulu bir ses çıkar bazen ürperir insan ama güzeldir ,
derindir orman ahenkle dansa eşlik eder her ağaç ,rüzgar yapraklarını okşadıkça mırıldanırlar söyleşirler,
güneşin sıcağı vuruncada sızlanır gibi bir ses çıkarır sessiz bir sitem kızgınlık yani ama geçici:)
hissederek dinlersen ruhunu yansıtır kendini bulursun bütün olursun ruhunda o dansa eşlik etmeye başlar.
Yağmuru çok severim hatta aşığım biliyorsun ama yağmur uğramadı hiç buraya,
güzel olurdu yaz yağmuru hemde ne ıslanırdım hatta denize girerdim ama maalesef yağmursuz bir yaz geçiyor.
Gün geceye kavuşunca
Günün yorgunluğunu atmak için terasta uzanınca tavanın yıldızlarla kaplı gökyüzü oluyor ne harika bir manzara muhteşem.
Sadece gökyüzü sonsuzluk gibi derin sessiz gece güneşe aşık belkide sadece akşam ve gün ağarırken kavuşup vedalaşan iki aşık gibiler gece ve gündüz
mahzun mehtabı karaduvaklı geline benzetirim ,kara tülüyle kaplar gökyüzünü milyonlarca yıdızlarla kaplı ve mehtapla sohbet ederim
masallar anlatır bana,hatta bir sır verdi yıldızlar aslında sadece ona içini dökenlerin gözyaşlarıymış her damla birer yıldıza dönüşürmüş.
Gecenin kara duvaklı gelininin koynunda sabahlamak,ağlamak sesizce her döktüğüm gözyaşının bir yıldıza döndüğünü düşünmek
ve kara duvağında asılı yıldızların aslında her içini geceye dökenin gözyaşları olduğunu düşünmek mutlu ediyor beni,
belkide sadece benim avuntum uydurduğum bir masal rüya ama olsun ben seviyorum kendimle başbaşa vakit geçirmeyi .
Bahardayız şimdi bol bol yağmurla hasret gideriyorum ama melankolim iyice tavan yaptı,
bir gitmek kaçmak hali var içimde uzaklara amaçsız tembelce günü geçirmek ,
keşke sende olsan yanımda ışık dolu yüreğinle bana iyi geliyorsun cıvıl cıvıl bende uyanırdım kış uykumdan:))
Selam ve sevgimle...
DAĞÇİÇEĞİ
Seçki kuruluna ve ilgilenerek beğenerek okuyan tüm güzel yüreklere çok teşekkür ederim selam ve saygımla...
YORUMLAR
Sevdanın ağrılı sürgünlerinde efendi ve köleler imparatorluğunu yıkan bir aşktır hasret. Damarların yorgun, ama dirençli sızıntılarında filizler ağar anıların acı tarlalarında gecelerce bekleyişlerle. Ruhların imbatlarında doğan güneş gülümsemeleriyle gülücükler düşer lacivert denizlere. Ağrılı yürekler fırtına besler gün çekilince denizlerde. Yıpranmış ağlar gibi sinsi bir korku yayılır sarhoş balıkçı limanlarına umarsız.
Kutlarım.
@DAĞÇİÇEĞİ@
Selam ve sevgimle...
Bence tam da zamanında gönderilmiş bir mektup..Hiç de geç kalınmış değil.
Ne zaman deiz kıyısına insem ve ne zaman güneşin batmak üzere olduğu saatlerde deniz kıyısında olsam aşağı yukarı aynı duyguları hissederim.
Deniz temizdir, güzeldir, saftır...Ara sıra hırçınlaşsa da en samimi dosttur aslında.
Kedi, köpek ve diğer hayvanlar, canlılar..Hiç birinden insandan geldiği gibi bir zarar gelmez. O bakımdan en çok sevilmeye layık olanlar onlardır.
Oldukça değişik duygularla okuduğum sımsıcak bir yazıydı. Kutlarım.
Ayrıca günün yazısı olarak seçilmesinden dolayı da kutlarım...Selam ve sevgilerimle.
@DAĞÇİÇEĞİ@
Selam ve sevgimle...
Doğanın ruhunu hissettim, doğaya duyarlı bir yüreğin kaleminden. Ne zamandır gözlerim böyle bakmamıştı, böyle derinden hissetmemiştim yaşamı. Ayrıca "Gecenin kara duvaklı gelininin koynunda sabahlamak,ağlamak sesizce her döktüğüm gözyaşının bir yıldıza döndüğünü düşünmek "
çok ama çok hoşuma gitti :) Elinize, yüreğinize sağlık.
@DAĞÇİÇEĞİ@
Ortadan kaybolup aniden bir geldin pir geldin Dağçiçeğim. Okudukça birebir yaşadım hepsini. Yüreğine, emeğine sağlık. Hak ettiği yerde görmek ayrı bir haz verdi. Sevgilerimle...
@DAĞÇİÇEĞİ@
@DAĞÇİÇEĞİ@
yüreğimdesin canım çok sağolasın sevgimle kucaklıyorum seni...
sevgi ve özlemle yazılmış bahar kokulu ne güzel bir mektuptu....
sonsuz saygı sevgi ve selamlarımla....
@DAĞÇİÇEĞİ@
dileğim kabul olur inş seni görünce sayfamda içimden öyle geçtiki uğurlu saydım:))
DİLEK YILDIZI
Renk için teşekkürler Dağların en güzel çiceği...