BEŞ ASIRDIR ANLATILMAYI BEKLEYEN HİKAYE

• 5 Nisan 2013 Cuma 13:46:56

BEŞ ASIRDIR ANLATILMAYI BEKLEYEN HİKAYE

( II. BÖLÜM )

“ Kral Ferdinan ve Kraliçe izabella, Tanrının lütfuyla Kastilya, Leon, Aragon ve diğer mülklerin Kral ve Kraliçesi, prensleri, dükleri, kontları, dini tarikatları, kutsal din adamlarını, kalelerin lordlarını ve komutanlarını selamlar, tüm Yahudilere, her yaştaki erkek ve kadına, bu kanunun ilgilendirdiği herkese duyurur ki,” diye başlıyordu mektup.
“ Herkes tarafından çok iyi bilinmelidir ki egemenliğimizin sürdüğü topraklarda gizli gizli Yahudi geleneklerini sürdüren ve Kutsal Katolik inancımıza döneklik eden kötü Hıristiyanlar vardır. Bunların çoğu da Yahudiler ile Hıristiyanlar arasındaki iletişimden kaynaklanmıştır. Bu nedenle Yüce İsa’nın bin dört yüz seksen senesinden bu yana şehirlerimizde Yahudilerin çekileceği gettolar inşa ettik ve Hıristiyanlarla aralarındaki münasebetleri kısıtlamaya çalıştık. Dahası yine aynı sebeple krallığımızda Engizisyonu kurduk ve son on iki yılda çok sayıda sapkının ve şeytani gücün cezalandırılmasını sağladık. Fakat kutsal Engizisyon bize halen daha Hıristiyanlık’a karşı çok büyük hareketlerin işlenmeye devam ettiğini, bunun Hıristiyanlara zarar verdiğini ve tüm bunların kutsal Katolik dinimizi bozmak için her yolu denemeye hazır, dindar Hıristiyanları yollarından döndürmek için her şeyi mübah gören Yahudilerin, dindaş insanlarımızı konuşmalarıyla etkilemelerinden ve onlarla beraber yaşamalarından kaynaklandığını bildirmektedir.”
“ Bu sapkın Yahudiler, Hıristiyan dindaşlarımıza kendi dinlerinin kurallarını, kendi dini vecibelerinin , törenlerin ve vazifelerin gereklerini öğretmektedirler.Yahudiler, çocukların nasıl sünnet edilmesi gerektiğini açıklıyor, onlara Musa’nın dinini anlatan kitaplar dağıtıyorlar.Sapkın kitapları Talmud’a göre nasıl ibadet edileceğini, hangi günler oruç tutulacağını, mayasız ekmeğin nasıl hazırlanacağınıFısıh’ı Hamursuz Bayramı’nı sözde yememeleri gereken hayvanların etlerini ve nihayetinde Musa’nın diğer kurallarıyla Hıristiyanların beyinlerini kirletiyorlar, hayatlarını alt üst ediyorlar. Tüm bunları ayrıntılarıyla anlatan kitaplar basıyorlar, şeytanın yeni icadı baskı aletiyle Hıristiyan topraklarında hızla yayılıyorlar ve Kutsal Katolik kilisemize onarılması güç zararlar veriyorlar. Ne Engizisyonların ne de gettoların, doğru yolda yürüyen Hıristiyanlara her gün yeni bir tehdit oluşturan Yahudilere karşı tam anlamıyla etkili olabildiği açıktır. Âciz insan oğlunu Kutsal Katolik kilisemizin öğretilerinden her an saptırmaya çalışan şeytani güçler bu Yahudilerle iş birliği yaparak kafalarımızı bulandırmakta ve bizi doğru yoldan şaştırmaya çalışmaktadırlar.
İşte tüm bu nedenlerden ötürü, kraliyetimizin önde gelen lordları ve deneyimli seçkinlerinden oluşan konseyiyle işbirliği içinde, Engizisyon’un merkezi Yüksek Kurul Suprema’nın tavsiyesi, bilgisi ve vicdanının rehberliğinde şu karara vardık ki tüm erkek ve kadın Yahudiler krallığımızı terk edecekve bir daha bu topraklara dönmeyeceklerdir. Dahası bildiririzki, yaşları ne olursa olsun, kadın, erkek, topraklarımızdaki tüm Yahudilerin, çoluk çocuklarıyla, hizmetçileri ve akrabalarıyla, küçük büyük ahalileriyle bu Temmuz ayının sonuna kadar krallığımızı terk etmeleri ve bir daha hiçbir suretle sınırlarımızdan içeriye adım atmamaları emrolunur. Bu fermana uymayan her Yahudi ölümle cezalandırılacak, tüm mal varlığına el konulacaktır. Bu Yahudileri evlerinde saklayan, onları savunan yada onlara yardım eden Hıristiyanlar da yine aynı şekilde cezalandırılacak, bu şekilde davranan lordların sıfatları, düklerin toprak hakları ve boyunduruğumuz altındaki baronların ayrıcalıkları geri alınacaktır.
Yahudiler üç ay içinde evlerini ve topraklarını ellerinden çıkarabilirler, eşyalarını Hıristiyanlarla değiş tokuş edebilirler, istedikleri şeyleri taşıyabilirler. Ancak yanlarında para, altın, gümüş yada değeri yüksek herhangi bir malı bulunduramazlar, kraliyetimizin dışına çıkartamazlar. Eşyalarını ellerinde ve sırtlarında taşıyabilirler ama katırlarda, atlarda ya da diğer hayvanların üzerinde bir şey götüremezler, kraliyetimizin dışına hayvan çıkartamazlar. Bu şartlar çerçevesinde Yahudiler, krallığımızı kara yada deniz yoluyla terk edebilirler.
Böylelikle sınırlarımız dahilindeki tüm idari yönetimlere, hakimlere, lordlara, şovalyelere, dini Hıristiyan tarikatlarına, Engizisyon muhafızlarına, kardinallere ve rahiplere duyururuz ki bu kanunnamenin yükümlülüklerini kati suretle yerine getirsinler, suçluları en hızlı şekilde cezalandırsınlar, gerekli gördükleri kişilerin mallarına kraliyet hazinemize ve Engizisyon’a devredilmek üzere el koysunlar ve sapkınları tutuklasınlar.
Bu ferman tüm şehirlerin meydanlarında, kalabalık alanlarında ve kiliselerinde, büyük köylerin buluşma noktalarında papazlar tarafından okunacak ve bu andan itibaren sınırlarımız dahilindeki hiç kimse kanundan haberdar olmadığını idda edemeyecek; fermanın hükümlerine, burada belirtilen şartlarına karşı gelen, bunu ima eden, yürürlüğe konmasını zorlaştıran herkes ölümle ve Kraliyet ve Engizisyon hazinesine devredilmek üzere malına el koyma ile en sert şekilde cezalandırılacaktır.
Bu kanunname Müslümanların ellerinden kurtarılan Granada şehrinde, El Hamra’da Yüce İsa Tanrımızın bin dört yüz doksan iki yılında, Majesteleri Kral Ferdinand ve Kraliçe İzabella tarafından düzenlenmiş, onaylanmış ve imzalanmıştır.”

(Bayezit AKMAN’ ın Son Sefarat adlı kitabından alınmıştır. )

Özcan SOYLU