- 479 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
İsrail ve özür meselesi
Mavi Marmara saldırısında 9 vatandaşımızı öldüren İsrail, saldırıyı gerçekleştiren askerlerine ‘‘Üstün Cesaret madalyası’’ verecek kadar bu saldırıya sahip çıkmışken, ne oldu da birdenbire özür aşamasına geldi ?
İsrail başka bir planın mı peşinde ?
Yoksa devletimizin ısrarlı ve geri adım atmayan tutumları sayesinde İsrail geri adım atmak zorunda mı kaldı?
Bu bizim için siyasi bir başarı mı ?
Yoksa oyuna mı geliyoruz ?
İsrail özür meselesinde ilk defa geri adım attı evet, çünkü bu kadar uzun süren bir inat beklemiyordu Türkiye’den.
Ama İsrail kesinlikle bir yerlerde başka bir hesap yapmadan özür dileyecek kadar da iyi niyetli bir ülke değil bunu da unutmamak lazım.
Bu özür Türkiye açısından diplomatik bir başarı sayılabilir mi ?
Evet sayılabilir, çünkü İsrail ilk defa bir meseleden dolayı özür diledi, geri adım attı ve hatta tazminat ödemesi bile konuşuluyor artık.
Ama nedense herkes İsrail’in cinayetlerini bu özre indirgemiş gibi davranıyor.
Sanki İsrail özür dileyince her şey güllük gülistanlık oluverdi ve her şey düzeldi.
Ne kadar da safız böyle ?
Yıllardır Filistin’de insanları katleden, PKK’yı açıktan ve güçlü bir biçimde destekleyen, Mescid-i Aksa’nın altını gece gündüz kazıp yıkılması için uğraşan bir İsrail’den bahsediyoruz.
Bir askeri rehin alındığı için yüzlerce mazlumu öldüren, kendi ırkı dışındaki tüm ırkları ‘‘hayvan’’ olarak gören, etrafındaki neredeyse tüm ülkelerin topraklarında gözü olan terörist bir devletten bahsediyoruz.
9 vatandaşımız konusunda özür elbette önemli, belki bu özür İsrail için de ciddi bir dönüm noktası.
Çünkü ne dünya eski dünya, ne İsrail eski İsrail, nede Türkiye eski Türkiye, artık hiçbir şey eskisi gibi değil, ve olmayacakta.
Ama eğer özür meselesini açtıysak, bu işin sonuna kadar gidelim, bir özür diledi diye İsrail ile eskisi gibi içli dışlı olmayalım, çünkü Müslüman ülkeler bu konuda kaygılı ve bu kaygıları dikkate almak zorundayız.
Madem bu katil devlet özür diledi, bu özrü İsrail ile dostluğun gelişmesi için değil, dünyanın İsrailsiz de dönebileceğini İsrail’e gösterebilmek için kullanalım.
İsrail özür dilemiş olabilir evet, ama sadece günü kurtarmak, dünyada yalnız kalmamak ve ABD’nin baskılarını bertaraf etmek düşüncesi de bu özürde önemli bir etken unutmamak lazım.
İsrail’in öncelikle arkamızdan çevirdiği dolaplar için bizden, sonrasında öldürdüğü tüm Müslümanlar için İslam Aleminden, ve dünya barışını engellediği içinde tüm insanlıktan özür dilemesi lazım.
Artık bunun şeklini ve işleyişini de Müslümanlar ayarlasın, canlı mı olur, kanlı mı olur yoksa diplomatik bir biçimde mi olur bilmiyorum?
Çünkü özrün kabahati aştığı bir durum var ortada ve kalabalıkta efelenenin tenhada özrü kabul olmazmış.
Tunar Çalışkan