FİLİSTİN
Gözyaşı ve kanla beslenen topraklar!!!
1. FİLİSTİN
İ.Ö 2000’li yıllarda Arap yarımadasından Kenanlılar, Asya bozkırlarından bazı göçebe kavimler ve, Eğe adalarından gelen başka uluslar bu bölgeye yerleştiler. Hititlerin ve Mısırlıların çekişme alanı olan bu yerler, tarihte ilk yazılı anlaşma olan Kadeş (İ.Ö 1286) anlaşması ile Mısırlıların egemenliğine girdi. Bu dönemde Hz Musa’nın önderliğinde Filistin’e yerleşen İsrail oğulları, bu toprakların Tanrı tarafından kendilerine vaat edildiğini(Arz-ı mev’ut) öne sürerek İsrail krallığını kurdular. Önceleri komutan-yargıçlar tarafından yönetilen krallığın 12 kabilesi daha sonra birleşerek Şaul’u kral seçti. Birleşik İbrani krallığı, Hz Davut ve Hz Süleyman’dan sonra kuzeyde İsrail, güneyde Yahuda krallığı olarak ikiye ayrıldı.(İ.Ö 930) Asur egemenliğine giren Filistin’den İsrail oğullarının 10 kabilesi sürüldü.(İ.Ö 720) Babil istilasına uğrayan Yahu da krallığı halkının büyük bölümü köle olarak Babil kentine götürüldü. Daha sonra Pers, Mısır egemenlikleri döneminde bir kısmı Filistin’e döndü. İ.Ö 64’te başlayan Roma egemenliği İ.S 395 e kadar sürdü. Roma imparatorluğunun ikiye bölünmesi sonucu Filistin Bizans’ın payına düştü. İslamiyet’in ortaya çıkışından sonra Hz Ebubekir’in gönderdiği Amrübnülas komutasındaki ordu, Bizans kuvvetlerini yenerek, Gazze’yi(634),Kudüs’ü(637) aldı. Bu dönemlerde Filistin’de İslamiyet hızla yayıldı. Yavuz Sultan Selim’in Mercidabık zaferinden (1516) sonra kesin olarak Osmanlı topraklarına katıldı.400 yıllık Türk egemenliği dönemimde Filistin’i Gazze,Nablus ve Kudüs adı altında sancaklara ayıran Osmanlı yönetimi daha sonra bu sancakları eyalete dönüştürdü. Bölgeyi ele geçirmek isteyen Napolyon ordusu, Akka’da(1799), Cezzar Ahmet Paşa tarafından püskürtüldükten sonra burası 1840 yılına kadar mısır valisi Mehmet Ali Paşa’nın denetiminde kaldı.
Ve 1850; işte bu yıllarda İngilizlerin kışkırtmasıyla başlayan Gazze ,Kudüs ve Nablus’ta ki Arap isyanları on yılı aşkın bir sürede güçlükle bastırıldı.Bu isyanlardan yararlanan bir kısım Yahudi Rusya’dan Filistin’e göç ederek bir dernek kurdular.Bu dernek 2000 dönümlük toprak satın alarak burada bir tarım okulu kurdu ardından yurt isteğini gündeme getirdi.(Bu gün ülkemizde Avrupa birliğinin dayatmasıyla azınlıkların toprak satın alma yasasını hatırlayalım).Theodur Herzl’in AJEWİSH STATE adlı kitabı (1896) Yahudilerin Filistin de devlet kurma eğilimine güç kattı.Bu amaçla İsviçre’nin Basel kentinde ilk Siyonist kongre toplandı (1897).Babıali ile ilişki kuran Herzl,Yahudilerin Filistin’e yerleşmesi için çaba harcadı.ikinci meşrutiyet’ten sonra Yahudilerin Filistin’e yerleşmesine izin verildi.1914 yılında !!!!!!! Çıkarılan azınlıklarla ilgili yasaya dayanarak serbestçe toprak satın almaya başladılar.(bu gün olduğu gibi).
Birinci dünya Savaşı’nda uzun süreli çarpışmalardan sonra Osmanlı ordusunu Filistin cephesinde çökerten İngiliz generali Allenby, Kudüs’e girdiğinde (10 Aralık 1917 tam 400 yıl sonra)Yahudi birliklerini de yanında getirdi. Halep, Şam, Beyrut (26 Ekim 1918) sırayla düştü. Osmanlı imparatorluğu ateş kes imzalamak zorunda kaldı.29 Ekim 1918 yılında savaşı kazanan devletlerin düzenledikleri San Roma toplantısında Filistin İngilizlerin yönetimine bırakıldı (1920).aynı yıl koyu bir Siyonist olan Herbert Samuel İngilizler tarafından Filistin’e vali olarak atandı.
Birinci dünya savaşı sırasında Filistin, gelecekte uluslar arası statüye kavuşturulmasını isteyen ve bunun temellerini atan(1916 Mayısında Sykes-Picot antlaşmaları) Fransa ile İngiltere’nin göz diktiği bir ülkeydi. İngilizler ; düşmanı durumundaki Türk’lere karşı Arap milliyetçiliğinden yararlanma çabasındaydı ve Mısır’daki yüksek komiseri Henry McMahon aracılığıyla ,Mekke’deki kutsal yerlerin koruyucusu olan Hicazlı Şerif Hüseyin Bin Ali ile ilişki kurdu. Müzakereler sonunda İngiltere ,Türk’lere karşı bir Arap ayaklanmasının gerçekleştirilmesi karşılığında bağımsız Arap devleti kurulması taahhüdünde bulundu.Şerif Hüseyin’le bu anlaşmayı yapan İngiltere diğer taraftan Yahudi halkı için Filistin’de bir ulusal yurt kurma sözü veriyor (Balfour bildirisi).Paris’te toplanan barış konferansı ,Ocak 1919 yılında Suriye’nin,Lübnan’ın ,Filistin’in,Irak’ın ve diğer Arap eyaletlerinin her birinin manda yönetimi ile yönetilmesine karar verdi.Filistin’in dörtte üçünü ayırarak Ürdün Emirliği olarak Şerif Hüseyin’in oğlu Abdullah’ın yönetimine verildi ,kalan kısmı İngiltere mandalığına bırakılarak Yahudi yurdu yapılması kararlaştırıldı.1880 yıllarında 24000 olan Yahudi nüfusu Siyonist hareketlerin çabalarıyla 1918 yılında 65000 ‘e çıkarıldı.Mevcut nüfusun %10 una yükseltildi.Bu durumu içlerine sindiremeyen Araplar Yahudilere şiddet gösterileri düzenlemeye başladılar. Buna karşı Siyonistler 1921 yılında savunma örgütü Hagana’yı ,Yahudi ajansını ve İstadrut sendikasını kurdu.Ulusal Filistin hareketi ise ,Arap yürütme komitesi ile 1922 yılında kurulan Müftü Emin el Hüseyin tarafından yönetilen Müslüman konseyi etrafında örgütlendi.Çok geçmeden bu örgüt ikiye bölündü.Ancak Filistin’de şiddet gösterileri dinmek bilmiyor.Kan akmaya devam ediyor.
Rubil DEMİR
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.