ŞİZOFREN

• 4 Nisan 2013 Perşembe 11:47:08

Gece ‘nin bir yarısında eşi öyle masum ve bitkin uyurken ,başının altındaki yastık birden ağır bir tuğlaya dönüştü.
Yavaşça kalkıp başının altındaki tuğlayı zorlukla havaya kaldırdı ve yanında her şeyden habersiz uyuyan kocasının başına indirdi.Adamın kafasına incecik bir kağıt görünümü alana kadar vurdu.
Yanlardan çıkan kanla karışık beyaz maddenin ne olduğuna baktı.Eline aldığı beyaz katılığı parmaklarının arasında inceledi .
Etrafa yayılan kan birden çikolata şölenine dönüşünce ellerini sildi ve çikolatadan yemeye başladı.Nedense hiç mutsuz değildi.Yapması gerekeni yapan bir insanın duyduğu huzuru duydu.
Bir müddet sonra gördüğü çikolata şöleni gerçek görüntüleri vermeye başlayınca korkup odanın bir ucundan ölen eşine baktı ve:’’Aman Allah’ım ben ne yaptım ‘’ dedi.Ellerini yüzüne kapattı ağladı.Ellerini indirdiğinde hepsinin hayal olduğunu anladı ve rahatladı.Gördüğü hayaller onu üzdü.Kafasında tasarladığı kirli düşünceleri beynindeki sifonu çekerek,büyük bir gürültüyle giderden yolladı.Hızla çekilen pis düşünceler gecenin bir yarısı eşini uyandıracak kadar sesli dönerek gidiyorlardı.
Yarı uyanık olan adam :’’Neden kalktın hadi gel yat’’ dedi.Yanına gelen kadının beline doladı kollarını ve uyudu.
Kadın kendisine bu kötü düşünceleri veren adama baktı.Büyük bir suçluluk hissederek uyumaya çalıştı.Kafasında yeniden canlanacak cinayet senaryolarını engellemek için uyumak zorundaydı.Fakat uyuyamıyordu.Büyük bir suçluluk hissetti.Hissettiği bu yoğun duygu birazdan yerini kocasını itham etmeye dönüştü.’’Bana böyle hissettirdiğin için sana lanet olsun ‘’dedi.
Sırtını ona döndü ve:Sen kendine göre öyle masum ,öyle iyi niyetli,ben kendime göre öyle yalnız öyle çaresizim ki’’ dedi.
Dualar etmeye başladı Tanrının kendisini alması için.Sesli bir şekilde konuştu:
‘’Kim suçlu?
Hiç kimse.
Neden böyle?
Bilmiyorum.Tek bildiğim artık dönüş yok.Seninleyim .Kahretsin ‘’dedi.
Ölüm en güzel kurtuluş olurdu dedi içinden ama nasıl?
Düşünceler uyumasına izin vermiyordu.Dışarıdan bakanlar için örnek bir aileydiler.Fakat bu sadece görüntüydü.Adam kendi halinde sevilen sayılan bir insandı.Evine ve ailesine çok önem veren örnek bir babaydı.Kimseye kötülüğü olacak biri değildi.Kadın neden bunları hissediyordu o zaman ?
Yine düşünmeye başladı…
‘’Ahiretteki halini düşünüyorum.Cennete gideceğine ne kadar da eminsin.Sana göre hiç sorun yok.Cennete giderken aniden meleklerin yollarını değiştirip cehenneme gittiğini göreceksin.Sürekli üşüyen ayaklarının artık hiç üşümediğini göreceksin ‘’ diyordu.
Bu düşüncelerle aniden bir hüzün çökmüştü kadının omzuna.’’Kimse için bunu dileyemem’’ dedi kendi kendine.Kafasından bu düşünceleri atmaya çalıştı.Sürekli bir iyi bir kötü düşünmek kadının kimyasını bozmuştu.İyi düşünmeye çalışıyordu ama içindeki sesler susmuyordu.
Yatağın içinde oturan eşini gördü birden.
’’Neden ‘’dedi adam
Kadın şaşırdı ve yüzüne baktı.Birden yatağın içinde çok içten, samimi bir muhabbete başladılar.
Adam tekrarladı:
‘’Neden beni sürekli öldürmek istiyorsun ,ben sana ne yaptım ki,anlayamıyorum’’
Kadın:’’Bana hayatta yaşattığın bütün yoksunluklar ,beni günaha sürüklediğin için ‘’ dedi.
Adam birden kadının babasına dönüştü.’’Ayaklarını ver de ayaklarımın arasında ısıtayım çok üşümüşsün kızım ‘’ dedi.
Kırk yıldır giydiği pijamalar ve kendine has kokusuyla babası gözlerine bakıyordu.
Artık sabredemedi ve başının altındaki tuğlayı kaldırıp öldürücü bir darbe indirdi.Tekrar tekrar başına indirdiği darbelerle adamı yatağın içine doğru soktu.Yatağın içinde kocaman bir çukur açıldı ve adam o çukurdan aşağı doğru düştü.
‘’Merhamet istemiyorum ‘’ diye bağırdı kadın adamın ardından.Çukurdan yukarı doğru bakan adamın parlak gözleri kadının midesini bulandırdı ve kadın kustu.Kusmukların arasından bakan adam :’’ Neden ?’’ diyordu sürekli.
‘’Ben babamla yatmak istemiyorum’’ diye bağırdı kadın kuyuya doğru.
Bir tarafı uçurum olan yatağın içine doğru sarkıp tekrar bütün gücüyle bağırdı kadın :
‘’Şefkat istemiyorum senden ,pis kıçını da al ve hayatımdan çık artık’’dedi.
Eline ne gelirse çukurdan aşağıya atan kadın bir türlü çukuru dolduramıyordu.Öylesine derin öylesine ,sonsuz bir uçurumdu.
Sırtını dönüp uyumaya çalışan kadın uçurumdan gelen rüzgarla üşüyüp tekrar kalktı .Uyurken bu deliğe düşebileceğinden korkarak yere bir yorgan serip yattı.Fakat kocasının sesini duyuyordu.’’Neden ben ne yaptım ki,seni korumaktan ve sevmekten başka ‘’ .
Kadın bu sözleri duyunca mutfağa gidip bir tencere su kaynattı ve uçsuz bucaksız uçurumdan döktü.Ardından deliler gibi bağırdı kadın:’’Geber yeter artık sus’’ .
Bir müddet sesi gelmeyince adamın , kalkıp uçurumun kenarından bağırmaya devam etti .
‘’Sen hiçbir şey yapmadın zaten suçun bu.Yıllardır ağzından güzel bir söz duymadım.Senden duymadığım güzel sözleri neredeyse bütün arkadaşlarından duydum.Sen beni her şeyden yoksun bırakıp asker arkadaşın gibi davranırken bütün arkadaşların gözlerimin ne kadar güzel olduğunun söyledi .Ben kollarından tutulup iki adam tarafından cehenneme atılmış bir bedenim artık.Sen bana acımadın ben de sana acımayacağım yan artık orada.Şimdi anladın mı suçunu ? Tek suçun bu işte ,ilgisizlik ’’ dedi ve su kaynattığı tencereyi de uçuruma attı.Çok yorgundu, anlamadan sızdı kaldı.Bütün gece ağlayarak laf anlatmaktan bitap düşmüştü.
Sabah uyandığında kendini yerde yatarken bulunca olanları hatırladı ve hemen yatağa koştu.Yorgan kapalıydı,korkarak açtı.Ne kocası ne de ucu bucağı olmayan uçurum vardı.Sadece yorganı açınca içinde bir not buldu.
Toplantım var canım erken gidiyorum
Mutfağa para bıraktım.