EY AŞIK
Ey aşk yollarında gecesi gündüzüne karışmış, bu yolların daimi yolculuğunda gençliğinin güzelim yıllarını harcamaktan çekinmeyen biçare aşık!
Yürüdüğün bu yollarda pişmanlık nedir bilmeden ilerleyecek, içine düşebileceğin müşkil durumların olası sonuçlarına dahi sitemsiz, isyansız boyun eğecek daha müşkil durumlara düşmemek için şükretmeyi kendine borç bileceksin.
Ey avare aşık! Bu yolculuğun kim bilir belki bir gün ,bir ay ,bir yıl gibi kısa bir sürede neticelenecek; belki de bir ömre sığmayıp uzantılarıyla asıl ömrüne taşma emareleri gösterecektir. Her iki durumda da ‘’bir gönülde iki sevda olmaz!’’ sözü senin duan olarak yolundan sapmaman için daimi yol gösterici ışığın olacaktır.
Bir gün bu yol gösterici ışıktan vazgeçtiğinde kalbinin bütün cephelerindeki yıkıcı tahribatlar; aşkına yaptığın affedilmez namussuzluk adıyla tarihin sayfalarında okunurken sana sayısız şetm ve tahkirler açıklaman ne olursa olsun reva görülecektir!
Ey davasına baş koymuş kalbin sahibi!
Gönül fethetme görevinde bütün güzel ve ince davranışları gösterecek, samimiyeti bu davranışların yegane dayanağı olarak belirleyeceksin. Bu fetih sırasında ümitsizlik, karamsarlık gibi ruhsal çöküntülere düşsen de gücünü toplayıp yeni atılımlar için fikir üretme çabalarına gireceksin. Yılların sende aldıklarından çok sana kattıklarıyla alakadar olacak ‘’hamdım, yandım, piştim’’ diyen atana layık olabilmek için gönlünden geleni yapacaksın.
Bir gün bu gerek ve şartları yerine getirdiğine kanaatin tam ise de bir şey yapabilmişsin diyemem. Eğer ‘’Sevgili’’, gönül dünyasında bir yer uygun görmediyse; sana düşen içtenlikle ‘’Canın sağolsun’’ lafzını kullandığın gün aşıkane bir tavırla bu yolculuktaki görevini tamamlayacak ama hiçbir zaman vazgeçmeyi düşünmeyecek ve bazı kavuşmaları mahşere bırakmayı bileceksin!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.