İSTİSNA DEĞİLSİNİZ GENERAL.

• 3 Nisan 2013 Çarşamba 18:39:15

ERGENEKONCULARA İSTENEN CEZALARDAN ÇOK ÖNCE YAZILMIŞ BİR YAZIYI SİZLERLE BİR DAHA PAYLAŞMAK, BİR ŞEYLERİ TEKRARLAMAK İSTEDİM.
SİZLER İSTİSNA DEĞİLSİNİZ SAYIN GENERALLER.
SİZ İSTİSNA DEĞİLSİNİZ.
AKP iktidarında neyle suçlandıklarını bilmeden, suçları kendilerine söylen eden ve kararları önceden verilerek daha sonra da bu suçlamalar için kanıtlar üretilmeye çalışılan insanların hepsinin kendi kendilerine, belki yakınlarınada söylemeye cesaret edemeden şöyle düşündüklerini biliyorum;” Bu suçların ,uygulamaların hedefindekilerden birisi değilim ben. Aslında beni hedef almıyorlardı. Yanlışlıkla aldılar beni. Ben bu suçluların içinde istisnayım. Hani kurunun yanında yaş ta yanar derler ya öyle işte. Yakında yanlışlık anlaşılır ve beni serbest bırakırlar.” Evet kendilerine bile itiraf edemedikleri bu düşünceyle dolu kafalarının içi hepsininde.
Halbuki onlar kıtır kıtır kesilmesi gerektiği düşünülen kurbanlık koyunlar ve boğazlanırlarken son sözleri;” Ben… istisnayım.” Oluyor.
İçlerinde isyana dönüşmeyen, dönüşemeyen (Çünkü onlar üstten gelen emri sorgulamayı bilemezler. İsyan ve sorgulama öğretilmemiştir. Ya da isyan etmeyi düşünecek kadar kapasiteleri yürekleri yoktur.) adeta doğuramadıkları ,doğurmaktan korktukları duygular içindeler. Bir tek ölürken söyleyecekleri son söz cılız bir protesto olarak çıkacak ağızlarından ;”Ben ..istisnayım.”
Hayır! Hiçbiriniz istisna değilsiniz . Hepiniz suçlusunuz. Hedefte hepiniz varsınız.
Bizleri Oniki Martlarda, Oniki Eylüllerde hücrelerimize kadar ezmeye yok etmeye çalışırken onları koruyup kolluyor, bize karşı kullanıyor, gelişmeleri için elinizden geleni yapıyordunuz. Biz yurtseverler
Bağımsızlık, özgürlük, eşitlik diye adeta karanlıklara seslenirken sizler mutlu ve görevini yerine getirmiş olmanın rahatlığı içinde evlerinize dönüp çocuklarınızı seviyordunuz.
Şimdi de gülsenize. Size vuran kötü bir şansmış gibi kendi kendinize açıklamaya çalıştığınız bu durum bize uyguladıklarınızın karşılığı. Hoşgörüsüzlüğünüzün, körlüğünüzün, uşaklığınızın sonucu.
Aynı şeyleri sizlere yapan bu günkü iktidar sahipleri de yaşayacaklar merak etmeyin.
Başkalarına işkence ederken, aşağılayıp hapislere atarken. Yargılamadan öldürürken, aslında kendi yaşamlarınızı aşağılamıyor muydunuz? Kendiniz için bu geleceği hazırlamıyor muydunuz? Aynı hatayı bu iktidar da yapıyor üzülmeyin. Yalnız değilsiniz.
Şu anda kutsal bir hoşgörüsüzlüğün, bağnazlığın kısaca Müslümanlığın bir yorumunun tahtta olduğunu unutmayın. Çünkü hiçbir dini inanç başka bir inancı hoşgörmez. Sizler nasıl kendinizden olmayana, sizin gibi düşünmeyeni anarşist, terörist, katil , düşman, hain diye nitelediyseniz simdi iktidardaki anlayışın gözünde sizlerde birer teröristsiniz.
Bir yandan da acıyorum sizlere. Sizleri bu hale getiren, düşman gözüyle bakan insanlar hileyi şerriye ile size yaklaşınca onurluca ; “Bu halimin sebebi sensin. Ne yüzle beni ziyarete geliyorsun ?” deme yürekliliğini gösteremeyen generallerden oluşan bir grup çoğunlukta da ondan.
Tolumun en örgütlü, en yürekli kesimi diye bildiğimiz askeri bir örgütlenmenin içinden geliyorsunuz. Hatta eğitimi sizden soruluyor. Ne hikmetse birlikte davranabilme, organize bir hareket olabilme becerisini dahi gösteremiyorsunuz. Yoksa hepsi Mao’nun dediği gibi; “Kağıttan kaplan.” mıydı. Belinizden silahınız alınınca, aklınız, beceriniz, cesaretiniz de mi beraber gitti.
Silah arkadaşlarınız sahip çıkmıyor size. Silahsız arkadaşlarınız da sahip çıkmıyor. Aileleriniz sadece bir araya gelse bir toplumsal muhalefet odağı olşturabilecekken onu bile yapamıyorlar. Herkes kendi paçasını kurtarmaya çalışıyor. Çünkü ;”Ben … istisnayım.” diye düşünüyor. Yakında yanlıştan dönüleceğini düşünüyor.
Bu işi en iyi bilenler , Oniki Mart ve Oiki Eylülde yok edemediğiniz solcular. Onlardan medet umuyorsunuz ama yağma yok. Belki size nasıl protesto yapılacağı, nasıl isyan edileceği, başkaldırılacağı, örgütlenileceği konusunda ders verebilirler ne dersiniz. Bir rica edin. Yalvarın.