- 1271 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
SİTEM
SİTEM
DERDİM YARAYLA MERHEM ARASINDA GİDER GELİR.!
Denizler nehirler kavuşur sitemim dağ olmuş bekler , bir yaya arar gözlerim oturur beklerim ,geceler izler gündüzleri ,ben bu dünyayı, şu aldığım nefesi aşkla doldururum.
Yanarım , ateşim sevgi,ilacım gene sevgi.
Yaşarken ölmek nedir sizce nefes alırken alamamak,yürürken durmak kaçmak isterken düşmek.
Gözyaşlarım izinsizce çıkıyor içimdeki bohçamdan , akıyor durmadan yaşlar, ama adresi yok kat yok kira yok, alacak verecek kaygısı yok.
Duygularımın ya da isyanlarımın savunmalarımın masrafı yok...onlar sadece var.
Anahtar sevgi aslında kişinin kendine ve dünyaya yaradılmışa ve Yaradana sevgisi.
Neden kötü şeyleri severiz neden hep yasaktadır gözlerimiz neden ayaklarımız mayına aşina olur.
Tutkular yabancı diyarlara misafirdir kelepçe hep doğruyu tutuklar masumlar hep namlunun ucundadır.
Bizde bir problem mi var yoksa öznelerle yüklemleri bir cümleye düzgün bir şekilde yerleştiremiyormuyuz.
Becerilerimiz ve mahirliklerimiz kör kuyularda ulaşmak geri getirmek zormu..?
neden hep yeriz , yediremeyecek kadar darız cimriyiz,kırdığımızın farkında olamayacak kadar körüz.
Aslında biz işimize geleni görecek kadar ayığız kollarımız yalandan yeşil gözler kandıran bir mavi.
Hüzünleri eski garda çalışmayan bir trene hapsetmişiz,yalnızlıkları penceresi kırık bir vagonda güldürmüşüz.
Biz kimiz ziyaretleri solgun yaprakları kurumuş tohumsuz kalmış bir toplumuz.
İhtirasın gemisinde umarsızca yelken açmışız koca yalanlara kanmışız burun ucu olmuş sınırımız.
Kanmışız kandırmışız yanmayı untmuşuz.
Sevgiyi hatırlamakmı istiyorsun gülümse bak ne güzel oluyorsun yanakların gözlerin hatta saçların bile güzelleşiyor.
Ama öfke ve hız yoldan çıkarıyor...çıkmaza sokuyor. Çıkmazsa düğüm hıçkırık pişmanlık acizlik.
Acı bir fren sesi ya da ani bir ölüm istemiyorsan yavaş git ki tatlı gelsin ölüm.
Nasılsa bitmez didişmeler cebin çıkarı ve cüzdanın geliri, o araba bu ev , yeşil elbise, düşermi hiç enflasyon.!
Daha dün ladestik şimdi boylu boyunca yatıyor acı bir fren sesi ,adı tarafik kazası okul çıkışı yakaladı ölüm , ne oldu ehliyetini yalandan alış altında son model bir araba içinde bir fırtına ötekisi gencecik delikanlı liseden çıkmış karşıdan karşıya geçerken hatalı bir sollama yerde boylu boyunca gülümsermi yüz.
Çantasından fırlayan defter kalem silgi hiç eline geçmeyecek...ayaklar anneye yürüyemeyecek, onun sofrasında oturamayacak oda bugün yarın diğer günler onun gölgesini misafir edecek belkide uzaklardan gelip bakacak ama o kadar.
Duracak zaman diğerlerini almaya gelene kadar.
Şu kalp gözü var ya açalım bir denesek , yürürken dursak hızlı gideken yavaşlasak, ağlatmasak güldürsek kızmak yerine sevsek,gönlümüzü büyütsek tüm renklere bir oda açsak.
Doğsak yeniden büyüsek tekrardan.
YENİDEN SEVSEK , öğrensek severken de gözyaşlarının akabileceğini yaşarkende ölünebileceğini, bir gün bardağın dolu tarafında boş tarafına geçilebileceğini.
Unutmasak yarını, ondan önceki günü ve sonu.
O yüzden baharlara sarılıp şükretsek yaşadığımız mucizeye var oluşumuza sahip olduklarımıza, olacaklarımıza canımıza canımızdan çıkana gülümsesek.
İsyanı uyutsak koca okyanuslara göndersek ama ona göre yaşasak.
DİKKAT, BİRAZCIK DİKKAT.!
NOT:çocuklara, gençlere, yaşlılara açlara susuzlara haksızlıklara zulümlere, biraz dikkat.
Unutmayalım tüm dikkat etmediklerimiz yalnızlıklarımızın ilk basamağını getirir.
HATİCE NİLÜFER DİRİLEN.