- 1420 Okunma
- 11 Yorum
- 1 Beğeni
ACILARLA BÜTÜNLEŞMEK
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Sonbahar bana nedense ölümü hatırlatır. Kışa hazırlanan doğa, üzerinde yaşayan bütün canlıları bu değişime hazırlar. Ağaçların yaprakları sararıp solar ve en ufak rüzgara karşı direnebildikleri kadar direndikten sonra savrulurlar. İnsanı büyüleyen bu renk, hem hüznü barındırır hem de sanatçılara ilham verirler.
İlkbahar ise tam tersine ruhumuzu coşturan, yeniden doğuşu, var olmayı hissettirir bana. Uzun ve soğuk günlerin ardından cemrelerin önce havaya, sonra suya ve en sonunda toprağa düşmesiyle bu dönem hızlanır. Yeniden, inzivaya çekilmiş olan canlı, cansız varlıklar ortaya çıkar. Kuşların neşeyle ötüşleri, harikulade renklerle bezeli ağaç dalları, yeni kurumaya yüz tutmuş toprağın insanı sarhoş eden kokusu… Güneşin uzun bir zamandan sonra arsız, aynı zamanda utangaç bir gelin gibi kendini göstermesi. Umut aşılayan, yaşama sevinci veren bahar mevsimi.
Mevsim olarak en çok sevdiğim Bahar ayı ne hikmetse YüCe Mevla’mın takdiriyle ikinci kez sevdiğimi kara toprağın bağrına aldı. Çocukluğum aklıma geldiğinde, hep büyüme istediğimi hatırlıyorum. Büyüyüp hayallerimi gerçekleştirmek isterdim her çocuk gibi. Hatta hayallerimin arasında, kuşlar gibi semaya süzülmeyi, onlar kadar özgür olmayı hayal ederdim. Hatta bir çatıya çıkıp bu hayalimi gerçekleştirmeyi düşünsem de hiç denememiştim. İyi ki de denememişim. Şimdi aklıma geldiğinde sadece gülümsüyorum. Hani dedim ya iki sevdiğimi bahar da yitirdim diye. Onlardan biri Babacığımdı. Yirmi yıl olmuştu. Onu hiçbir zaman unutmadım. Unutmam da mümkün değil zaten. O benim hem öğretmenim, hem babam, hem yoldaşım, hem de hayatı öğreten ilk insandı. Nur içinde yatsın babacığım. Zaman galiba her şeyin en iyi ilacı. Arkasından ayın on sekizinde, henüz kırk sekiz yaşında kaybettiğim biricik ağabeyimi yitirişim beni çok sarstı. Kadere inanırım ve inancım yüksektir. Öyle olduğu halde kabullenmek, onu bir daha görememek düşüncesi, onunla geçen çocukluğumuz, çocukluğumuzdaki çocukça kavgalarımız beynimin içinde dönüp duruyor günlerdir.
Kişi olarak çok iyi bir insandı ağabeyim. İyi niyetli, insanları asla kırmazdı. Sanıyorum bu davranışlarının karşılığını ahirette fazlasıyla alacaktır. Onu çok özlüyorum. Hayat çok kısa. Hırslarımız, kırgınlıklarımız, kavgalarımız hepsi boş şeyler. Sevgi her zaman kilitli kapıları açan sihirli bir anahtardır. Yeterli kullanmasını bilelim. Haydi dostlar, önce uzun zamandır görmediğiniz, sesini duymadığınız sevdiklerinizden başlayarak aramaya başlayalım. Çünkü, belki yarın çok geç olabilir…
YORUMLAR
sevdiklerimizin yokluğu içimizi parçalara böler hele ki canciğerlerimiz başka yakar yüreği..seni çok iyi yürekten anlıyorum canım yokluğa gözümü açmış olarak babamı hiç görememenin derin ızdırabını her defasında üzüntüsünü yaşarım.. kabul etmekte zorlandığımız gidişler se bir başkadır hayatımızda... cennet mekanları olsun canım yüreğin susmasın sevgilerimle...
Ölüm en acı gerçektir. Sevdiklerimizin vakitsiz göçü karşısında duyulan acının büyüklüğü elbetteki kelimelerle izah edilemeyecek boyuttadır. Yeri asla doldurulamayacak büyük bir boşluk bırakır yüreğimizde. Allah'tan sabır diliyorum. Günün seçkisine giren yazınızı kutlarım.
annemi kaybedeli yedi ay oluyor..
zamanın hiç bir anlamı yok ki...
onu o kadar özlüyorum ki..
zihnimdeki hiç bir cümle bunu tarif etmeyi başaramaz..
özlemek evet gerçekten birini özlemek bu olsa gerek..
yakıcı ve ağır bir özlem...
lakin bir gün buluşacağımız aklıma gelince gözlerimin hüznü biraz değişir gibi oluyor...
allah hepsinden razı olsun mekanları cennet olsun güzel arkadaşım..
Nermin Kaçar
Bugün, tam 1 ay oldu; babam gideli. " Artık YOK" duygusu; aşılması en güç olanmış, gidenin ardından. Mekanları; Cennet, Tanrı'nın Rahmeti üzerlerinde olsun. Zaman ve sabır...
Sevgiler, arkadaşım.